yüzyıllar boyunca her türlü zırhı delmeyi başarmıştır.
ülkemiz sığırları tarafından değeri ve önemi anlaşılamamış olsa da dünya çapından kulüpleri, fanları olan ve tüm okçuların hayranlığını kazanmış bir tarih ve kültür değerimizdir.
antik bir teknolojiyle üretilmesine rağmen, gerilmeye dayanımı ve oka verebildiği momentum, günümüzde modern kompozit malzemeyle üretilen yaylardan daha iyidir.
at üzerinde hareket halindeyken kullanabilmek için icad edilmiştir.
bu amaçla yayın boyu iyice kısaltılmış, ama tek parça, monoblok, bir ağaçtan yapılan kısa yayların etkili bir gerilme kuvveti üretebilmesi mümkün değildir. dolayısıyla işin içine farklı malzemeler katılarak dehşetli gerilme kuvveti verebilen, kırılmadan dayanabilen yaylar üretilmiştir.
ülkemizde ve dünyada halen meraklısı için otantik haliyle üretilmektedir.
nasıl yapıldığını gösteren çok sayıda medya mevcuttur.
Sirf kirisini takmak ciddi bir kuvvet gerektirir. Batililar ok atarken 3 parmak kullanir. Isaret, orta ve yuzuk. Geleneksel turk okculugunda yuzuk takilmis basparmak kullanilir ki dusununce germe pozisyonunda basparpak diger parmaklardan daha geridedir ve bu yayin daha fazla gerilmesini saglar. Bu kadarcik mesafenin bile 100-150 metrelik bir tesiri vardir. Youtube da rastladigim bir belgeselde sanirim 50 metreden atis yapiliyor. Kursunun delemedigi o celik levhayi turk oku delip yaklasik 3 cm iceri giriyor.
yapımı uzun ve meşakkâtli iştir. kullanımı ise hem zor hem de beceri gerektirir. bir de yüzüksüz* çekilmez bunun kirişi. o derece güçlüdür, parmağı keser. fatih sultan mehmet'in meşhur resminde çiçeği tutan elinin başparmağında da bu yüzüğü görebilirsiniz.
elin ingilizleri falan buna composite bow derler. tabiî avrupalılar yay denince adam boyunca ince bir dala ip germeyi anladıklarından bu aletin üstünlüğü büyüktür.
üzengiyle birleşince at sırtında çatır çatır ok atan türkler ortaya çıkmıştır. yaşamda ve savaşta o kadar önemli bir yer edinmiştir ki avarlar'ın bayrağına kadar işlemiştir. türkler'le savaşan avrupalılar o kadar şaşırmışlardır ki bunların insan olamayacaklarına hükmetmişlerdir. yunan mitolojisi'ne centaur da böylece girmiştir.
