ne yaratıcı eğlence programlar vardır , ne de insanları bilgilendiren programlar , saçma sapan , insanları sömürüp üzerlerinden para kazanma amacı taşıyan sabah programları , yurtdışından formatı alınmış programlar ve para kazanıldığı görülünce bıktırıncaya kadar uzatılan diziler.
türk televizyonculuğu reyting üzerine kuruludur.
dolayısıyla içinde bulunduğu halin tek sorumlusu ve aynası türk toplumudur.
bir toplumun medyası onun aynasıdır.
ya onlar bizi benzetiyor, ya biz onları.
sonuçta birbirimize benziyoruz.
sabah programlarında insanların acılarından dertlerinden reyting elde edimeye çalışılır.
bir ülkenin bakanı gündemi kurtlar vadisi'nden takip eder.
bir edebiyat romanı aslından fersah fersah uzaklaştırılarak ensest bir diziye dönüştürülür.
yandaş medya diye tabir edilen tvlerin haber programları her olan şeyi darbe diye yorumlayarak insanları korkuya,paranoyaya,nefrete sevk eder.
ülkeni meclisinde halkı temsil edenler utanmadan milyonların gözü önünde ağız dalaşına girerler,küfrederler o da yetmezse birbirlerine girerler.
işte kısaca özetlemek gerekirse türk televizyonculuğunun durumu budur.
bir kesit,
sayın duygusal terminatörümüz Doğuş asansörde kalır. Tabii ki gazeteciler çıkıştadır. Doğuş güç bela kurtarılır. Gazetcinin sorusu televizyonumuzun geldiği noktayı özetler.
"bir daha asansöre binecek misiniz?"
Saçma dizileri programları geçtim haberleri bile seyretmemeniz gereken yerdir tv. Yapılacak en doğru hareket tv yi camdan dışarı atmak olacaktır. Yada mümkünse monitör olarak kullanmak. Hiçbir kanal yayınlamak istemedeği haberi vermez yada verdirtmezler.
doğrudur.biraz yaratıcı olalım bırakalım kitapları canlandırmayı, bırakalım başka yerlerde yapılan programları kendimize göre uygulamayı,bırakalım evlendirme programlarını...biz olalım biraz.
herkes kolay yoldan para kazanmak için çalışıyor.bizde burdan içinde olmadığımız bir durum hakkında ahkam kesiyoruz.onlarında para kazanması gerekiyor fakat bu şekilde olmamalı.bir çok komunist geçinen kimseler gücü elinde bulundurmadığı zamanlar komunizmi savunmuştur belli makamlara gelen kişiler komunizmi savunmayı bırakmıştır.ben burda şunu söylemek istiyorum para daha çekici gelmeye başlıyor bir yerden sonra bunun için asıl önemli olan gerçek mutluluğu aramak
git gide üzücü bir durum hassasiyeti ortaya koyan ve insanın televizyon denenle aletle içten içten yabancılık yaşamasına sebebiyet veren türk televizyonculuğu fiyaskosudur.
bir kaç istisna hariç televizyon kanallarındaki programların ne kadar acınacak ve akıl/kültür/kabiliyet/kişilik zaafiyeti olan insanlar -ki insanımızın seviyesini de ortaya çıkarır- varsa onların ilgisine ve arzına göre şekillenen bir yapısı olduğunu görmemek sanırım aptallık olur.
KARŞISINA EŞiTTiRi KOYUP, TÜRK SEYiRCiSiNiN iÇLER ACISI HALi DENMELiDiR.
TELEViZYON REYTiNG DOĞRULTUSUNDA HEREKET EDEN BiR CiHAZDIR.
SiZ AÇAR iZLERSiNiZ, TELEViZYONCUDA iZLEDiĞiNiZi SiZE iZLETiR.
YANi NEYSEN, ONU ALIRSIN.
kanal d, show tv, star tv, atv ve fox tv gibi kanalların yayın akışında olan dizilerdir. milletimiz bu dizileri can kulağıyla dinler hatta bazılarına madalya bile takmak gerekir.
reyting derdine düşmüş yapımcı ve patronların, havadan para kazanmaya meyletmiş kendilerine sanatçı denilen bir grup gereksiz insanın ***, uyuşturulmuş beyne sahip olmayı kendine reva gören halkın ürünüdür.