türk aslında bir ırk değil soy adıdır. bir ırkı değil bir soyu ifade eder. daha doğrusu turani bir kavmi ifade eder. turani kavimlere gelince moğollar, kazaklar, tatarlar, aslında hepsi bir soydurlar. oğuzlara gelince oğuzlar türk soyundan gelen bir boydurlar ve tarihteki tüm türk imparatorları oğuzhan soyundan gelmektedirler. çünkü türk töresine göre tanrının oğuzhana bu görevi verdiğine inanılır. (bkz: moğolların gizli tarihi)
---(#262012)---
daha önce de yazılmış bir tanımı tekrar yazmak gerekir mi?
böyle bir başlıkta, atatürk gibi bir deha'nın düşünceleri söz konusu ise evet gerekir.
atatürk'ün manevi kızı afet inan'ın üniversitedeki hocasının millet ve türklük ile ilgili bir konuda çalışma yapmasını afet inan'dan istemesi üzerine, tarihteki tüm türklerin atası olan mustafa kemal'in manevi kızına bir kalem alarak bir kağıda karaladığı üç beş satır, aslında büyük bir milletin ''millet'' olma evrelerini belki de en iyi anlatan kalem çizikleridir.
o halde yine yazmak gerekir.
''Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik, en aşağı bir Türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı. Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela, korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır. Kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.''
(bkz: ATATÜRK)
Çin kaynaklarına göre ateşi bulan kişinin adıdır:
eskiden hun yurdunun kuzeyindeki yerde köktürkler'in ataları vardı. Burda a-pang-pu adlı bir kabile lideri vardı. bunun 17 kardeşinin en küçüğünün yağmur yağdırma ve rüzgar estirme yeteneği vardı. bunun 4 oğlu oldu. biri kuğuydu, diğeri Kırgız'dı, diğeri Chei-chen suyunda otururdu,diğeri de a-pang-pu'nun kabilesinin yurdunda otururdu. apangpu öldükten sonraydı ki, bu kabile soğuktan muzdaripti. burda oturan oğul Ateş'i bularak onları ısıttı ve kurtardı. dğer 3 kardeş aralrında kararlaştırarak onu Kağan yaptılar ve türk ünvanını verdiler.
bu kelimenin ilk kez nerede kullanıldığı yıllardır tartışılır tarihçiler arasında. bu konuda birçok tez ortaya konmuş, Türk kelimesi için birbirinden farklı kökenler öne sürülmüştür. Çin, iran, Hint, Yunan kaynakları üzerinde yapılan araştırmalar, birbirinden farklı sonuçlar vermiştir. Örneğin bazı araştırmacılar, Troyalıların bizzat Türk adı taşıyan bir Türk kavmi olduğunu iddia etmektedirler. Mitolojide Truvalıların atası olarak Turkos gösterilir. Ayrıca Truvalıların ata önem vermeleri, kalkanlarında at sembolleri kullanmaları, kıyafetlerinde simetrik Türk desenlerine çok benzer desenler kullanmaları bu iddiayı güçlendirmektedir (Fatih Sultan Mehmet ve Mustafa Kemal Atatürk de Truvalıların Türk olduğuyla ilgili bazı yorumlarda bulunmuşlardır). bunun gibi daha bir sürü teori vardır.
700 yil hukmettigi yerlerde kendi dilini konusmayi sart kosmamis, kimseyi zulum altina almamis, aksine zulum gorenler tarafindan adaletine guvenildigi icin gocler almis, son 300 yilda cokus donemine gectigi soylense de yine de son anina kadar dunya devletleri tarafindan cekinilen bir devlet kurmus olan buyuk bir ulustur, turk ulusu. ancak, sunu da kabul etmek gerekir ki; kurmus oldugu 700 yillik tarihin en buyuk devleti turk ulusu kavramini da sonsuz dek degistirmistir. artik turk sadece turk degildir. turk oldugunu soyleyen herkes turktur.
ulu onderimizin 'ne mutlu turkum diyene.' dedigi, gibi ve universitede ki ermeni asilli bir hocamin, italya' da milleyetini soran bir italyan' a turk' um demesi gibi...
dünyanın en asil ırkıdır. ne ingilizler gibi soğuktur, ne fransızlar gibi küstah, ne italyanlar gibi değişken, ne iskoçlar gibi cimri, ne irlandalılar gibi hain, ne araplar gibi pis, ne ruslar gibi sadece kendini düşünen, ne çinliler gibi ne de ispanyollar gibi.
türkler dünyanın en asil ırkıdır. dünya üzerinde türkler'e yaklaşabilen bir tek japonlar'ın olduğunu düşünüyorum.
"Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvelâ korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu. Türk oldu. Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir." Mustafa kemal atatürk
ırksal bir nitelemeden çok, milli bir kimliktir, değilse de böyle olmalıdır. türk kalp vakfı, türk silahlı kuvvetleri, türk kızılayı gibi kullanımlarda zaten "türkiye'ye ait" anlamında kullanılmaktadır, vatandaşlar için de "türkiye vatandaşı" yerine "türk" denebilmelidir.
iran kaynaklarında türk sözü "güzel insan"* karışlığında kullanılırken, xi. yyda kaşgarlı mahmut "türk adının türklere tanrı tarafından verildiğini" belirterek, "gençlik, kuvvet, kudret ve olgunluk çağı" demek olduğunu bir kez daha belirtmiştir. tarihçiler ise türk kelimesinin "güçlü- kuvvetli" anlamına geldiğini kabul etmektedirler.
