türk sağının %90 oy aldığı yozgat, çorum, konya gibi illerde halkın umarsızca götüyle atom parçalayıp, 3 yaşından itibaren baleye, operaya gönül vermesi ve bu sanat dallarını hakkıyla icra eden onlarca sanatçı çıkarması hasebiyle doğru önermedir.
izmir olmasa yozgat akacak da fırsat vermiyorlar işte.
aaa çok ayıp neden öyle söylüyorsunuz? bakın 2019 da ki seçimler için solda hareketlilik varmış!
Temcit pilavı kaldırılmıştı, şimdi yeniden koyuluyor. Daha çok da su kaldıracağı bellidir: Yeni bir sol parti kuruluyormuş...
Bu pilav hep su çekmiştir ama pirinci sağlamdır, çeke çeke bir türlü dibi tutmamış, kıtır olmamıştır...
Ateş mi fazla kısık, tencerenin üstüne kapatılan havlu mu kalın, ben hayatım boyunca anlayamadım. Pilav hep iftardan sahura kalıyor ama arkadaşların orucu bitmiyor bir türlü.
Kaçıncı bu?
Efendim bu sefer çok acayip şeyler olacakmış (Ecevit mezarından kalkıp gelecek herhalde!)... siyasi simaların tanımadığı, türk bürokrasisinden görev almamış gençler kuracakmış... çok heveslilermiş! bazı akademisyenler de onlara destek oluyormuş.
Yürümeyeceği daha buradan belli ama biz "irdeleyelim".
Esas olarak "CHP'den umudunu kesen Alevi vatandaşlara" güveniliyormuş...
Arkadan da elbette, bu tür bildirilerde ya da temenni listelerinde hep papağan gibi tekrar tekrar geçen "malum" dayanak noktaları: Sendikalar, sivil toplum örgütleri, kadın ve gençlik temsilcileri, genç yönetici ve akademisyenler, bilmemne "platformları", salla salla gitsin... Bir başlayınca makineli tüfek gibi sıralarsın.
"Yeni bir parti lazım" fikrine kafasını çok yatırmış olan bazı arkadaşlar gene heyecanlanmışlar bunun üzerine...
Ufukta gene derin bir hayal kırıklığı onları bekliyor. Ama "puzzle" gibi dağılmak onların yaşama biçimidir. Garip bir "mazoşizm" içinde hep üzülürler, gene üzülürler.
"Yeni bir sol parti lazım olduğu" fikrini birkaç üniversite öğrencisi ve birkaç "eski solcu akademisyenden" başka besleyip büyüten yok.
Toplumda dipten gelen bir sol dalga hiç arama...
Sol parti, birkaç huysuz öğretim üyesiyle kurulur kurulmasına da, irili ufaklı diğer sol partiler ne olabildilerse o da o kadar olur: Siyaset dükkanında tabela süsü, süpermarket rafında çeşit.
"CHP'den umudunu kesen Alevi vatandaşlar" sanıldığı kadar çok değildir.
Bir zamanların Türkiye Birlik Partisi kadar bile varlık gösteremezsin.
"Kemalist olmayan" yeni bir sol partiye elbette ihtiyaç var da var olmasına, bu konu verse verse "teorik" bir "spekülasyon" lezzeti veriyor... Bunun "anlamlı" bir güç kazanabileceğine ilişkin hiçbir işaret yok.
Meral Akşener in "müstakbel" partisine, yani "sağ sosyaldemokratlara"(ulusal merkezli sağcılara mı demem gerekiyordu?)da, "şöyle yüzde 7 falan çekse de CHP den bari" beklentisiyle bakılıyor, o kadar...
Sol, hiçbir seçimde yüzde 3 limitini geçemedi... Bırakın eski barajı marajı...
Altmışlı yıllarda, "konjonktürün" en uygun olduğu, hem dünyada hem ülkemizde sol "rüzgarların" estiği, ne rüzgarı, fırtınaların koptuğu dönemde başaramayan, 2019 yıllında mı yapacak bunu?
tamam gençler sıkıntı yok. türk soluna mezarından ufak bir titrememe gelmiş sadece, rahat olun dirilmesini ne siz ne de ben görürüm, goygoya devam...
türkiyede sol mu bıraktınız da bir sike yaramasını bekliyorsunuz dediğim gerçek. türkiyede adam akıllı bir sol gelişebilirdi. o tarz bir sol devlet kadrolarına eklemlenerek gerçekten gelişmiş ve normalleşmiş bir türkiye yaratabilirdi. bu şansı ilk olarak köy enstitülerini kapatarak, son olarak da 80 darbesiyle birlikte kaybetti türkiye. öyle sağlam bir solumuz olsaydı, türk sağı da ona cevap vermek ve kendini geliştirmek zorunda kalırdı.
ama ne oldu? onun yerine şu anki sikik sokuk sağ sol muhabbetleri geldi. politik sağ nedir, sol nedir diye sorsan cevap veremeyecekler adam solcu olduğunu varsaydıkları iki üç parti ekseninden sol, sağcı olduklarını varsaydıkları iki üç parti üzerinden sağ eleştirisi yapmaya başladılar. şunu unutmayalım ki biz kenan evren darbesinin meyveleriyiz. siyasetten bir sik anlamadığı halde, siyaset konuşmaya bayılan bir nesil var etrafta. kitap okumak yok, felsefe boş iş, akademiye saygı sıfır ama diller maaşallah pabuç kadar.
türkiyede solculuk; istanbulun, izmirin, ankaranın belli semtlerinde, edirne veya tekirdağda yaşamakla sınırlıdır. atatürk fotoğraflı ya da imzalı rozet takmak, kupa bardak bulundurmaktır. sağcılık ise bunun tam zıttıdır. iç anadolulu olmaktır, karadenizli olmaktır, taşralı olmaktır.
batıda sağın veya solun ya da genel olarak ideolojilerin kaynağı fikirlerdir. nasıl düşündüğüne göre bir ideolojiye yakın hissedersin, onu sahiplenirsin. bizde ise fikirlerin önemi yoktur. kim olduğuna göre, nasıl bir ailenin çocuğu olduğuna göre doğuştan bir siyasi kimliğe sahipsindir zaten. sonra da o siyasi kimliğe göre fikirler geliştirirsin. onlar da senin fikirlerin değildir zaten, senden daha üst seviyedeki birilerinin sana söylediklerini papağan gibi tekrarlarsın.
solcu gecinipburger kinglerde,kfclerde,starbucksta fink atan iphone ve ipad almak icin kendini paralayan, jeand kiyafeletiyle hava atan, facebook'tan twitter'dan instagramdan cikmayan solcuklar ugruna yapilmis tespittir...
seçimden sonra apar topar erdoğan çağırdı satılmış adamını.
sabah ilk uçakla antalyadan ankaraya uçuldu.
erdoğan ile görüşüldü ve meclis başkanı adayı oldu.
peki neden?
erdoğanın baykala meclis başkanlığı önermesindeki gaye ekmelettin ihsanoğlunu seçtirmemek.
nasıl mı?
ekmelettin beyi çatı adayı olarak ilk chp göstermiştir. mhp tabanı rahatsız olmasına rağmen kendisini desteklemiştir. geçmişe dönük bir araştırma yapıp görebilirsiniz.
eğer baykal aday olmasaydı, kılıçdaroğlunun ekmelettin beyi destekleyeceğini biliyordu erdoğan. açılım bittiği ve kürt sorunu yok dediği için hdpninde destek vereceğini ön gördü. ki demirtaşın sözlerine bakarsanız her halükarda muhalefet almalı demişti başkanlığı.
baykal hem aday olarak chp içindekileri ikiye böldü, hemde başkanlığı akp adayının kazanmasına neden oldu.
2002 ve 2007 yıllarında yaptıkları dayanışmayı tekrar gösterdiler.
peki bahçeli neden destek vermedi sorusu?
yeterince açık değil mi yazdıklarım. aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık.
velhasıl kelam artık sol hiçbir işe yaramamaktadır.
not: acaba baykalım başka bir kaseti daha mı var diye aklımada gelmiyor değil!
