Genel olarak ülkede olup biten yanlışları ilkesel yanlışlar olarak gördüğünden değil, sadece ucu ona dokununca muhalif olanlar çoğunlukta. Tutarlı olunması açısından değil. Ortada son derece yanlış bir durum var fakat uzun süre "nasılsa ucu bana dokunmuyor" diyerek suskun kalınıyor. O nedenle muhalefetiniz bana iğrenç geliyor.
Siyaset dışında meclis içinde boksa, karateye, uzak doğu dövüş sporlarına çok yöneliyorlar. Eh tabi iktidar partinin hatırı sayılır bir mikarı lise mezunu bile değillen kasların çalışması normal.
Benim gördüğüm ve çok rahatsız olduğum konu şu. Diyelim bir yerde açılışa gidiyor bir okul açılıcak ne bileyim herhangi bir yere çağırmışlar kurdele kesilip güzel bir konuşma yapılması isteniyor adam eline mikrofonu aldığı gibi direkt en son hangi lafı çarptılarsa kendisine direkt ordan giriyor lafa pes abi. Siyaseti orada yapmayın bari . Gidersin mecliste yaparsın ama ne için o açılışta sana söylenen bir lafı geveleyip atar gider yapıyorsun ki. Başıma geldi çünkü biliyorum . Yuzme madalyasını vericek abimiz yanına çağırdı elinde mikrofon tepede güneş üzerimde eşofman fermuar sonuna kadar çekilmiş havuz başında madalyayı vermesini bekliyorum adam siyaset yapıyor yandım yandım orda sığır herif. Bunu tüm siyasetçiler yapıyor kusura bakmayın ama düşüncesizsiniz.
türk siyasetinin bir sorunu degil, bir cok sorunlari bulunmaktadir.
halkin;
- futbol takimi tutar gibi parti tutmasi
- küresellesmenin ne oldugunu bilmemesi
- ekonomiden cakmamasi (tek bilinen yastik alti yapmak yada eline geceni harcamak, kredi ve bankalar sistemini hala kavrayamamasi)
- tarihi iyi bilmemeleri (hala tutturulmus bir osmanli gidiliyor. "cihana hüküm etmis milletiz"´den ileri gidilememesi)
- ülke ici ve ülke disi ayrimciliklar (milliyetcilik ve ümmetcilik)
- yatirimlari bilim, egitim gibi gelecege faydali isler icin kullanmak yerine silaha gömmek
- kendi kendisini idare etmesi gerekirken, idare edilmekten haz almak (kendimi bildim bileli sürekli bir önder arayisindayiz)
- toplumca bir is yapilacagi zaman baskalarinin yapmalarini istemek
- sürekli baskalarinin yaptiklariyla kendine pay cikartarak övünmesi (örn; bir olimpiyat kupasini kendisine mal etmesi yada tam tersi basarisiz oldugunda da ona küfür etmesi)
kisacasi; bilincsizce "her seyi ben biliyorum" kafasi yasamak en büyük sorunumuz.
En önemli sorun şeffaf değildir.
Bu ülkenin insanından habersiz, onayı alınmadan, açıklama yapılmadan, cadı kazanları kaynamaktadır.
Ülke insanı, yok sayılmaktadır.
Taze kan, taze fikir, genç beyinler ve algılar yoktur.
Oturan kalkmıyor!
Bu ülke "bizimle ışid arasında 180 degil 360 derece fark var" "bir canlı bombayı eylem yapmadan yakalayamayız"(canlı bomba eylem yaparsa ölür ya) diyen bir başbakan
Kendi partisinin sunduğu bildirinin(yada öyle bişey) maddesini unutan muhalefet partisi başkanı gördü.
Siyasetçi olmak için IQtesti yapsak meclis bomboş kalacak mübarek.
En büyük sorun tekci zihniyeti yikamamak, güçlü ve ortak hareket edebilecek bir muhalefetin yokluğu ne yazikki en büyük sorundur. Umarım ömrümüz bu zihniyetlerin yıkıldığını görmeye yeter!