atatürk'ün türk halkına biçtiği 3 görev.
-öğünmek(övünmek):vatanımızla,türk olmakla,kültürel mirasımızla öğünmek(övünmek)
-çalışmak:vatanı ilerletmek ve daha iyi yerlere getirmek için çalışmak.
-güven:yapabileceklerimiz konusunda kendimize,içinde güvenle yaşamak için vatana güvenmek.
Marmara üniversitesi atatürk eğitim fakültesinin kapısına janjanlı bir biçimde yazılmış ,ancak sonradan yanlış olduğu anlaşılarak "öğün" kelimesinin "övün" olarak düzeltilmesiyle yazık olmuş yazıdır.
(bkz: türk övün çalış güven)
türk: sımdılerde safkan ırk olarak gorulup kafatascılıga malzeme yapılmakta... öğün: samast soy adı ıle pek uyumlu, turk gencının yenı ılahı... çalış: komplo teorılerı, suıkast hazırlıkları, beyın yıkama faalıyetlerı... güven: her daım abılerıne ve arkandakı derın devlete guven, yamuk olmaz...
Atatürk'ün her zaman ''yanlış anlaşılmış'', Türk milletine söylediği en güzel sözlerinden biridir. maalesef ''öğün'' kelimesinin ''övün'' kelimesiyle aynı anlama gelmediğini çok kişi bilmiyor. 'öğün' kelimesi ''og'' kökünden türetilmiş, öz türkçe olan ve ''aklını kullan'' anlamına gelen bir kelimedir. yani Atatürk ''Türk, aklını kullan, çalış, güven'' demiştir. bir de üstüne, sanki Atatürk'ten daha iyi biliyorlarmış gibi ''övün'' yazarak sözü anlamından saptırıyorlar.
ataturk'un soyleyip soylemedigi saibeli olan vecizesidir. onca arastirmama ragmen ataturk'un bu sozu nerde ne zaman soyledigini bulamadim. buna benzer ataturk'e ait olmayan pek soz de kendisine mal edilmistir. yurtta sulh cihanda sulh gibi mesela. gecelim..
deginecegimiz nokta grup yorum denilen zevatin bir miriltisinda alanen ataturk'e mal edilen bu vecize ile alay ediyor olmasi. yanlis hatirlamiyorsam sarkinin sozleri su sekilde
guvenpark'ta bir anit var yavru yuklu kara tastan
yaziyor ki o anitta ogun, calis, guven ey turk
ogunsek de calissak da guvensek de olmuyor ki
turkluk deyip avunuyor
aclik turkluk bilmiyor ki..
mustafa suphi komunistinin ataturk donemi'nde canina ot tikanmasi pek zorlarina gitmis olmali ki turlu saklabanlik ile akillari sira vecizeyi tiye aliyorlar.
nedendir bilinmez, türk milleti bu nasihatlardan sadece birincisini uygular.
calismayi kahvehanede, güvenmeyi de yatakta uygulamaktan vazgecmez.
ögünmeye gelince akan sular durur, hatta hepsi bir kenara birakilir, abartilir, sisirilir, doldurulur.
gecmisle övünürüz, tarihimizle gurur duyariz; bu bizim icin yeterlidir. "Calisip ne olacak, güvenip ne yapacam?" düsüncesine sahibizdir. Bu da birbirimizi kaziklamaya kalkismamizdan ileri gelir.
"kafanı çalıştır, planla, bedenen çalış, üret. sonra geleceğe güvenle bakabilirsin...." zannedildiği gibi "Türklüğünle övün" anlamında değil... Atatürk boş gururu ve övünmeyi sevmezdi...
nesilden nesile yanlış yazılan ulu önderimiz m. kemal atatürk'ün özdeyişi. zira insan "öğün ne lan? yemekle ne alaka?" diye sormadan kendini alıkoyamıyor. doğrusu için:
"güvenparkta bir anıt var yamru yumru kara taştan
yazıyor ki o anıtta 'öğün, çalış, güven ey türk'
(...)
övünsek de, güvensek de, çalışsak da olmuyor ki
'türkük' deyin övünüyok, açlık 'türk'ü bilmiyor ki"
Hala Kemalist olup da Yorum sevenler bu güzel parçayı başka yerlere çekmek istiyorlar, Mustafa Kemal'e toz kondurmuyorlar..
Oysa her şey açık.. "Övünsek de, güvensek de, çalışsak da olmuyor ki.. Türkük deyin övünüyok, açlık türk'ü bilmyor ki..."
Ne güzel söylenmiş..
günümüz türklerinin unuttuğu ya da sadece öğünmek kısmını kendilerine düstur ettikleri ancak çalışmak ve güvenmekle ilgili kısmını uygulamadıkları atatürk ün en güzel vecizelerinden biri.
Burada öğün kelimesi, “öğ”“akıl / us” olduğuna göre, benzer biçimde, “öğ-retmek”“akıl-landırmak” ve “öğ-retim”“akıl-landırma işlemi” oluyor. yine, “öğ-renme”“akıl edinme” oluyor.
Haliyle sözün tamami, türk aklını kullan, gereğini yap ve arkana yaslan şeklindedir.