gerilere ötelenmiş, asıl sorundur. evet kardeşim, bildiğin sorun... kürt sorunu diye diye unutulmuştur.
türk milletinin görülmezlikten gelinmesi artık bir sorundur.
bu devletin asıl sahibi olmalarına rağmen, küçük bir azınlığın* sorununun gerisinde kalmışlardır. ne yazık ki....
devletin, şu anda çıkmasından korktuğu bir sorundur. bdp-kck-pkk üçgeni ile oluşturulan ırkçı kürt grubu dışında kalan türklerin artık yeter noktasına gelmesidir. mhp-ülkü ocakları tabanlı bir oluşum değildir. derinlerde oluşmaya başlayan ve günyüzüne çıkan "kürtler ile birlikte yaşayamama" sorunsalıdır. rum-ermeni-müslüman tarzı yüzyıl önceki yapılanmadan geriye kalan müslüman dokusunun, türk-kürt olarak çatlamasıdır.
20 yıl sonra, bir şekilde pkk nın olmadığı, bdp nin barışçıl, meşru bir partiye dönüştüğü, güneydoğunun ise şiddetin olmadığı bir coğrafyaya dönüştüğünü hayal edin. işte o zaman yine türklerin bu şekilde sessiz kalacağını düşünmek fazlaca iyimserlik olur.
başta belirtildiği gibi huzurdan yana olan türklerde dahi dışlanmışlık hissi sonucunun ortaya çıkaracağı haklı tepkidir ve kimilerine göre ise sorundur. benzeri örnekler için ingilizlerin iskoçlarla yaşamak istememesi.
kürt sorunu ve akabinde yapılan kürt açılımları sonucu ortaya çıkmaya başlayan sorundur.
kürt açılımı saçmalığı büyüdükçe büyüyecektir. anayasadan türklük tanımının çıkarılması ya da değiştirilmesi gibi bir densizlik ile alevlenecek, bu sorunu yaratanları yakacaktır.
en büyük sorunu yaratan kitledir , öleki yıllardır it gibi çalışıp vergi verip doğunun tüm yükünü çektikleri halde
Doğu kaynaklı gruplar tarafından sorun görülen kitlenin bütünüdür. Daha çok çalışıp çıkardıkları 50 enciğe daha iyi bakamadıkları için kızılan kitledir.
kürt sorunu, ermeni sorunu, alevi sorunu diye bildiğimiz sorunların çıkış noktası olan sorundur. osmanlının çöküşünde türk kimliği, ülkelerinden sürülmüş ermenilerin yok varsayılması, kürtlerin de haklarının üstüne yatılması sayesinde oluşturulduğu için türk sorunun temelleri böylece atılmış oldu. artık o noktadan sonra gerçeklerle yüzleşmek değil gerçekleri gizlemek vardı. gizlenen her şey türk sorununun içini doldurdu ve bugünkü taşınamayacak, patlayacak noktalara getirdi.
artık kürtlerin, ermenilerin, rumların, alevilerin, başı kapalı inançlıların, özgürlükçü demokrat aydınların üstüne basmadan kendimiz olma zamanıdır. ırkçılığa, aşırı milliyetçiliğe, umutsuzluğa düşmeden kendimizi keşfetme zamanıdır.
taraf gazetesinde murat belge bugünkü yazısıyla bu konuya güzel yaklaşmış, güncellikle harika biçimde bağını kurmuş:
"Savaş!" diye bağırıldığında sesini çıkarmayan, çocuğunu bir savaşa göndermeyi sorgusuz kabul eden biri "Barış" dendiğinde kendini sokağa atıp gösteri yapmaya başlıyorsa, işte, "Türk sorunu" denen şey budur.
olması gereken ancak olmayan sorundur. bu ülke için türk savaşır, evladını askere gönderir tabutu gelir bayrağa sarılı, sarılır öper. açtır, yiyecek ekmeği yoktur, dağa çıkmaz. devletinle bu konudaki tek etkileşimi valilikten veya diğer devlet birimlerinden dilekçeyle yardım istemektir. kaçak elektrik kullanmasına göz yumulan kekolar yüzünden daha fazla para öder, yine sesi çıkmaz. merhametlidir çünkü. devletine baş kaldırmayacak kadar da sadıktır. ancak elbet sabrının da bir sınırı vardır. her şeyi unuttuğu sanılır ama hiçbir şeyi unutmaz. içinde tutar sadece. bir gün hepsini kusar tüm kiniyle. ve buna sebep olanlar bu kinle boğulur.
