gerçek bir olgu olmuştur artık günümüzde. türkiye'de 16-17 sene (evet bir ömür gibi) okuyup, diplomasını alıp iş bulamayan ya da 800 liraya çalışan gençlerin daha çok türkiye'ye bağlı olmadığı bir gerçektir. kaldı ki üniversite mezunu olmayan milyonlarda bunun içerisindedir.
diyelim ki amerikaya gitme şansınız var. orda bulaşık yıkasan saatlik bilmem kaç dolar alıyorsun (türkiye'de ki öğretmen kadar)
diyelim ki almanya'da işin bile yok evde oturuyorsun, işsizlik maaşı bile alabiliyorsun (türkiye'de ki asgari ücret kadar)
ulan hanginiz bağlısınız o zaman? bir teklif gelse hanginiz amerikan, alman, ingiliz vatandaşı olmaz?
Şu kadarını söylemeliyim ki, insan ülkesinden çıkmak isteyince, ona adeta katolik nikahıyla bağlı olduğunu anlıyor. Nazım Hikmet'in "düa-sıla" hastalığından öldüğünü kaç kişi bilir ki? Ayrıca vatan hasretinin yas kategorilerine göre, ölümle eş anıldığı da tıbbi bir tespit.