dünyanın en berbat turizm sistemidir. sayı artmasına rağmen kazanç aynı oranda artmamaktadır.
tamamen hanutçuluk üzerine kuruludur, hanutçuluk yasa ve yönetmeliklerle yasak olmasına ve cezası olmasına rağmen tüm açıklığıyla, tüm çıplaklığıyla ve tüm iğrençliği ile yapılmaya son gaz devam etmektedir.
türk turizminin kamburu olarak bir şey diyoruz, "her şey dahil sistem" işte bu sistemin yanında en büyük kamburu hanutçuluk.
peki hanutçuluğu kimler yapıyor? isterseniz büyükbaş cinsinden başlayalım. tur operatörleri. evet evet yanlış duymadınız tur operatörleri. hani şu büyük otobüslerle yurtiçinde turistleri gezdirenler var ya işte onlar. nasıl mı? bir otobüs turisti örneğin denizli'den antalya'ya götürecek tur. antalya'da daha önceden anlaşmış olduğu büyük kuyumcu mağazasına sokuyor koca bir grubu. tabi kelle başı komisyonunu alıyor -hanut- içeride alışveriş olursa alışveriş üzerinden %5 ila %25 arasında değişen oranlarla da alıyor komisyonunu, hadi allah'a ısmarladık deyip çıkıyorlar.
tur operatörleri dışında kalanlar da küçükbaşlar. otelindeki animatöründen, resepsiyonistinden, bavul taşıyıcısından, güvenliğine kadar hanutçuluk yapmayan çok nadir. yapamayanların çoğu da fırsat doğmadığından. araç kiralayanından, taksicisine, rehberinden, şoförüne kadar hemen hepsi işin içinden.
örneğin otel içerisinde bir müşteri resepsiyoniste diyor ki "ben deri ürün alışverişi yapacağım nasıl giderim?" resepsiyonist bu kişiyi araç kiralayanlara gönderiyor tabi belli bir ücret alarak, araç kiralayanlar yasak olmasına rağmen taksici gibi alıyorlar turisti yeri geliyor ulaşım için ücret almıyorlar sanki hayrına yapıyorlarmışcasına, götürüyor büyük bir deri mağazasına, adam 10.000 dolarlık alışveriş mi yaptı? hop araç sürücümüzün cebine giriyor 1000 dolar. tabi bu bir çark. araç kiralayıcısı iş yapamıyor iş yapmak için resepsiyoniste, bavul taşıyıcısına, animatöre diyor ki, "bana müşteri gönderin kelle başı size 5 euro ayrıca satış olursa %1 pay" zaten asgari ücretin biraz üstüne çalışan adam dünden razı "tamam" diyor. gerçi yüksek ücretle de çalışsa fark etmez. büyük mağaza sahipleri, komisyon verecek ki, turcusu, araç kiralayıcısı, taksicisi tarafından müşteri kendisine getirilsin yoksa aç kalacak. kimse kimseye vemrmese birileri birilerine verecek ve haksız rekabet doğacak, bu işte de sermayesi büyük olan, parası olan işletme daha çok verecek, rekabeti lehine çevirecek.
mesela şu da var, adam havalimanı'na mı gidecek? lobide artık kim denk gelirse boş yeri olan ve havalimanına giden tur otobüsüne, minibüsüne satıyor adamı. evet evet satıyor. diyor ki "abi araba zaten gidecek sen bunlardan 30 euro al, 10 euro bana ver" şoför dünden razı. araba oraya zaten gidecek neden para kazanmasın? bir de dışarıdaki taksiciyi kötülerler "bakın dışarda 100-120 euro biz insanız 30 euro'ya götürüyoruz" herkes işin çakallığında olunca, taksici de çarka dahil oluyor. araç kiralayıcısı işin içindeyse, tur otobüs ve minibüslerinin şoförleri işin içindeyse bu rekabete taksici neden dahil olmasın?
örneğin kaş'tan tutun, alanya'ya kadar turistik yörelerdeki taksi kooperatiflerinin içinde büyük kuyumcu işletmeleri ile tekstil ürünü satan büyük işletmeler ile deri ürünü satan büyük işletmeler ile anlaşma yapmayan hemen hemen yoktur.
ha olan kime oluyor? olan bu yörenin içindeki yerel küçük turizm işletmelerine oluyor. tesadüfen turist otelden çıkıp bu işletmelerden alışveriş yapan olursa şans.
hani görüyoruz ya ispanya'da, italya'da, yunanistan'da turistler geziyor, görüyor, zevk alıyor. işte bizde bu yok, turist gelsin bir yeri gezmesine gerek yok, alışveriş yapsın gitsin. her şey dahil sistemden dolayı zaten kalitesiz turist dediğimiz parasız turist geliyor, paralıyı da öpüyoruz el birliği ile al sana türk turizm sistemi.
bizim ülkemize 5 yıldızlı tatil köyüne gelen turistin bile gideceği yerler hazırdır. kimse o allahın kulunu otelden alıp bir yere götüremez ya da bir allahın kulu o otele sokulup o turiste anlaşması olmadan yani komisyon vermeden bir şey satamaz. arada sırada çarşıya inen turistede ilk günden illallah dedirtirler. koluna girmeler mi dersin, yamuk yumuk yabancı dille adama sataşmalar zorla dükkana sokmalar, yanındaki karıya kıza sarkmalar o turisti bir daha otelden çıkmamaya yemin billah ettirir. adamlarda aptal değil türkiye ye 3-5 defa gelenleri var. çarkı biliyorlar 15 gün tatilleri boyunca otelden dışarı ya bir kez bilemedin 2 kez çıkıyorlar.