evet gelelim günün konusuna.
11 kasım 1938'den itibaren başlayan ve son 8 yılda iyice ayyuka çıkan durumdur. akepe hükumeti geldiğinden beri zaten önceki hükumetlerde amerikanın uydusu olmuş olan ulu önderimizin kurduğu çağdaş ve bağımsız türkiye cumhuriyeti vasfını yitirmiş olan güzel memleketimiz akepe hükumeti ile birlikte tamamen amerikanın eyaleti olmak yolunda kesin ve kararlı adımlar ile ilerlemektedir.
millet önünde çekecekleri cezayı düşünmeyen bu millete hesap vermek yerine amerikaya hesap veren hükumet güzel ülkemizi yandaşlarına ve emperyalizme peşkeş çekmekte emperyalizme kafa tutarak 7 düveli dize getiren gazi mustafa kemal atatürkün komutanlığında verilmiş binlerce şehidin kemiklerini sızlatmaktadır.
türkiye'nin bm'de iran'a yönelik yaptırımları onaylamayan iki ülkeden birisi olduğunu kaçırmak demektir. gündemi takip edelim, dün yaşandı bitti saygısızca, amaç bugünü kaçırmamak olmalı.
sözlüğün gündeme ne kadar ilgisiz olduğunu gösteren kelamdır.
herkes "eksen kaydı" diyor, "türkiye doğu'ya döndü" diyor, "abd'den bağımsız dış politika" diyor ama sözlüğümüzün uluslararası ilişkiler profesörleri bunları göremiyor ve kromozomu eksik kehanetlerde bulunuyor.
ayrıca atatürk dönemini "anti-amerikancı" bir dönem olarak tahayyül edenlere chester imtiyazı hadisesini hatırlatırım.
Eskiden olduğu gibi saldır, savaş ve fethet dönemi yok dünya düzeninde, öyle başka ülkeye eyalet olmak gibi bir şey olamaz, onun bunun mandasına girilermez, sadece ekonomi olarak bazı ülkelere bağımlı olunabilir bence.