türkan saylan hanımefendi'nin hastalığı nedeniyle gördüğü tedaviden dolayı saçları dökülmüştür, kendisi başına bir eşarp geçirerek zarif ve çağdaş görüntüsünü sürdürmeye çalışmaktadır.
ama bazı ahmaklar buradan bile bir kılçıklık çıkartma arayışı içindedirler.
baş örtüsü de taksa kime nedir? türk analarının yüzyıllardır başlarına taktıkları "al yazma" dan kime ne? buna kimse ses etmiyor zira.
ancak, arap aşığı bazılarının araplardan devşirdiği son derece erotik türban veyahut sıkmabaş tabir edilen garip giysi bir başka. perdelerde veyahut yorganlarda kullanılan cinsten en parlak (full polyester) saten kumaşları başa örtmek ve bu örtüyü latexe kaçan sivri burun topuklu çizmelerle ve dahi saten gömleklerle tamamlamak, yuhh be kardeşim playboy film setinden mi kaçtınız dedirtiyor insana.
dinimiz emrediyor , biz kadınız oramızı buramızı göstermemiz lazım, zinhar tek tel kılımız gözükse cehennemde yanarız diyen bunlar ve şürekalarıyla hasta başına hoş bir eşarp saran cumhuriyet kadınını şimdi bir mi tutacağız.
bu saten erotizmi yaratanlar belki erkeklerin gözünü kıllarına bakmaktan koruyor ancak erotizme de tavan yaptırıyorlar. bir de kırmızı saten türban var ki kırmızı tanga ile eş değer. saçını göstermekten imtina eden bu güruh giyindikleri satenlerle bir kilometre öteden fosforlu balık derisi gibi dikkat çektiklerinin ya farkında değiller, ya da farkedilmek istiyorlar.
öncelikle allah kimseyi böyle bir hastalıgın pençesine düşürmesin.ama ne yaparsınız ki etme bulma dünyası, türkan saylan'nın durumu buna en güzel örnek olsa gerektir.
nur yüzlü bi dede bi gece ruyasına girmiştir.'bak türkan etme eyleme,bu kadar insanın vebaline giriyorsun.bak sana ışıklı nurlu bi yol göstericem ordan sağa dönünce taşın altında bi bez görüceksın ve onu alıp başına baglıycaksın der.türkan saylan bu olaydan o kadar etkilenir ki üstüne umre'ye bile gider.hidayet bu işte kimine öyle kimine böyle nasip olur. *
acûzenin anlattıklarına değil başındakine odaklananlardan şikayet eden kişilerin, aslında onlarca senedir dindar insanlar üzerinde uyguladıkları baskı ile karşılaştıkları örtü. bu eşhasın yarattıkları bakış açısının kendilerini vurmasından başka birşey değil bu durum.
insanların kafasının içine değil kafasına giydiğine bakarak yargılayan, dışlayan ve bu bakışını resmi fikir haline getirip, ülkeyi geren nefret tohumlarını üreten toplum zararlılarının belki de en önde gelen ismi türkan saylan'ın kendi silahıyla vurulması durumudur.
kemoterapi gerekçesiyle takılmış örtüdür. bunun yanı sıra, ah almak gibi bir durum yoktur zira Başörtülü diye okuyamayan kız yoktur. başörtüsünden ders saatleri içerisinde feragat edemeyeceğini söyleyip, okuma hakkından vazgeçen kız vardır. vazgeçmeyenlerde çatır çatır bugün okullarında gitmektedirler. kimsenin özgürlük kısıtladığı falan yoktur. lakin devlet memuru olmak için bazı kılık kıyafet kanunları vardır, bunlar dinsel simgelere yahut siyasal simgelere izin vermezler, sadece türbana yapılan bir ayrıcalık değildir bu, kafanızda takkeyle yahut kippayla da bu kurumlarda çalışamazsınız. ancak bu sizin hizmet almanızı engellemez sadece türban takarak hizmet vermenizi engeller ve bunun da geçerli sebepleri vardır.
muazzez ilmiye çığ hanımefendiyse, evet gerçekten hanımefendidir, konunun tamamen dışında bir tarihsel gerçeği dile getirmiştir, bunun altında türbana hakaret yoktur. kendisi bazı işkembeden sallayıp hayatı boyunca sümerler kimdir bilmeyen insanlardan farklı olarak bir sümerologtur.
neden takıldığını ancak türkan saylan ın kendisi bilebilecektir. ve neticede o örtüyü takmak istemiş ve takmıştır. bunda garipsenecek bir durum da yoktur. ne yapsın kadın sana mı sorsun takmadan önce?
namaz kılmayıp bale yapan kzılarımızın hediyesi olabilir. ancak başörtülü oldukları için okuyamayan kızlarımızın hediyesi de olabilir. manidar gibidir.
türkan saylankişisinin rahatsızlığından doalyı evinden yaptığı basın açıklamasını izlemiş biri olarak, neden bu vatandaşımızın başındaki örtümsü şeye dikkat etmediğimi sorguladım bu başlık sayesinde. ben o sırada söylediklerine odaklanmışken, bir yandan da kadının sağlığı iyice bozulmuş umarım tez zamanda iyileşir diye düşünürken bir takım bünyeler, hemen hemen her durumda müslümanız, eşitlikçiyiz, siz dinsizsiniz, allahsızsınız, laiklik dinsizdir, bak biz örtünme taraftarıyız namusluyuz siz namussuzsunuz diyebilecek kadar insanlıklarından uzaklaşmışlar ne yazik ki.
türkan soylan ve benzeri görüşe sahip birçok politik kişinin savunduğu şey, türbanın her yerde yasaklanması değildir. kimi politik olmaya çalışan ama bir bok bilmediğinin bile farkında olmayan vatandaşlar bu ayrımı göremiyorlar. laikliğin amacı din düşmanlığı değil, dinin siyasi yönden suistimal edilip sömürülmesini, türbanın siyasi simge olmasını engellemektir.
dinin sömürülmesi, seçmenlere karşı, yani bize karşı bir oy aracı olarak görülmesi birçok siyasi parti tarafından yapılmaktadır. buna son seçimlerde chp yi de ekleyebiliriz. yok kuran kursu açılımı vs. bu son paragrafı da bana kendilerini akıllı hissedip ayar vermeye çalışacak arkadaşlara yönelik önceden tedbir alma ihtiyacımdır.
son olarak tekrar belirtmek istiyorum ki, türkan soylanı izlerken onun anlattıklarına değil başındakine odaklanan insanın, çükünün doğrultusuna giden bir çükperestten hiçbir farkı yoktur. ben müslümanım diyip de bu kadının ciddi anlamdaki sağlık sorunlarından dolayı başındaki örtüye, dikkat edin başörtüsüne değil, laf atmaya çalışanlar eğer gerçekten müslümansa; ben de firavunum. hadi şimdi gidin, biraz kitap okuyun bu şartlar altında daha fazla ciddiye alamam sizi.
buram buram gerizekalılık, buram buram faşizm kokan bir başlık ve birtakım yorumlar silsilesini bize sunmuş baş örtüsüdür. *
ilk başta söylemek istediğimi söyleyeyim de arada kaynamasın; size ne?
evinde takmış etmiş, kimi ne ilgilendiriyor. madem bunu istiyorsunuz, madem bu kadar gözünüzü kin nefret ve cehalet bürümüş, hadi bakalım bütün çarşaflar ve türbanlar fora. kabul mü?
kimse evde de takmasın madem. size batan bana hayli hayli batıyor zaten.
kanser nedir, kemoterapi nedir bilmeyen götten bacaklı ergenlerin taktıkları başörtüsüdür. senin veya sizin bir yakınızın başına gelsin kanser belası da görürüm o zaman götleksel bazda nelere takılıyorsunuz?
bak ergen, sana bi örnek vereyim; benim babama yaklaşık 5 ay önce akciğer kanseri teşhisi konuldu. babam dünya görüşü olarak sürekli yatmaya karşı çıkan, hafta sonları bile boş durmayıp çalışmak isteyen bir insandı ama şimdi sürekli olarak yatağa ve oksijen makinesine bağlı bir halde ölümü bekliyor. ne oldu şimdi, benim babam çok karşı olduğu sürekli yatma fikrini kanser olduktan sonra benimser mi oldu? olum bak belli; anne baba sizi insan gibi yetiştirmemiş, adam edememiş ama bunu burada bu kadar da çok belli etmeye gerek yok. gidin, ağlayın bu aciz halinize de adam olmaya çalışın.
şimdi bu enytryi "polemik konusu olur, hakaret olur" falan filan gibi gerekçelerle silerse moderasyon, aynısını ta ki silik olana kadar tekrar tekara yazarım. zira böyle bir başlığın ve altındaki entrynin burada kalmasına izin vermekle moderatörler zaten özgürlüğün sınırlarını sonsuza genişletmişler demektir.
saçları değil 'saçsızlığı' örten örtüdür. bu bakımdan islami örtünme tarzına terstir. ters düşmektedir. bilindiği gibi islamiyette kelle değil saçlar örtülür. türkan saylan kemoterapiden önce saçlarını savura savura gezmiş bir kadındır. bende kendisiyle aynı felsefeden geldiğimi rahatlıkla söyleyebilirim saçsız olsaydım bende örtünürdüm çünkü bizde güzeli değil çirkini örterler.
saçmalamış ve de sıçmış içine bırakmış bir başlıktır bu başlık. oldu olacak deniz kenarın da bandana takmamıza da " aha, siz de türban takmışınız " deme gibi bi şey bu mantık. başörtüsü ayrıdır türban çok çok ayrı.
dün gece düşündüm bu konuyu. yok dedim. olamaz! bu kadar küçük hesapların peşinde olamaz insan evladı. söz konusu yapamazlar kemoterapi örtüsünü.
yazık hem de çok yazık.
az önce okuduğum başlık; balçıktan türeyerek balçıkta kalmış insanın daha da geriye gidişini çok iyi temsil eder nitelikte. hepinize lanet olsun.
anaların başörtüsü ile sıkmabaşların türbanını karıştıran zihniyetin kullanılmamaktan oturma organına benzemiş kıvrımlarının arasından pis kokular arasında dökülen anlamsız söz öbeklerinden oluşmuş sözde eleştirinin odağıdır Prof Türkan Saylan'ın başındaki örtü!..
bu ülkede saygı duyulması gereken insanlar hasta yatağında rahatsız edilirken, ipe susuz götürülmesi gerekenler el üstünde tutuluyor ve bunları izleyenler de hiçbirşeyden anlamıyorlar. Sırf bu yüzden bize koyun diyenler çok haklı..
Hayatını kız çocuklarının eğitimine adamış, binlerce öğrenciyi okutmuş, pırlanta gibi bir kadının hastağından faydalanan insansıların bakıp dalga geçmeye çalıştıkları örtüdür.
edit: aslında insansı yerine başka birşey yazacaktım ama uçurulmak istemiyorum.
kendi söyler, kendi anlamaz yazarın kafa karışıklığına gitmiş başörtüsüdür. türkan saylan ve çağdaş cumhuriyet kadınları; bilirler ki başörtüsü anadoluda bir gelenektir. çok uzun bir geçmişi vardır. türban araplardan gelmedir ve al yazma ile alakası yoktur. allah akıl fikir versin ki; son nefesini bile şu ülke için vermeye hazır, hiç bir talebi olmayan türkan saylan gibi insanlardan uzak kalasınız.
