ekmek almaya göndermek için çağıran komşu teyzenin bu davetkar sesine doğru, ekmeği teslim ettiğinde, artan bozukluklardan bir iki tanesini verme ihtimaline binaen koşarak gitmek ama annenin yoğurt almak için bakkala göndereceğini bildiğin için avazı çıkıncaya kadar bağırmasına rağmen oralı olmamak. şerefsizlik tek kelimeyle..
Sosyal açıdan çoğu şeyden mahrum bırakarak çocuğun herhangi bir yeteneğinin olup olmadığı öğrenmeden boktan bir sınav sistemine çalışmasına başlamak için 7 yaşından itibaren okula yollamak , bunun yanında son derece bilinçli yetiştirip yetenek sosyal aktivitelere katılanlar vardır ama ne yazık ki bunların nesli tükenmek üzeredir.
çocuğa evdeki diğer çocuklardan farklı davranılır. Beğenilmez ve devamlı her yaptığı eleştirilir. Çocuğun eksik ve yanlış davranışları araştırılır. Çocuğa baskı yapmak için her türlü fırsat kollanır. Çocuğun iyi yönleri değil de devamlı kötü yönleri su yüzüne çıkarılır. Her türlü angarya bu çocuğa yıkılır. Bazen diğer çocuklar da bu muameleden nasiplerini almaktadırlar. Ama genel de günah keçisi olarak bir çocuk seçilir.
bunların olmamasını istiyorsanız lütfen şunu okuyun...
küçükken "hele bi küfret amcan görsün"
ergenken "aa çok ayıp küfredilmez!"
sonraki yaşlarda herhalükarda küfretme yetisini kendinde görme,
ve sonrasında "baba" olunduğunda baştan sarıp devam eden kısır döngü...
eğer çocuk erkekse cinsel olarak her türlü eğitilir. küfretmekten, çük göstermeye, leğende yıkanırken teşhir edilmeye kadar bir çok yöntem vardır. ve genellikle iş allah'a bırakılmıştır. gayet sağlıklıdır.
-her düştüğünde '-ayy düştü vallahi düştü' deyip çocuğu yerden kaldırmak.(bırak kendi kalksın, yoksa bu belirli bir süre sonra özgüvensizlik yaratabilir.)
-sırf çocuk kızıyor, bu da ebeveynin hoşuna gidiyor diye çocuğa 'kız arkadaşın var mı bakıyım hı? kehkeh' falan deyip*, aklınca çocukla eğlenmek.(ileride ilişkiler konusunda sıkıntı yaratabilir.)
-çocuğu aman derslerden geri kalmasın deyip, hiçbir sanat, spor faaliyetine yönlendirmemek.
-çocuğu, başka çocuklarla kıyaslamak.
-çocuk hata yapınca sinirlenmek, zamanla çocuğun hata yapmaktan korkmaya ve risk alamamaya başlaması.
psikolog değilim, kendimden ve etrafımdan edindiğim gözlemleri paylaşmaya çabaladım.
kendi düşüncesini çocuğa ezberletmek gibi son derece yaygın teknikler de vardır. sadece o düşünce çevresinde hafif sapmalar gösterir bireyler; ama temelde aynı şeyi savunurlar. baba tarafının çoğunun aynı partiye oy vermesi, dindarlık katsayısı, topluma bakış açısı... gibi durumlarda aynı düşünceye sahip olması da bu durumun sonuçlarındandır.
6-7 yaşındaki kızı türbana sokmak, ardından ilkokula da bu şekilde gitmesi için zorlamak. sonra da kılık kıyafet özgürlüğü, inanç özgürlüğü diye kameralar önünde atıp tutmak.
annesi, yaramazlık yapan çocuğuna, eline aldığı terlikle, söylediği her şeyi heceleyerek ve hece başına da bir tane patlatarak vurur. haa caydırıcı mıdır? tabiki hayır!