güzide kuruluşumuz çaykur tarafından memleketine bu denli yabancılaşan bünyeler için tiksindiriciliği giderici bir tat elbet bulunmuştur.
(bkz: rize turist cayi)
Çay'ın tozunu almak için demlenecek olan bir kısım kuru çay önce soğuk sudan geçirilir...
Efemine söyliyeyim, demlemek için suyu kaynarken, içinde kuru çay olan demlik kaynayan suyun yada buharının üzerine koyulmaz. Neden?.. Çünkü kuru çayı yakar bu hareket, ve bir daha o çayı hangi zamanda ne kadar su ile ne kıvamda demlersen demle çaya benzemez. Su, kaynadığı sırada yakmadığın demlikteki çayın üzerine ne çok ne az, işi bilenin göz ve el ayarında konulan çaya uygun miktarda dökülür. Ve makul süre çayın oturması beklenir ve afiyetle içilir. Sonra kaçak çay gibi ağızda kuruluk falan da bırakmaz Türk çayı. Tabii ki az miktarda kaçak çay ile karıştırıldığında da güzel tat veren çay sonuçları çıkabilir ortaya. Bu da mozaik falandır, biraradalıktır ülke bazında... Mekan olarak Mis sokaktaki "Kaçak çay"'a da saygılar... Hem kaçak, hem yerli, iyi çay yaparlar.
kaçak çaya alışmış birinin * rahatlıkla söyleyebileceği laftır. kaçak çaya alışmış bünyeye türk çayı ne kadar iyi demlenirse demlensin acı gelir. çay demlemeyi bilmemekle alakası yoktur. türk çayına alışmış bünyeyede kaçak çay tuhaf gelir. alışkanlık meselesi.
an itibariyle içtiğim türk çayının bende uyandırdığı duygudur. önceleri içtiğim kaçak çayın bana verdiği hazı, ne yazık ki bu iğrite edici çayda alamadım. çayın üzerinde yüzen garip dem parçalarını mı dersin, tatsızlığını mı dersin, hiçbirşeyin yanında içilememesini mi dersin iğrenç birşey derhal döktüm ve hemen en yakın komşudan kaçak çay getirmeye gideceğim...