birbirinden alakasız ve birbirine karşı bu kadar çok parçaya ayrılmış olmasından daha içler acısı olan vaziyeti hala chp ye bel bağlıyor oluşudur.
türk solu'nu tartışmak bir hayali, bir ideayı tartışmaktır. hiç olmamış sadece zihnlerde olan birşeyi tartımak kadar zordur türk solu'nu tartışmak. çünkü henüz var olmamıştır. var olmamıştır ki yeniden dirilmesini umalım. manzarayı somutlaştırmak için doğu perinçek, ufuk uras ve deniz baykal'ın da kendilerini türk solundan saymasını azıcık düşünmek yeterlidir. üçü farklı ama üçü bir arada.
türk solu hala umutsuz bir vakadır. çünkü adam gibi bir ideologu yoktur.
son demlerde; değişik açılımlarla ortamı ısıtan, ne istediğini bilmeyen haylaz çocuk gibi davranan, eski savunucuları tarafından " bunlar sol değil, solculuk böyle değil " ithamlarına maruz kalsa da en büyük oylu ve katılımlı sol olarak hala göz önünde duran, tiranlaşmış, tekelleşmeye yeni bir anlam kazandırmış, saltanat tanımını modernize etmiş, milli şef dönemine özlem çektiği belli olan, siyaset yapıyor imajındaki hede. hede diyoruz çünkü artık biz de ne olduğunu ve ne amaçladığını anlayamıyoruz.
(bkz: bilen varsa beri gelsin)
(bkz: roma dönemi tiranlığı)
gökçe fırat "önderliğindeki" tehlikeli hareket. son sayılarında ilker başbuğ'a "susma sustukça sıra sana gelecek" diye seslenmekteler.
Siyaset ve propaganda yöntemleri kuvvetli bir şekilde alman nasyonal sosyalizmini anımsatmakta.
son 50 yıla iki liderin damgasını vurduğu kesimdir.
bu liderlerden biri ecevit diğeri baykal dır.
bu iki liderden biri ayşe yi tatile çıkararak büyük bir başarıya imza atarken diğeri hala kumda oynamaktadır.
bu grup çok nadide bulanan bir zihin egzersiz salonudur benim gözümde. zaten artık okumuyorum yazılarını ama aklımda kalan bir yazılarında şöyle bir şey vardı;
"1 aralık barış eyleminde yok yok. Homolar, amerikan sivil toplum örgütü greenpeace, mazlum-der, özgür-der gibi şeriatçı örgütler, marjinal sol gruplar..."
şimdi;
1.Greenpeace "Amerikan Sivil Toplum Örgütü" değildir... Bunu bilmeyene de gerizekalı denir... ha öyle olsa ne olur?... Ne demek bu yani?...
2. esas nokta bu; HOMOLAR... Homolar mı?... Bu dille yazı yazan insan (!) evladına söylenecek söz yoktur... Solcuyum diye geziyorsa bu tip bulunduğu yerde kovalanmalıdır. bu kadar basit...
3. Evet, solcu homofobik olabilir, yani eşcinsellerden çekinebilir, onları "farklı" görebilir, herhangi bir ilişkide bulunmak istemeyebilir... Adı üstünde fobia... Psikolojik bir şey olabilir bu... O kadar da anlaşılmaz değil... Ama... Yazılı bir metinde, inatla, üstüne basa basa "homo" tabirini kullanmaya "homofobi" denmez, "cinsel faşizm" denir... Kesinlikle bunu "homofobi" olarak görmüyorum, bu saldırıdır, ayrımcılıktır, faşistliktir... "Solcu" da bu lafı ederken "solcu" olamaz...
Türk Solu -bildiğim kadarıyla- Aydınlık'la alakası olan bir gruptur, şaşırma yani...
sol ideolojinin olmazsa olmazı "halkçılık" ilkesini yanlış yorumlamış, halkın yanında olmak yerine halkın üstünde olmak düsturunu ilke edinmiş kesimdir.
ülkede olmayan bir siyasi duruştur. keşke olsa diyoruz hep beraber lakin bu iş için aday adayı olan partileri ve partilileri görünce, ''bunlar daha aday olacaaaakkk, siyaseti adam gibi yapaaacaakkk, bizi kurtaracaaakkk; eşeğim buyur ölebilirsin'' diyor insan ya da ben öyle diyorum, dedirtiyorlar kardeşim ben ne yapayım, yoksa ben der....... hönkkkkkk
"Hani biz, Cumhuriyet gazetesi yazarları gibi ecnebi bir kültür ile yetişmediğimiz için Anibal manibal bilmeyiz. Biz Turan taktiği (Kurt kapanı)'ni biliriz. Atatürk, Başkomutanlık Meydan savaşı'nda Kurt kapanı taktiği uygulamıştır."
bir zamanlar ismet inönü'nün 'ortanın solu' gibi yenileme girişiminde 'türk sol' una yeni anlamlar kazandırmaya çalışması kadar bile bugün kendine hiç dönük bakmayandır.yıllar sonra bugün, siyasi yelpazede konumlanacagı yer sıkıntısının sancılarını iktidara bişeyler zırvalayarak geçiştirmeye çalışan, bu durumu 'türk sol' u olarak nitelemeye çalışandır.
çantalarındaki post makinesiyle, işyerlerinin kapısını çalarak, üye olmak ister misiniz? gibi abuk sabuk sorular soran gençleri bünyesinde barındıran dergi. üstelik her ay çıkardıkları bir kitabı da 40 ytl'den aşağıya satmıyorlar. üyelik ise aylık 25 ytl. bir şekilde ben de üyesi olmuştum zamanında, 6 aylık peşin istediler parayı. yok diyince de post makinesi var dediler. öyle olunca bedava sanki. neyse gereksiz bir dergi vesselam.
artık: arkadaşım senin eksi vermen bu anımı silip atmıyor belleğimden.
hem faşist, hem kitap fuarındaki standlarıyla kadını bir mal olarak kullanmayı pek sevdiğini belli eden seksi sol anlayış. fakat şu var ki ödp konseptindeki kızlar gibi tırışka değillerdi. çok sağlam hatunlar vardı. *
pkk kurularak bitirilmeye çalışılan sol. pkk, amerikanın, isteğiyle ve yerli işbirlikçileri ile devlet eliyle kurulmuş olan veya devlet tarafından malum amaç için kullanılmaya müsait olan aracı örgüttür. amerikanın "solcu=komünist=teörist,vatansız" anlayışını yerleştirmesinde ve böylelikle solu bitirmesinde kullanılmıştır. 1980 darbesiyle pkkya daha bi güç kazandırılmış ve ülkemizde insanlara malesef yukarda bahsettiğim anlayış yerleştirilmiştir. işte türk solunun geldiği son durum budur.
