Haberlerden üstün körü edindiğim bilgiye göre UV c uygulaması yapılan ve başarılı sonuç alınan hasta yoğun bakım ünitesinde yatan hastamız oluyormuş.
Sevinmemek elde değil.
inşaallah sağlığına kavuşur.
Sağlığına kavuşur diyorum, çünkü; basın da yazan ve yapılan açıklama hasta hakkında sağlık açısından bir bilgi vermiyor.
Neden mi?
Hasta yoğun bakımda, solunum cihazına bağlı mı?
Bu neden önemli?
Çok önemli. Virüsün akciğer üzerinde bir tahribatı var. Solunum sistemi üzerinde Tahribat hangi seviyede, solunum desteği alacak seviyede mi?
Eğer UV c tedavisi ile virüs yok olmuş ise solunum sistemi üzerinde yaşanan tahribat kalıcı olur.
Virüsün yok olması ile tahribat da yok olmaz.
Hasta için komplikasyon riski (örn: bir enfeksiyon) ne seviyede?
Sonrasında uygulanacak tedavi, UV c lokâl olarak viral enfeksiyon sonunda tahribatın olduğu (örn: akciğer) bölgede uygulanmış ise bundan etkilenen hücre yapıları var mı?
Virüsün ve hücrenin yapılarını incelerseniz yapılarında bir çok özellikler benzerdir.
Örn: nükleik asit (DNA RNA) hem virüs hem hücrede bulunur.
Viral membran yapı ile hücre membran yapısı büyük benzerlikler gösterir. Bunun için virüs kendini kolaylıkla hücre formatına sokar ve kendini kopyalar, savunma sistemini devre dışı bırakarak (aldatarak) vücutta çoğalır.
Tedavi için yapılan çalışmayı, filtrasyon vb durumları bilmediğim, ayrıntılı olarak raporları okumadığım için tahminen UV c metodunun başarılı olması sanırım virüsün nükleik asit yapısı üzerinde ki tahribatı ile edilmiş olmalı.
UV ışınları daha önce de belirttiğim gibi DNA RNA üzerinde tahribatı kullanılmış ama çekincem aynı nükleik asit insan hücresinde de var.
Ama bu sadece ortamı steril ediyor.
Gıda da kullanılması da kontrollü oluyor ki bunun tartışmaları hâlâ sürüyor. Gıdaların vitamin ve mineral dengeleri de hesap edilerek daha fazla UV gıdaları sağlıklı olmaktan çıktığı da tartışma konusudur.
Bunun için gıdaların raf ömrünü korumak için katkı maddeleri kullanılıyor.
Medikal malzeme üreticileri, laboratuvarlar ortamı-kullanılan malzeme giysi vn başta olmak üzere lüks restoranlarda (tabak çatal bardak vb servis malzemesi) dondurulmuş gıda işi yapan firmalarda da UV tekniği kullanılıyor ama sterilizasyon için %100 garanti verilmemektedir.
Aynı zamanda insan sağlığı açısından UV kullanımı tehlikeli olduğu için personel devamlı kontrol altında tutulması gerekmektedir.
Ultraviyole C (UVC) ışını, enfeksiyonların tedavisinde kullanılan mevcut yöntemlere alternatif inovatif bir yaklaşımdır.
Turkısh Beam cihazı ile dünyada ilk defa 254 nm dalga boyunda UVC ışını, lazer ışınları ile desteklenerek yapılan bir tedavi yöntemi olarak kullanılıyor.
Sistem, jeneratör bir ultraviyole/lazer ışık kaynağı ve bunun üzerine konnektörlenmiş fiberoptik kablolar vasıtasıyla invamed steerable katetere (tek kullanımlık kameralı katater) yerleştirilerek uygulanır.
Fiberoptik sistemin ucundan çıkan ultraviyole/lazer ışığı, mikroorganizmaları (virüsler dahil) saniyeler süren bir uygulamanın sonunda yok eder.
Dünyada ilk defa diyarbakır'da uygulanmış ve başarılı olmuştur.
Diyarbakır il Sağlık Müdürü Dr. Cihan Tekin, yaptığı açıklamada,
"Bugün, Diyarbakır, Türkiye ve dünya için gurur verici bir tablo için burada toplandık. Bugün ilk defa Gazi Üniversitesi hocalarımızdan Hikmet Selçuk Gedik ile bir aradaydık. Kendisi tarafından geliştirilen ve dünyada ilk kez uygulanan bir yöntemi bugün ilk defa Diyarbakır'da bir hasta üzerinde uygulama fırsatı bulduk. Türk Işını tedavisi projesini ilk defa uyguladık. Yoğun bakımda koronavirüs tedavisi gören hastanın koronavirüs test sonucu negatife döndü. Bu güzel haberi buradan tüm Türkiye'ye, dünyaya duyurmak Diyarbakır adına gurur verici bir tablo" ifadelerini kullandı.
