durun ülkücüler eksilemeyin bu benim ortaya attığım bir görüş değildir.bu tüm tarih kitaplarında yazan fakat herkesin söylemeye çekindiği bir olaydır.eğer bana inanmayan varsa isteyen herkes araştırabilir bazı türk destanlarını.
her ülkenin doğal olarak kutsal saydığı bir hayvan vardır ve türklerin de herkesin bildiği üzre kutsal saydığı hayvan kurttur.hemen hemen kime sorsanız söyler hiç bi boktan anlamayan ülkücüye bile deseniz kurt nedir diye size ocaklarda kendisine ezberlettirilen tonla şeyden bahsedecektir.
kutsal hayvanımız olan kurt bilindiği gibi çoğu destanımıza da konu olmuştur.destanlarda sürekli olarak çöküşte olan herhangi bir türk devletini, bir kurdun ortaya çıkarak o türk devletini nasıl ayakta tuttuğu ve bu kurdun türklerin çoğalmasını sağladığı yetmiyormuş gibi bir de türklerin atası olduğundan devamlı olarak bahsedilir. işte benim değinmek istediğim konu budur yani türklerin atasının kurtlar olduğu söyleniyor fakat nasıl olduğu pek bilinmiyor işte size göktürk ve uygur destanlarından bir kesit sunarak türklerin asıl kimliğini ortaya çıkaracağım;
bir göktürk destanı olan bozkurt destanı;
hun ülkesinin kuzeyinde so adı verilen bir ülke vardı ve bu ülkeyi düşmanlar kuşatmıştı ve devamında kuşatmadan galip çıkan düşmanlar oldu ve tüm göktürk boyu katledildi.sadece bir erkek kişi kaldı elleri ve ayakları kesilmiş olarak.bu kişiyi bir kurt yanına aldı ve ilişkiye girerek(tabi yakınlık kurma diye bahsedilir) türk soyunun devamını sağladılar.
bir uygur destan olan türeyiş destanı;
eski hun hükümdarının iki kızı vardı.hükümdarlar kızlarının tanrılarla evlenmesini istediler.bu yüzden onları insanlardan arınmış bir yere bıraktılar nihayetinde tanrı bozkurt şekline bürünerek kızlarla temasa geçti ve türk ırkı yeniden türemiş oldu.göktürk destanından tek farkı kurtun dişi değil erkek olmasıdır.
göründüğü üzre sizlere türk destanlarından kısa kısa kesitler sundum ve bunları sunarken de tamamiyle kaynaklandan yararlandım varın gerisini artık siz düşünün ama bundan sonra kurt hayvanından göğsünüz kabara kabara bahsetmeden önce iki kez hatta 3 4 kez düşünün.
olmayan birşeydir . diğer milletlerin sapıklıklarından haberi olmayanların , saçma bir şekilde kendi milletini * sırf eleştrmiş , kötülemiş * olmak için ortaya attığı bir iddaadır .
hepimizin ademden olma havvadan doğma kardeşlerden üreyerek geldiğimizi düşünürsek insanın kökünde ensest ilişki vardır. insanoğlu sapıktır yargısına varırız bu şekilde ilerlersek.
yani burda ırksal bir durum yoktur. faşistliğe gerek yok .
batı halkının, ünlü ressamların frengi diye cinsel yolla bulaşan ve esas sapık ırkların kim olduğunu kanıtlayan hastalıkla ölmelerineden habersiz yazarın türk ırkına attığı boktur...
oğlancılığın osmanlıda yaygın olması ve türklerin osmanlıyı türk kabul edip osmanlıyla gurur duyması açısından mantıklı yanları olan önerme. ayrıca en çok hermoafrodit vakalarının iç anadoluda öztürk olduğu iddiasındaki insanlarda görülmeside bir arızalar bütünü ile karşı karşıya olunduğunu gösterek bu olayı destekler. bu çeşit çift cinsiyetli insanların evlilik yapmasına ve türü bozmasına izin verilmeside sapıklıktır. türklerin halı altına süpürme tarzlarının en belirgin örneğidir. karadenizde lazlarda rastlanmayan bu hermoafrodit durumu göstermektedirki lazlar genetik olarak türklerden şanslıdırda eklenebilir bu teze. ancak her çeşit ırkçılığın anlamsızlığı açısından ırkçılık içeriği nedeniyle sevimsiz bir mantıktır.
lazlar türk olmadıkları için çok şanslıdırlar duygusu yaratan durumdur ayrıca.
acımasız bir görüş. türklerin islamiyetle tanışmasından sonra biraz sapıttıkları doğrudur, fakat diğer islam ülkelerine bakarsak bizimkisi yine de çok azdır. bu oranı bazı 70 liklerin 14lüklerle birlikte olması arttırmıştır, ki bu sapıklıkları yapanlar kendilerini arap görmektedirler.
her milletin efsanesinde bir sapma vardır: önemli olan gerçeklerle masalları bir birinden ayırabilmektir ama masallar da insanların düşüncelerinin tezahürüdür yani türk ırkının düşüncelerinin tezahürüdür bu destanlar.ayrıca bu masalları okuyan çocuğunuz ''aa anne kurtla yakınlaşma ne demekk'' derse ne bok yiyeceğinizi merağk ediyorum.
eğer toplumumuzda sapkınlık çoksa, nedenini edebi eserlerde ve ya genlerde değil, ''sıradan'' bir Türk evinde aramak lazım. (bkz: toplumsal baskı) (bkz: toplum baskısı)
hocalı katliamındaki olayları okumamıs yazar söylemidir. kaldı ki diğer ırkları da az çok tanıyoruz sapıklık kimde acaba? kendimizi bu kadar aşağılamanın alemi yok, fikir tartışmaları falan tamam da bu türk kızları, erkekleri gibisinden ifadeler fazla aşağılayıcı olmaya başladı, hele sapıklık konusunda birkaç istisnayı çıkarırsak bizim gibisine az rastlanır bu dünyada.
