tarihinde gerçek başarı kazanmak ve kendini ıspatlamak için ya avrupa şampiyonasında en az yarı final oynamak yahut dünya kupasında ciddi bir takıma karşı tur geçmesi gereken takımdır; öyle çin, senegal, japonya ve güney kore yi yenip dünya üçüncüsü olunmuyor malesef.
diğer yandan maçlarına da türkiye de futbola olan ilgi sebebiyle epik ve mistik öğeler katılmaktadır ancak unutulmamalı ki artık uluslararası müsabalar da tamamen finansman kaynağı haline geldi, futbolcular desen milli maçlardaki başarılarına göre prim alıyorlar. fifa ve uefa nın ne kadar joga bonito diye tepinseler de futbolu parasallaştırdıkları ortada, dolayısıyla artık futbol kuruluşları, denetçileri ve federasyonlarının para kesesi haline geldi milli takımlar ve müsabakaları. milli denen takımlarda oynayan milliyetsiz! oyuncuları da saydığımızda bunun ne gibi bir aldatmaca olduğu daha rahat anlaşılmakta zaten.
isviçre-türkiye maçından sonra, kadrosunda adını duyurmuş avrupada oynayan futbolcuların değil* yüreğiyle oynayan hırslı futbolcuların* yer alması gerektiği kanaatine vardığım canım vatanımın futbol takımı
nedense şu sıralar rakip takım kalesine bir türlü şut çekmeyen takımdır. isviçre maçında, isviçre'nin kaleye 8 şutu varken milli takımımızın 3 şutu vardı. nihat, tuncay gibi oyuncuları pasifleştiren bir taktik izlemekte olan takımdır.
şu anki parasal değeri 104.8 MiLYON EURO olan takım.
TÜRKiYE
Rüştü Reçber: 1.5 milyon euro
Tolga Zengin: 1.3 milyon euro
Volkan Demirel: 3.5 milyon euro
Servet Çetin: 5 milyon euro
Gökhan Zan: 5 milyon euro
Emre Aşık: 1.5 milyon euro
Hakan Balta: 3.2 milyon euro
Emre Güngör: 2.2 milyon euro
Tuncay Şanlı: 9 milyon euro
Tümer Metin: 2.5 milyon euro
Ayhan Akman: 3.3 milyon euro
Emre Belözoğlu: 7.5 milyon euro
Mehmet Topal: 2.2 milyon euro
Mehmet Aurelio: 7.3 milyon euro
Arda Turan: 7.5 milyon euro
Uğur Boral: 2.2 milyon euro
Gökdeniz Karadeniz: 7.5 milyon euro
Sabri Sarıoğlu: 4.4 milyon euro
Nihat Kahveci: 12 milyon euro
Semih Şentürk: 3.5 milyon euro
Hamit Altıntop: 4 milyon euro
Colin Kazım: 2.2 milyon euro
Mevlut Erdinç: 4.5 milyon euro
TOPLAM: 104.8 MiLYON EURO
evsahibi avcısı. katıldığı turnuvalarda evsahiplerini safdışı bırakan milli takımımız. takımımız 2000'de belçikayı, 2002'de japonya ve g.koreyi ve 2008'de isviçreyi kupanın dışına iterek, bunu alışkanlık haline getirmiştir. turnuvalarda bi' deyim vardır; rakibini evine gönderdi diye, elediğimiz takımlar genelde evsahibi olduğu için, türkiye rakibini evine göndermiyor, evinde rezil ediyor.
hala ilkonbiri belli olmayan takımdır... kardeşim eğer bir takım -klüp ya da milli- takımsa, bu takımın en az 8 oyuncusunu kafadan yazacaksın... avrupa futbol şampiyonası gelmiş ve bizde hala ilkonbirde kim oynar sorusu var... eskiden böylemiydi, kafadan yazardık hemen, bülent, alpay, ergün, rüştü, hakan şükür, okan, emre... tamam belki şartlar çok değişti ama demek istediğim hala alışmamışlık var takımımızda... hala kimin oynayacağı, hatta aday kadroya çağıralacağı bile belli değil... işte bu yüzden de maç içinde kimse bir varlık gösteremiyor... ne diyelim düzeliriz inşallah...
euro 96'da gol atamadan, sıfır puanla elendiklerinde bile dünkü portekiz maçından çok daha şahsiyetli ve olumlu bir futbol oynamaktaydı. sil baştan döndük 80'lere işte, hadi bakalım en baştan yarat jenerasyonu işin yoksa...
euro 2008de ilk sınavında başarısız olmuş takımımızdır.
alman bir futbol adamının türk milli futbol takımı için yaptığı yorum beni düşündürmüştür.
aynen yazıyorum;
"türklerin 2-3 kaliteli oyuncuları var ve futbolu çok seviyorlar. ama bu yeterli değil. her zaman kendilerinin çok güçlü olduğunu zannederler ama değil. bu turnuvadan da puan alamadan evlerine dönerlerse kimse şaşırmasın..."
euro 2008 deki maçlara yönelik amerikadan özel kondisyon çalıştırıcısı getirmiş, ama çalıştırıcının kondisyonu artıracağına sanki futbolcularının iliklerini söktüğü takım.
Son zamanlarda sık sık rastladığımız reklam filmlerinde boy gösteren futbolcularının her birinin ortalama bir yerli dizide başrol oynayabilecek kadar tecrübe kazandıkları Euro 2008'e katılmaya hak kazanmış takım.
şampiyonada 4 3 3 taktiğiyle oynayacak takım. daha öncede anlatmaya çalıştığımız gibi (#3424271) iki ucu boklu bir sistem bu. iki forvetin arkasında oynayacak oyunucunun önemi en üst düzeyde. burada fatih terim'in yıldıray'ı tercih etmemesi bu sistemi anlamaya çalışmadan çokça eleştirilmekte. yıldıray'ın hücumun tek yönünü(ortadan defansı dağıtma) çok iyi oynadığını zaten biliyoruz. ama 4 3 3 sisteminde maalesef bu yetersiz kalıyor. bu oyuncunun hücumun her yanında verim sağlaması gerekiyor. eldeki kadroya bakınca hem tuncay'ın hem arda'nın hem tümer'in ortadan kanatlara kaydıklarındada verimli olduğunu söylemeye gerek yok. ama maalesef yıldıray bu vasfı taşımamakta. barcelona'da bu sistemi uygularken ronaldinho her hücumda kanatlara kayıyordu, ortada çakılı kalmıyordu. elimizdeki oyuncularla ronaldinho'yu kıyaslamak saçmalığın daniskası olur ancak eğer sistem 4 3 3se bu dört oyuncu arasında bencede dışarda kalması gereken oyuncu yıldıray. terim bu kararından dolayı eleştirilirken yıldıray'ın shttutgart'daki perfomansı örnek gösteriliyor. ancak 4 5 1 oynayan shtutgart'ta yıldıray'ın görevi çok farklı. yıldıray savunmaya geri dönemediği anlarda ekstra 2 defansif yönlü orta saha oyunucusu olduğu için açıklarını kapatabiliyorlar. ancak 4 3 3 sisteminde savunmaya ve kanatlara yardımcı olmazsanız elinize verirler. eğer bu tercihte eleştirilecek bir yön varsa oyuncu tercihleri değil sistemdir.
kanımca fatih terim gibi egosu tavan yapmis bir insan tarafından değil de, yabancı ve taktik bilgisi çok çok çok yüksek, ancak takımı atak oynatmayı seven bir teknik adam tarafından yönetilse, önümüzdeki önümüzdeki 5-10 yıl içinde kesinlikle bir dünya kupası veya avrupa kupası kazanabilecek olan futbol takımıdır...
çünkü u-17, u-20 milli takımları son 4 senedir kafaya oynamaktadır, artık gençlerin katıldığı turnuvalarda iyi sonuçlar almaya başlamışlardır, fatih terim'in zamanında ümit millilere final kazandırdığı akdeniz oyunlarındaki, u-21 milli takımdan çok daha iyi bir u-21 milli takımımız var şu an ve üstelik belki de gerçekten eksikliğini yıllardan beridir çektiğimiz, oyun tıkandığında girip oyunu açacak büyük yıldız adaylarımız var, başta nuri sahin olmak üzere...
tek eksiğimiz mentalite... insallah bu yıldız adayları birer sergen yalcin olup cikmazlar...