içinde az biraz kafa karışıklığı ve ikiyüzlülük bulunan psikolojidir.
mesela evde haberler izleniyor ailecek. oo baba bi yandan, anne başka yandan. varsa anneanne ye kadar herkes muhabbetin içinde. herkes ekonomi uzmanı olur, dış politika onlardan sorulur. yani tamam yine konuşun da ne bilim türkiye nin komşularını bilmezken, kendi evinde para yetiştiremezken bu ne aymazlıktır?
evde ana-babasıyla, iş yerinde arkadaşlarıyla vs iletişime giremeyenler; demokrasi, psikkoloji, insan hakları denince ooff off alim kesilirler. 5 dakikada türkiye yi, 10 dakikada dünya yı kurtarırlar. e şimdi biri çıksa dese ki: "be kardeşim sen önce kendini kurtar". hemen bencil yaftası yapıştırırlar.
bir de kadın-erkek ilişkileri var. şimdi yapmadım diyen varsa yalan söyler. sanmıyorum ki sevgilisinin telefonunu karıştırmayan, facebook twitter şifrelerini isteyip kontrol etmeyen olsun. tamam hadi bunu yapıyoruz, bari özgürlükten, özgüvenden bahsetmeyelim. bu konuda da mangalda kül kalmaz.
ben çevremde kime sorsam hümanist takılıyor. bi laf duymuş facebook tan: "yaradılanı yaratandan ötürü severim" diyor.
e madem öyle neden işçiyi, yoksulu hakir görüyorsun? demezler mi adama. ben derim. bunu diyen insanlar kendinden daha aşağı statüde birini gördüğü zaman hemen ağzı yüzü oynamaya başlar.
her yerde kadın-erkek eşitliğini savunuruz. göğsümüzü gere gere hem de. ama erkekler için diyorum, en basiti kalkıp bi bardak suyu bile almazlar.
erkekler arasında çok kadınla birlikte olmak övgü sebebiyken, aynı erkekler farklı statüde iki insanın aşkını kabullenemezler, kınarlar.
liste uzar gider. yıllarca "doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar" dendiği için belki de kovulmak yerine ikiyüzlü olmayı tercih ettik. bilemiyorum. bildiğim şey, herkesin kapısının önünü temizlemesi gerektiği.
Penis boyunu ısrarla mevcut boyunun 2 katı olarak söyleyip hava atmak.
Ayrıca bir gecede 7 defa düzüşüp partnerini 15 defa orgazm ettiğini iddia edip karşısındakine bu masalı yedirdiğini düşünme durumu.
kendisini kurtuluş savaşı'ndan beri komşularına karşı paranoya içinde tutan, dünyaya bir şeyleri ispat etme çabasına iten, ne kadar doğulu ne kadar batılı olduğu ikileminde debelendiren, laiklikle müslümanlığı durduk yerde karşı karşıya getirten, televole kültürünü umutsuzların umudu gösteren psikolojidir.
birşey söylendiğinde uygulanmak zorunda hissedilmesi:
- ayağa kalkmayan bilmemne olsun! ayağa kalkmayan bilmemne olsun!
- hadi kalk şükran, yine başladılar.
ekonomik krizler, geçim sıkıntısı, her daim uğraşılmak zorunda kalınan teröristler, avrupa birliği yalanı, amerikanın her daim nefesini ensemizde hissetmemiz, sütü bozuk bir sürü insanın türemesi, tecavüz gibi olayların çoğalması, ahlak ve haysiyetin azalması, sosyal sorunlar, dostu olmayan bir millet olmamız yeterince psikolojisyi taban yaptıracak durum var. değil mi?
arka arkaya gelen şehit haberleriyle iyiden iyiye sarsılmış psikolojidir. bu şok anını çabuk atlatıp teröre ve onun kaynağına yönelik, milletçe ciddi adımlar atmazsak sonumuz gerçekten feci olacaktır. kaldıralım artık gözümüzden perdeleri!