medyanın yüzde 47sini elinde bulunduran, statükocu zihniyetin yegane temsilcisi, iktidar ile bir gün kötü bir gün iyi olabilecek kadar yavşak olan doğan grubuna ait kanal d televizyonunda yayına girecek olan yeni dizidir. böyle bir yapıdan düzgün bir dizi çıkamayacağını bilmek için alim olmaya gerek olmadığından türkan saylan ismi bol bol harcanarak kullanılacaktır. (bkz: acitasyon)
aydın doğan'ın yeni bir misyonerliği yayma çabası. hansel ve gretel'deki cadıyı alacaklar, süsleyip püsleyip " bakın bu türkan saylan, iyilik meleği" diyecekler. ama özünde cadı olduğunu kimse bilmeyecek, ya da bilinmediğini zannedecekler.
kanal d de yeni başlayacak dizi fakat türkan saylam ı seven kesimde istememektedir. çünkü ticari amaçla yapılmıştır. yani malum kanal d hangi diziyi koysa tutuyor ve reklam da çok alıyor. yani kim yapmışsa işin ticarisinde.
hepimizin bildiği şu kendini üstün insan sanan , "biz türkiye nin aslıyız bizim istemediğimiz hiçbirşey olmaz" diyen. hz muhammed e hakaret eden konuşmaları bulunan türkan saylanımı anlatacaklar yoksa masal kahramanı olan türkan saylanımı? çok merak etmekteyim.
bir insan kendini bir anda üstün insan sayamayacağına göre , bu tanrı komplexi dediğimiz şey adım adım başlayan birşey olduğuna göre cüzzamla mücadele ettiği dönemlerdede kesin vardır, bunun benzeri "biz tanrıyız tapın bize" söylevleri mevcut olmalıdır. ama kanal d nin kime ait olduğunu biliyoruz o yüzden masal kahramanı türkan ı göreceğiz.
reyting almasa bile kafadan milyon dolarlık bütçesi vardır bu dizinin. ideoloji kokacağı bariz ortadadır.
bekliyoruz efendim...
edit: yazı %100 bana ait. ne kaynağı gerekiyormuş? herhalde çok sağlam bir yazı olmuşki bir şekilde yoketmeye çalışanlar var.
istanbul hukuk amfi 1 ile tıp fakültesinin ne alakası olduğunu çözemedim ama arada sırada istanbul hukuk' ta çekim yapacaklarsa işimiz var. biz zor sığıyoruz lan okula.
kanal d'nin yeni dizisiymiş. Acaba türkan saylan'ın güzide derneğinde belirli parti mensubu olmayanlara burs vermemesi ve misyonerlik faaliyetleri gibi meselelerede değinecekler mi merak konusu.
ayşe kulin'in türkan saylan'ı anlattığı kitabı, tek ve tek başına türkan... kitap türkan saylan'ı hep bildiğimiz, cüzzam hastalığının tedavisi için gösterdiği çaba, çydd kuruculuk ve genel başkanlığı ve kız çocuklarının okutulmasına yönelik kardelenler projesi konusundaki çalışmaları haricinde insani yönüyle ele almış. hakkındaki düşünceleri ne kadar değiştirir bilinmez ama en basitinden onun da zaafları, yanlışları, mutsuzlukları, mutlulukları ve aşklarıyla bir kadın ve insan olduğunu tekrar hatırlatıyor. türkan saylan'ın en yakın arkadaşı olan gökşin sanal'la senelerce birbirlerine gönderdikleri mektupların referans alınması kitabın gerçekçiliğini arttıran bir unsur ayrıca.
nihat genç'in harikulade bir öyküsü. bu adam zaten artık politika konuşunca sıçıp batırıyor. e halihazıra böyle güzel öyküler yazabiliyorken de... değil mi yani?