son zamanlarda feci şekilde kan ve güven kaybeden bağımsız! yargıdır. memleket tarihinde hiçbir zaman hükümetle inatlaşmak uğruna bu kadar keyfi kararlar verilmemişti.
ayrıca mehmet ali ağca' yı önce salan sonra medya baskısından dolayı tutuklayan, penguen dergisini önce cezaya çarptıran sonra affeden, rektör yücel aşkın'ı tutuklayan sonra davulla zurnayla salan, evinden okula başörtüsüyle giden öğretmene hukuk dışı bir yasak koyan, bir zamanlar köpek tasmalarıyla adliyelere getirilen dep milletvekillerini bir anda salan bu yargıdır.
zamana bırakıyoruz ve de izliyoruz. bakalım beni tekrar yargılayın diye dilekçe veren terorist başı apo köpeğini de yargılayıp serbest bırakacaklar mı???
yargı anlayısının önyargıdan ibaret oldugu, yargı sistemidir. basortusu ile ilgili danıstay ın son kararı, ihl davaları, ihd nin kurtceyi savundugu için kapatılması, vakit davaları, dehap davası(kapatınca zihniyet degistimi, hayır. ), refah davaları 312(nam-ı eski. simdi nasıl bir kılıfla anayasa da bilmiyorum), 302, 4816, 5816. maddeler, terörle mucadele yasası vb. bircok anayasal duzensizlik bunun ispatıdır.
30 yıl süren davalar, en erken bir yılda sonuçlanan basit duruşmasız mahkemeler, hakim sayısının kıtlığı. yargı ücretlerinin yüksekliği. kısaca budur. ama çok şükür hiç yoktan iyidir tabi.
çok tehkili bir yargı sistemidir. hangi suca ne ceza vereceği hiç belli olmaz...
bi bakarsınız fırından ekmek çalan 4 çocuğa çete den ağır hapis verir
bi bakarsınız 26 erkeğin tecavüzüne uğrayan 12 yaşındaki kızı suçlu bulabilir.
adaletin simgesinde bir kadın elinde terazi gözleri baglı bir şekildedir. masallah türk adaletinde gözünün kapalı olmasını bırak arkada 2 göz götünde bile gözü var amk.
aynı cümleyi darbeci askerler ile kemalist-alevi yargı karşıtı vakit-yeni akit gazetesi söyleyince trilyonluk ceza ver AMA mana olarak aynısını BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş genelkurmay başkanına söyleyince ceza verme.* Demirtaş'ın avukatı Gümüş'ÜN ''iktidar erki konumunda bulunan bürokratların eleştiriyi kabul etmesinin evrensel bir kural olduğunu'' TEZiNi KABUL ET lakin diğerinde kabul etme. gerçekten ÇOK iLGiNÇ. asıl komedi bu çelişki. buna içtihad farkı felan da denemez. http://www.haber7.com/gun...n-demirtasla-ilgili-karar http://haber.stargazete.c...ini-kaybetti/haber-709093
YARGI AKP ELiNDE DiYENLER VAR YA hangi ülkede ve dünyada YAŞIYOR bunlar. HERHALDE HAYAL DÜNYASINDA. YARGIYI ON YILLARDIR KiMLER KONTROLÜ ALTINA ALDI BiLiNiYOR. AKP'NiN ELiNE ALMASI 10 yılda KOLAY MI,akla sığar mı? akp'nin amacı kendine düşman olmayan bir yargı ki o da makul bir talep ve amaç bence. daha düne kadar kapatılacaklardı saçma bahanelerle,uyduruk google haberleriyle. ne yapsın akp, kendine düşmanlığı her şeyin üzerinde gören tipte dinsiz,solcu ve alevi kişileri mi doldursun?
adamlar işini, gücünü, davaları bırakıp siyasetle uğraşmayan,ideolojik hesaplara bulaşmayan,birilerinin arka bahçesi olmayan ve çelişkili ve avrupa insan hakları mahkemesine zıt işler yapmayan yargı istiyorlar. amaçları velev kadrolaşmak olsun, ki bunu tam yapamazlar yetişmiş kadroları yetmez, bu sayede yargıda bir rekabet ve güç dengesi olur ve adil ve haklı olan taraf kamuoyu desteğini de alarak baskın çıkar ve böylece ülkemiz,vatandaşımız kazanır. zaten hangi demokratik ülkede yargı tek bir zihniyetin elinde ki.
önemli olan, zaten hiç bağımsız olmamış olan türk yargısının bu dengeler vesilesiyle tarafsız olmaya zorlanmasıdır. çünkü dünyada sığınacağımız başka kapı yok ki ona sığınalım.
en son küçük kız çocuğuna tecavüz davasının kararına ilişkin gerekçeli kararda "simitçi de hata yapıyor" diyerek içimizi ferahlatan sistemdir.
simitçi de hata yapıyorsa elden bir şey gelmez daha.
hukukla olan ilişkilerini geçtim istikrarlı bir duruşları bile yok.
dün askerdi sonra cemaatin emrine girdiler şimdi de tayyip'in sözünden çıkmıyorlar. insan deli oluyor düşündükçe. biraz omurga lan, biraz.
türkiye'de hukuk yok. ee neden yok amk? baştan aşağıya çürümüş bu kadrolardan mı bekleyeceğiz adaleti? yarın tayyip gidecek yerine gelenlerin emrine girecekler.
biz ve bizden sonrakiler de tesadüfen eğer başarabilirsek yaşamaya devam edeceğiz işte.
kısa süre ile önce kaşıkçı davasını sonra gezi davasını yüzüne gözüne bulaştırmıştır. kitabına sığdırıyor ama vicdanlara sığdıramıyor. Yahya efendinin Kanuni Sultan sülaymana dediği gibi.
Bir devlette zulüm yayılsa, haksızlık şâyi olsa, işitenler de “neme lâzım” deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil de çobanlar yese, bilenler bunu söylemeyip sussa. Fakirlerin, muhtaçların, yoksulların, kimsesizlerin, feryâdı göklere çıksa da bunu da taşlardan başkası işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür. Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimâd ve hürmeti sarsılır. Asayişe itaat hissi gider, halkta hürmet duygusu yok olur. Çöküş ve izmihlâl de böylece mukadder hâle gelir...”
yazılan iddianamelerin yandaş gazete köşe yazılarına benzemesine mi güleyim. kanıt yerine kanaat ve niyet okumalara göre ağır cezalar açıklanmasına mı ağlayayım. yani öyle bir tahribat yozlaşma var ki sonumuz hiç iyi değil. 12 eylül bile bir şekilde kılıfına uydururdu bunların öyle bir derdide yok.