filenin kaşarları diyerek laf soktuğunu zanneden asıl çakma çöl bedevisi kaşarları kudurtan başarılı voleybol takımıdır. kardeşşşim, rivayete göre bunlar topa her vurduklarında dinciler, tarikatlarda vuruştukları gibi ses çıkarırmış. inanılmaz bir olay. gerçek mucize bu ulan.
Kimi sözde milliyetçi özde dinci yobazlar tarafından "Filenin balonları, filenin kaşarları" denerek küçümsenen ve Sırbistan'ı yenerek Avrupa şampiyonu olan milli gururumuzdur. Eda'dan Vargas'a kadar hepsine helal olsun. içimizdeki Sırp ve Yunanlara inat, başarılarının devamını dilerim efendim, evet.
alman mültecisi kardeş siz değil misiniz "suriyeli afganlara gitsin diyorsunuz ama diğer yabancılara sesiniz çıkmıyor" diye mabadınızda ayı bağırtan? e tamam işte bizim dediğimiz tam olarak bu işte...normal ve kanunlara uygun şekilde gelmiş-hatta vatandaşlık almış- bu ülkeye faydası olmuş olan yabancı kim ise bizim ona saygımız sonsuz.
hani siz din kardeşi mülteci seviyorsunuz ya, bu kadın sizin zorunuza gidebilir ona mansuben belirttim ben...ayrıca evet küba komunist rejim dolayısı ile ateizmi benimseyen ülkelerden biridir ama sizin için daha kötü... kadın hem hiçbir şeye inanmıyor, sizin inandığınız tanrıyı reddediyor hem de size kendini alkışlatıyor...
ironik biraz. gerçi ironik değil. ekürisinin cinsel tercihi size batıyor sorun o, hangisini güzelleseniz tezatsınız.
Puahahah kimsenin Melissa varga’ya bir şey dediği yok.
Zaten takımı tek başına şampiyon yaptı.
Futbol da şöyle olurdu, milli takım 5:4 kazanmış
Beş golün dördünü yabancı uyruklu topçu atmış.
hiç kimsenin Türk asıllı olmayan Vargas hakkında bir şey dediğini duymadım, hatta güya hristyan olduğu da Türkiye geneli ilk defa 0 0 7 tarafından söz edilmiş olabilir. Ayrıca Küba, hristiyan değil, ateizmin kök ülkesidir.
Bundan ziyade takımı şampiyon yapan Vargas hanımı en içten dileklerimle kutlar ve teşekkür ederim. Ben sporcunun zeki, çevik ve ecnebi olanını severim.
siyasal islamcı aktrollere error verdirmiş takımdır...kupanın kazanılmasında en büyük payı olan 2 oyuncudan biri eşcinseli diğeri de hristiyan küba göçmeni...
yani adamlar hangisini gömse, hangisini övse yine kendileri ile çelişiyorlar...allah bu kadar büyük işte adamı böyle çarpar.
e tabi bir grup var ki "milli takımı desteklemiyoruz" diyen onlar bambaşka bir hıyanet boyutunda onlara söylenecek laf yok.
Bir anda çok iyi bir anda çok kötü bir performans sergileme kabiliyeti var. Kazanınca şımarık tavırlar ile fazla gaza geliyoruz. Bazen bir oyuncu çok güzel oynuyor ve oyunu alıyor. Ama maalesef o oyuncu oynamak istemezse böyle sonuçlar çıkıyor.
Yeri final de Ebrar solda dursa daha iyi olacaktı ama maalesef bunu yapmak istemediler. Boş toplar düştü, saldırı yönümüz çok iyidi ama savunma yapılmadı.
barbollini gönderildi ve takım geçen sene milli takımla avrupa ligi'nde şampiyonluk yaşayan ferhat akbaş'a emanet edildi. bu sevindirici haber, yıllardır takım yabancı antrenörlere emanetti illa ki iletişimde zaman zaman sorun yaşanıyordu. ferhat hoca oyuncularımızı iyi tanıyan bir hoca.
sultanların önünde şuanda oynayacakları avrupa oyunları, fivb grand prix ve avrupa şampiyonası gibi üç önemli turnuva mevcut ve 50 kişilik geniş bi kadro oluşturulmuş durumda. bu kadronun dahilinde u23 dünya şampiyonasına katılacak genç oyuncular da bulunuyor. öte yandan 26-31 mayıs tarihleri arasında oynayacakları Montreux Masters Turnuvası da iyi bir hazırlık süreci olacak.
kampta bulunan oyuncularımız bu sezon gerek avrupa kupası'nda gerek ligde gerekse türkiye kupası'nda başarılı bi sezon geçirdiler, keza yurt dışında oynayan milli oyuncularımız da aynı şekilde. verimli geçecek bi kamp sürecinin ardından turnuvaların dönüşümlü oynanması halinde oyuncularımızı çok yormadan başarı sağlamak mümkün. tecrübeli oyuncularımızın yanına genç ve dinamik sporcularımızı adapte ederek kafa tutamayacağımız takım yok. bu süreçte avrupa takımları bizi çok zorlamayacaktır ancak asya ve amerika'dan gelecek takımlarına dikkat etmek gerekiyor; asyalıların oyun yapıları bize oldukça ters, brezilya ve amerika son yıllarda oynanan finallere ambargo koymuş durumdalar ve kadro kaliteleri malum..
2003 ve 2011 yıllarındaki avrupa şampiyonası ve 2012 yılındaki world grand prix maçlarındaki ruh yakalansın. hem onlar zevk alsın oyundan hem de biz. kadro güzel, oyuncularımız bireysel olarak son derece yetenekli sonuçlar neden güzel olmasın?
2012 londra olimpiyatlarından beri işler yolunda gitmiyor, takıma rotasyon lazım. motta ile işler gayet tıkırında giderken barbollini'yi takımın başına getirdiler ancak bu barbollini ile olacak iş değil, gördük. her turnuvada saçma sapan oynanan 2 maç muhakkak var. dünya şampiyonası hedef turnuva belirlenmiş, en kritik iki maçı saçma sapan hatalarla kaybediyorsun. kadroda muhakkak olmalı dediğin isimler kadroda yok, oyuncuları kendi mevkileri dışında oynatıyorsun. muhakkak ilk 3 oynarız dediğimiz turnuvalarda parke yalıyoruz.
2012 fivb grand prix'de alınan 3.lüğün ardından olimpiyatlarda hüsrana uğradık. ardından avrupa şampiyonasında çeyrek finalde rusya'ya ezilerek mağlup olduk ve turnuvayı 7. sırada tamamladık. sonrasında belki de şampiyon bitireceğimiz iki grand prix'i boş geçtik. erken havlu attığımız bir dünya şampiyonası da cabası. bu süreçteki tek başarı genç oyuncularla gelen avrupa ligi şampiyonluğu..
yaklaşık 2.5 yıllık bir süreçte her turnuvaya aynı oyuncularla gittik. takıma adapte edilen genç oyuncu sayısı 3-4'ü geçmiyor ki senin yaş gruplarında yıldız takımın dünya ve avrupa, genç takımın da avrupa şampiyonu olmuş. elimizde bir kübra akman var bahsi geçen takımdan. bundan sonraki turnuvaları bu takım hangi oyuncularla oynayacak peki? naz'ı naz yapan, neslihan'ı dünya sayı kraliçesi yapan 15, 17 yaşlarında kendi takımlarında, milli forma altında korkmadan görev almalarıdır. şimdi takımın ilk 6'sına bir bakıyoruz en genç oyuncu 24 yaşında. en kötüsü de 4 numara pozisyonunda oynayacak oyuncumuz yok.
an itibari ile breziya'nın 3-0 sırpları yenmesiyle elenmiş takımımızdır. ilk kez katıldığı olimpiyatlarda göstermiş oldukları performans mutlu etmiştir. ah etmeye vah etmeye gerek yoktur. biraz daha istikrarı sağladığımız zaman olacak ama bunlar da turnuva oynaya oynaya aşılacak. bizi bu hesaplar çok yordu. yok şöyle olursa, yok şu şunu yenerse. bu turnuvada da bize ders olan; kendi işini kendin göreceksin oldu.
çin-kore karşılaşmasının 3-2 çin galibiyeti ile sona ermesiyle abd maçını mutlaka kazanmak zorunda olan milli takımımızdır. oyuncularımızla yapılan röportajlarda oyuncularımızın abd maçı için gayet inançlı, hırslı olduğu göze çarpmıştır. umarız kazanıp olimpiyatlarda çeyrek final, ardından yarı final oynayacaklardır. gruptan çıkmaları dahilinde çaprazdan gelecek takım, gruptaki hiç bir takım kadar bizi zorlamayacaktır.
türkiye'ye tadılmamış başarıları tattıran takımdır. 2003 avrupa şampiyonasından itibaren sürekli bi yükseliş içindedir. neslihan, neriman, eda gibi yıldızları barındırmaktadır. en çok da artık geçmişte olduğu gibi tek oyuncu üzerinden oynanmaması mutlu eder. olimpiyatlarda başarılı olacaklarına inanıyoruz canı gönülden. sonuç ne olursa olsun, biz o sonuçla yetineceğiz.
bu seneki cev avrupa liginde önüne geleni 3-0 tokatlayarak finale yükselmiş filenin sultanı lakaplı kızlar. daha önce gümüş ve bronzları vardı, bu sefer altın geliyor gibi.