sadece türk öğrecisinin sorabileceği sorulardır. bu lise yıllarında çok rastlanır, üniversitelerde de azda olsa rastlanır. örneğin; binlerce kez sorulmasına ve cevabının aynı olmasına rağmen sorulan soru.
-hocam istediğimiz sorudan başlayabilirmiyiz?
- evet evladım
be adam bu soruyu sormaktan bıkmadınız mı? hoca hayır yok başlamıcaksın mı diyecek. artık yeter bırakın şunu. daha bir sürü örnek var gerisini size bırakıyorum arakadşlar...
kağıttan ateş çıkarırcasına yazan,cevap olarak ta hoca hata yapar ama ben yapmam jargonunda cevaplayan öğrenciye teklifiniz şudur;
-olum o soruyu ek kağıt isteyip yaz,ben de yaptıklarımı yazayım a.q.
+tamam..
evet o soruyu yazar,sen de yaptıklarını yazar verirsin..sonra hoca sınıfa girer ve arkanıza baktığınızda sınıfta kimsenin kalmadığını görürsünüz..iş kötü hale gelmiştir,zira en önde ve arka arkaya oturduğunuz arkadaşınızla kağıtlar üst üste gelmiştir ve aynıdır..sınavlar açıklanır,sizinki açıklanmaz..ne oluya lan?sorgularıyla kendinizi yediğiniz anlarda arkadaşınız hocanın sizi çağırdığını söyler.. (bkz: sıçmak)
ingilizce sınavında öğrencilerden ayları sırasıyla yazmaları istenmiştir. Bir öğrenci parmak kaldırır;
Öğrenci: Hocam ingilizcesini mi Türkçesini mi yazalım?
Öğretmen: Hönk!
(bkz: Bizzat yaşanmıştır.)
'' hocam kaydırma yaparsak n'olur?''
'' beş madde istemişsiniz,dördünü yazsak n'olur?''
sınav sorusu: pişekar kimdir?
öğrencinin sorusu: hocam bu pişekar kimdi?
halen devam etmekte olan sınav sırasında öğrenciden gelen muhteşem bir soru daha : hocam kağıdımı versem okur musunuz hemen? *
hocam şimdi burda hede nedir demişsiniz ya biz de hedenin ne olduğunu mu yazacağız?