uzun zamandır tartışılan bir konudur ve farklı görüşler mevcuttur fakat en kesin ayrım kemalist-ulusalcı olarak kendini tanıtan solcuların daha "milli" bir tavır takınıp pkk'ya kesin bir dille karşıyken; marksist-sosyalist-komünist-leninist-maoist* olarak kendini takdim edenlerin ise koyu birer pkk savunucusu olması.
buradaki en büyük tezat ise ezilmiş kürt halkının faşist devlete başkaldırısı olarak anılan sürecin, yine bir romantik sol jargondan olduğu gerçeğinin görülememesi. bizzat halka zarar veren bir örgütün yeni bir devlet kurarak sosyalizmi getireceği ise devlet içinde devletten daha çok mevcut devleti sosyalist yapması gerek sol görüşün ikinci tezatıdır.
20 yaşındaki ezilmiş türk gencini katlederek ve uyuşturucu baronlarına teslim olmuş bir örgüte olan bu destek ise solun yine o halkların kardeşliği söylemini sorgulatmaktadır.
türkiye'de her hangi bir solcuya ''pkk hakkında ne düşünüyorsunuz?'' diye bir soru yöneltseniz, olumsuz bir cevabı onlarca kem kümden sonra alabilirsiniz.
sol artık ne yapacağının hezeyanları ile çırpınırken, denize düşün yılana sarılır hesabı, pkk- Öcalan gibi ikilemelerini sürdürmekte, burada ki oy potansiyeline yeşil ışık vermektedir. Zira artık kendisine oy getirecek olan asıl tabanını çoktan kaybetmiştir.
Mesele görüşlerin ulus devlet yapısında ayrılmakta ve ortaya böyle bir sonuç çıkmaktadır. Ulusalcıların dile getirdiği söylemler ulus devlet yapısının korunması için olmazsa olmaz koşullardır. Ancak ulusalcıların bunun sınırlarını çoktan aştığı ve ırkçı bir yönetim yapısına varacak derecede ileri gidenlerin olduğunu gözlemlemek mümkün. Ulusalcıların savunduğu görüşün tek devlet yapısı içinde, farklı kültürlerden gelen insanların bir arada yaşama ve bu yaşam biçimi içinde her bir kültüre tam bir özgürlük politikası yer alır.
Leninist görüşten gelenler için ise, ortada bir sınır, dolayısıyla ulus devlet yapısı yoktur. Tek gerçek vardır, o da insandır. Bu yapı içinde devletinin sınırlarının ne olduğu değil, toprak üstünde yaşayanların ne şekilde yaşadığı önemlidir. Ancak bu grup içinde de bir çatışmanın olduğunu söylemek mümkün... Çok fazla içeriğe girmeden belirtecek olursak, bu grup içinde özgürlük ve yaşama hakkı için mücadelenin silahlı bir şekilde yürütülmesinin doğru olduğu görüşünü savunanlar ve silahlı bir örgütlenmeden yoksun bir mücadeleyi savunanlar vardır. Günümüz koşullarına ve şartlarına uyumlu olmayacak ve bağdaştırılamayacaktır ama bu çatışmaya deniz gezmiş ve ibrahim kaypakkaya örneğini verebiliriz.
Son bir not olarak belirtmek gerekir. Tartışma Türkiye üzerinden yürüdüğü için Ulusalcı kavramı kullanılmıştır; yoksa sosyalizmin içinde ulusalcılık gibi bir yapı yoktur. Son olarak sosyalizm ile marksizmin aynı şeyler olmadığını vurgulayalım. Türkiye'de ulusalcı dediğimiz kesim sosyalizmi temsil eder. Tabi ne derecede sosyalizm taraftarı oldukları tartışılır ve bana sorarsanız sosyalizmle ilişkileri yoktur. Dedik ya, söz konusu Türkiye olunca götümüzden kavram uydurup, bu kavramları belli bir ideolojiye mâl etmekte üstümüze yoktur.
Yurtsever Dersim Halkına; Sol maskeli eşkiyaları iyi tanıyın. Kendisine sol, ilerici, devrimci, demokrat diyen ve kürdistan'da faaliyet yürütmek isteyen her güç, pkk ve kürt halkı gerçekliğini kabul etmek zorundadır. egemenlik sahamızda yürütülecek tüm faaliyetlerden sorumlu tek güç pkk'dir. diğer güçler alacığı tüm kararlarda partimizi bilgilendirmek ve partimizden onay almak zorundadır.
--spoiler--
Yani türk solu veya türkiye solu pkk nın kürdistan diye nitelediği ve kendi çizdiği sınırlar çerçevesinde pkk dan izinsiz hareket edemezdi. ilk başta tdkp-tikko-dev-yol gibi kadrolar bunlara karşı çıktı çatışmalar yaşandı ancak pkk nın sayıca güçlü kadrosu silahla diz çöktürdü bu gruplara.
tkp/ml tikko yıllardır pkk nın yanında faaliyet yürüttü ancak 1993 de tunceli de birçok tikko militanı ve sempatizanı pkk tarafından infaz edilmiştir. Tikko ilk başlarda karşı cevap vermeye çalışsa da en sonunda diz çökmek zorunda kalmıştır. yoksa nefes alamazdı o coğrafyada. velhasıl kelam türk solu kürt faşizmine teslim olmuştur. içerisinde olan birkaç kişi/grup sesini çıkarsa da tıpkı pkk da olduğu gibi ajanlıkla-provokatörlükle suçlanmıştır. pkk dilinde kürt özgürlük hareketi denilen ve sol gruplarda da aynı şekilde köh denilen ve bu Köh'e saygı göstermeyen kendine sol/komünist ML diyen hiçbir oluşum bulamazsınız bugün.
kesinlikle doğrudur. ehp,dsip,emep,dgb gibi sol gruplar bunu yapmaktadır. şu an en doğru siyaseti izleyenler ise kanımca bu apocu dediğimiz doğu perinçek'in tgb'de ki pıtırcıklarıdır.
Türk solunun kanı bozuk olmasından kaynaklanan durumdur. Adamlar putunu yaksa, liderinize sövse yine aynı kafada kalacaksınız malesef. Sizin fıtratınızda var bu. Şu güne kadar hiçbir türk devleti, dinden uzak yönetilmemiş, yönetilse dahi en zor dönemlerini geçirmiştir görüyoruz ki. Lâkin adamlar andaval. Anlamıyorlar. Bizde burada parmak yoruyoruz bir şeyler için.
a) Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse. (bkz: ölü)
b) Din yolunda canını veren kimse.
her iki durumda da ölmüs olan asker, din ugruna ölmüs kisi.
türk solunun iliskisini bu haber küpürleri ile ispatlayamayiz. daha da derinlere ve gecmise gitmek gereklidir.
türk solunun pkk ile eskiden iliskisi su sekildeydi. pkk´nin türk solunu bitirmek amacli kurulmus olmasi. daha sonra kontrolden cikmasi.
pkk´nin ve hatta devletin türk soluna saldirilarindan ve bir cok kücük örgütü kendi icine almasindan sonra daha da büyüyerek ilerlemesinden dolayi türk solu kipirdayamaz hale gelmistir.
daha sonra türk solu kendi icinde bölünmelere ugramistir. silahli mücadeleciler ve humanist düsünceciler arasindaki bu bölünmeden pkk nemalanmistir. yine bu bölünenler arasinda tekrar bölünmeler olusmus, pkk´yi savunanlar ve savunmayanlar.
türk solu sadece chp´den ibaret degildir. hatta türk soluna göre chp solcu bile degildir. eskiden türk solunda yasanmis olan bölünmeler günümüzde türk saginda da gerceklesmektedir.
cok karisiktir. kisinin kendisinin arastirmasi gerekli bir konudur.
türkiye´nin sürekli sagci bir ülke olmasinin temelinde neyin yattigi ögrenilmeli.