saray hayatı, holding patronu hayatı, manken hayatı, şöhret hayatı derken kendi benliğinden tiksinme derecesine gelmiş ve bunu unutmak için dizilere daha fazla gömülerek kısır döngüye girmiş kitledir.
ortadoğu, balkanlar ve arap yarımadasıdır. olay artık boyut değiştirmiş, 70 den itibaren yapılan hollywood amerikan propogandası bizim tarafımızdan propoganda amaçlı olmasa bile bir şekilde medya ve kültür empoze etmeye başlamıştır. dizi olayına artık sadece türkiye ve oturup izleyen aptal insanlar olarak bakmamak gerekir.
gösterilen pırıltılı hayata özenen, onlar gibi olmak isteyen izleyici kitlesidir. yapımcılar ve senaristler o kadar iyi bilir ki bu kitleyi ortaya çıkardığı zengin-fakir çekişmeli, özel üniversiteli dizilerin tutacağını ve halkın bunları izlemek için günden güne dizi bağımlısı olacağını adları gibi çözmüştür.
hep aynı hikayeleri izlemekten bıkmayan bir kitledir. ayrıca calinos holding başkanı fırat gülken'in "amerikan dizilerinin çekimleri çok kuvvetli, o anlamda onlarla rekabet edemiyoruz. fakat hikaye olarak, konu olarak neyi var onların. bizim dizilerimizde insan hikayesi, insan ilişkileri, gerçek hayat anlatılıyor." sözleri yarmıştır.*