Başka alanlarda çekecek konu mu bulamamaktan yoksa dini ögeleri kullanarak kolay yoldan para kazanacaklarini düşündüklerinden mi bilinmez ama gazetelerde , internette şu yönetmenin yeni filmi çıkıyor haberlerinde sürekli korku filmleriyle karsilasmaktan dolayı kapilan his.
Örneğin geçenlerde Cinni : Uyanış diye bir film gördüm , Emre Aydının filmiymis. Yeni bir ise baslayan ve müzikle alakali bir adamin korku filmi cekmesiyle bu his daha da kuvvetlendi.
adamların paraya ihtiyacı var amk. halk en çok neyi tüketiyorsa oraya yöneliyorlar... nuri ödül alıp duruyor ama gişe yapamıyor. üstelik herkes de nuri olamaz... sağlık olsun ne diyim.
bi de komedi, entrika ve dram. neden? çünkü aksiyon ve bilimkurgu gibi yapımların prodüksiyon masrafı çook daha fazla.
inanın bana bu iş tamamen türk izleyicisinin sorunu adamlar bi küfüre gülüyor, ya arkadaş edemezler mi bi ince mizah ara. (bkz: recep, oflu şifre ve benzeri saçmalıklar)
bi de entrikalarla dolu yapımlar var bunların en fazla maliyeti iphone herkesin elinde iphone altında lüks araç o onun kaynıyla, o onun eltisiyle ohoo nanay yavrum nanay. al sana çok tutan izlenen yapım.
dram konusunu konuşmak bile istemiyorum. inanın 3-5 arkadaş bir araya gelerek oluşturabilirsiniz. alırsınız iki bira bi de liman çevresi olur sahil biyer olur oturur çekersiniz.
allah belanizi versin.
türk sinemasını ne hâle getirdiniz. beleşten parsa toplayan yapımcılar türedi. artık işin etik ilkelerinin ve halka birşeyler anlatmanın falan ırzına geçildi.
utanıyorum sizden. mantıklı işler çıkarın artık yurtdışında da işlesin insanlar adamlar yapmış abi desinler. ama yok para böyle daha kolay.
yarı doğru histir. türkiye'de çekilen her on filmi korku-gerilim ve absürd komedi yarı yarıya paylaşmışlardır. çok nadiren de olsa aventür, dram, polisiye de çekilmektedir ama dediğim gibi, çok nadir.
bunun da bir nedeni var tabii. korku-gerilim çekmesi en kolay film türüdür. konulu pornolardan bile kolaydır. adam gibi bir senaryoya gerek yoktur. kapalı alanlarda çekildiğinden tüm film harabe bir köşkte bile geçebilir. dar alanlarda çekilmesi ikinci kamera masrafını ortadan kaldırır. bu tür filmlerde genelde isim yapmaya çalışan genç oyuncular oynadıklarından doğru düzgün ona da para gitmez. tek kamera yönetmen için de gayet kolay idare edilen bir nanedir. hâl böyle olunca prodüksiyon masrafları bütçeyi üzmez. zaten türk izleyicisi yerli yapımlarda absürd komedi ve korku-gerilim yeğler. prodüksiyona harcamadığınız her kuruş da dağıtıma kalır. bu da daha çok salonda gösterime girmesi anlamına gelir ki bu da filmin bir bok olmadığı fark edilene kadar yatırdığınız parayı çıkartmanız anlamına gelir. hele bir de yanılıp yakılıp bir festivâlden ödül alırsanız değmeyin keyfinize.
absürd komedide de durum pek farklı değildir. en büyük fark açık alanların daha fazla kullanımı, festivâllerden ödül almamak ve sinemada daha çok izleyici çekmektir.