13 Ocak 2011 günü sessiz sedasız yürürlüğüe giren Türk Ticaret Kanunu gereği isimlerinde Türk, Türkiye, Milli ve Cumhuriyet kelimeleri geçen şirketlere uyarı gönderilerek "Unvanınızda bulunan ibarenin kaldırılması gerekmektedir. Beş iş günü içerisinde, gerekli tadil ve ortaklar kurulu karar suretini müdürlüğümüze tescil ettirerek, unvanınızı değiştirmeniz gerekmektedir. Aksi taktirde, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacak ve hakkınızda işlem yapılacaktır" haberi ile gündeme gelen ileri demokrasi örneğidir.
Söz konusu harekete gerekçenin yasada yer alan "Türk, Türkiye, Cumhuriyet ve Millî kelimeleri, bir ticaret unvanına ancak Bakanlar Kurulu kararıyla konabilir" ifadesi olduğu anlaşılıyor...
Başa gelen her şeyin yıllar içerisinde nasıl oya gibi dokunduğunun, her bir hazırlığın nasıl tamam edildiğinin göstergesidir bu...
Bu yasa kimleri mi yakacak?
Cumhuriyet gazetesi, cumhuriyet sucukları ve nisbeten zayıf bir muhalefet sürdüren milli gazete ilk akla gelenler...
Tabi bu iktidarın fiks ikircikli davranışları da olabilir. Mesela Kuveyt Türk, Türkiye finans gibi kurumlara ses edilmeszken adında Türk kelimesi geçen başka finans kuruluşları bu yolla terbiye edilebilir. Keza adında "Türk" kelimesi geçen haber kanalları da "taraflarını" belli ederek "safları sıklaştırdıkları" ölçüde bu olaydan etkilenmeyebilirler...
pkk'ya verilen tavizlerin daha önceden türk ticaret kanununa bile monte edilerek hazırlıklara başlanıldığını gösteren yasaklardır. bu işin sonunda, vatandaşın "türküm" demesi bile yasaklanacaktır. kürt devletine gidişin önündeki engelleri kaldırmak anlamına gelen bu ihanete karşı demokratik tepkimizi yükseltmeliyiz. bakalım kim kimi yasaklayacak bu süreçte ?
edit: böylesi hayati konulara karşı cahilce bir vurdumduymazlık devam ettiği müddetçe daha çok tepemize çıkarlar.