birde şu yönden düşünelim...
kızlar namaz kılmasın bale yapsındaki mantık belkide cemaat evlerindeki saat 6 da evde olmak zorunda olan kızlara yönelik istektir.
tiyatroda mini etkli kızlar oynuyo diye ev ablaları tarafından tiyatroya dahi gönderilmeyen kızlara yöneliktir belki.
bırakalım baleyi kuzeniyle dans etse taşlanacak kızlara yöneliktir.
sadece "bale" ve "namaz" kelimelerine takılmamak gerekir.
belki yanlış kullanılmıstır ama bence ordaki "namaz" din adı altında gelişmeye ve yeniliğe karsı olan kesime yapılmış bir gönderidir...
ya da "bale" kelimesi sanatın, kültürün bütün dallarını temsil ediyordur o konuşmada...
islamcı güruhun prof. dr. türkan saylan'ın çağdaşık anlayışını yalnızca "namaz yerine başe öğretin" sözüyle algılamış olmasına rağmen gerçekte yaptıklarının farkında değil misiniz ? başörtüyü eleştirdiği için de çağdaşlık anlayışı taşlanır. peki kaç tane başörtülü (hani yurtdışında herşey serbest ya) güruhun her yerde çağdaşlık bilim teknikle çağdaş olunur sözünü gerçekleştirmiştir ? bu bahsettiğimiz türkan saylan profesörlüğe kadar yükselmiş, kürsüsü olan, cüzzamla savaşı başarıyla sürdürmüş, çağdaş yaşamı destekleme derneğini kurmuş kişidir. bu kişi mi çağdaş değil ?
annesi basortulu diye dernegine gelen cocugu kabul etmeyecek kadar cagdas ve ileri gorusludur kendileri! namazi bale ile es deger tututup, cocuklar namaz kilmasin bale yapsin iyla da un kazanmistir. o kadar cagdastir iste!
laf söylenemicek bir kişidir. ayrıca herkesin camur atmasına maruz kalmıstır. bir cok kız ögrenciye burs vermiştir.aslında herkese cagdaşlıgı gösterir ama kimse anlamıyor nedense.
misyoner olduğu ses kayıtlarında aşikar. ülkede baş örtüsü kullananlar ile kullanmayanlar arasında düşmanlık beslenmesini isteyen bir zihniyet. kendisini atatürk çü olarak gösterip karşısında olmadığı halde muhafazakar kısmı karşısına alıp dindar kesimi atatürk düşmanı gösterip halk içinde kahramanlık egosnu tatmin eden bir şahsiyet
camiye gitme opera ya git.
türk yemeği yeme fransız yemeği ye.
baş ötüsü takma .
tanım: türkan saylan isimli bayanın çağdaşlık anlayışıdır.
aslında bu çağdaşlık bir nevi laiklik. bu bayan kişisi, ya mustafa kemal atatürk'ün laiklik ilkesinden bir haber, ya da bizimle kafa buluyor. mustafa kemal atatürk, türk insanının hepsini bir arada tutmaya çalışmış ve hepimizin kardeş olmasını söyleyen bir liderdir. gittiği okullarda ve konuştuğu çocuklara, ''türban takmayın, bale yapın'' dememiş, türbanlıyla türbansız olanı ayırmamıştır.
türkan saylan isimli bayan kişisi, baş örtülüler çağdaş değil diyerek, gafta bulunmuştur. çağdaşlık; baş örtüsüyle olan bir şey değildir. ilimle, bilimle, eğitimle, okumakla, dinle olan bir şeydir. farzedelim türkiye çağdaş bir ülke değil şu anda. insanların da çoğu çağdaş değil. hemen ada ya uzanalım, yani nereye ? ingiltere'ye.
ingiltere de, baş örtüsüyle üniversiteye girip, o üniversiteden mezun olan kişi çağdaş değil mi bu durumda ?
çağdaş olmak için, ille başın açık, bacakların görünür mü olması gerekiyor ? türkiye laiktir, laik kalacak diye bağıran mini etekli kızlar görmüşlüğüm vardır. ve bunların çoğu lise mezunudur. üniversite mezunu olanlar da vardır aralarında.
sonuç olarak; çağdaşlığın baş örtüsüyle bir alakası olmadığı gibi, parayla pulla da bir alakası olmaz. çağdaşlık; eğitimle, ileri görüşlü olmakla, okumakla, tarihini, dinini bilmekle olur.