uyutulmuşuz on yıllardır. özallar uyutmuş, menderesler uyutmuş, erdoğanlar uyutmuş. biz acılarından ders çıkartan bir halktık hani? dayanışmayı seven, hak yedirmeyen halk! koş meydanlara! ne güzel demiş nihat behram "haykır acını hey halk, bu kara dumanı dağıt".
rakiplerinin statükocu, postal yalayıcı, kafatasçı partiler olduğu düşünüldüğünde, çok da şaşırılmaması gereken durum. ama tabi iktidara gelenler arasında geçerli. iktidara gelemeyip illaki akp den daha demokrat olan parti vardır.
o değil de, siyasi partiler kanunu aynen duran, seçim kanunu aynen duran, vekillerinin kürsü dokunulmazlığı ile sınırlanması gereken ancak sınırlandırılmayan dokunulmazlık konusu aynen duran, anayasası aynen duran bir ülke nasıl daha demokratik olmuş oluyor?
vel hasıl, bu şartlardaki bir ülkeye yorumu yapabilecek türden bir cehalet de ancak tahsille olur.
(bkz: yalan söylüyorsun)
akp tek parti iktidarlığını kullanarak tarihi hıncını cumhuriyet ve kazanımlarından dolayısı ile atatürk(çü) ve ulusalcı türklerden çıkarmak istiyor. baskı ve yıldırma politikası ile yalan dolan hile iftira kampanyaları sayesinde milleti ve kurumları işlevsizleştirmeye, kendi diktasını kurmaya çalışmaktadır. faşist bir partidir akp denen oluşum.
"kahrolsun akp faşizmi! kahrolsun islami dikta! kahrolsun yağmacı dinci düzen!.."
kendisi ya kördür ya nankördür. ama bir yalakalık durumu vardır. sonuçta herkesin kendi fikri ama bana göre yanlış bir önermedir. çünkü kendisini karşı olanları bitirip demokrat olduğunu savunmak kadar saçma bir durum var.