yalnızca siyasi partilerin ya da sivil toplum örgütlerinin değil, askerin ve kimi cemaatlerin de çok etkili olduğu siyasettir. bu yönüyle türk demokrasisinin ve onun en önemli niteliği olan laikliğin sağlıklı yürümediği kurumdur. bu durum demokratikleşme ve laiklik konusunda ülkemizin daha çok yolu olduğunu bizlere gösterir. ideal demokrasilerde asker yalnızca görevini yapar, siyasi bir taraf olmaz ya da siyasetle birlikte anılmaz. laik demokrasilerde ise dini cemaatlerin siyasi bir güç olarak ortaya çıkması ve siyasette etkili olması söz konusu değildir.
günümüz türk siyasetine baktığımız zaman demokratikleşme ve laiklik konusunda siyasi partilerin de samimi olmadığını görmekteyiz. hatta bu kavramlar kullanılarak partiler * kendi yandaşlarını kollama yoluna giderek türkiye deki mevcut laik-muhafazakar kutuplaşmasına katkıda bulunmaktadırlar. oysa yapılması gereken kendini demokratik olarak niteleyen çevrelerin de laik olarak niteleyen çevrelerin de bu değerlere yürekten ve samimi bir şekilde inanarak demokrasinin gelişimi ve laikliğin sağlıklı yürümesi için gerekirse kendi yandaşlarını bile feda etmesidir. ancak bu yolla çok partili siyasete geçilmesinden beri türk siyasetinde perde arkasında süre gelen laik-muhafazakar çekişmesinin önüne geçilebilir. umudumuz odur ki laik kesimler türkiye nin bir gerçeği olarak muhafazakar kesimin taleplerini de laiklik ilkesinin temel değerlerini kuruyarak dikkate alsın, muhafazakar kesim de bu devletin en önemli dayanak noktası olan laiklik ilkesini içine sindirsin ve kabullensin. bizden sonra gelecek nesillere halkının kutuplaşmadığı, tek gayesi büyük önderimizin bize gösterdiği hedefe hızlı adımlarla yürüyen bir türkiye bırakmak dileğiyle.
yalnızca söylemlerden ve beyin yıkamaktan ibaret değildir artık. atatürk ün ilke ve inkilaplarına uyum içinde çağdaş, demokratik (diğer partililer hala bu seviyede değillerdir ve onlara karşı uygulanan baskıcı politikanın nedeni budur), laik, umumun rahat ve refahı ve kişisel hakların korunması yönünde bir çok uyum yasasına tanıklık etmektedir şimdilerde.
son on yılda kurtuluş savaşından bu yana en dolu geçirdiği dönemi yaşamaktadır. yapılan bir çok reform aslında atatürk ten sonra ülke için yapılan en iyi ve en uç reformlardır.
yapılan onca şeye rağmen hala takdir toplayamayan bir iktidara sahiptir. hatırlayalım bolu tüneli ve karadenize ulaşım için yapılan duble yollar, aynısı diğer bölgelere de yapılmıştır. ayrıca sağlık reformları göz kamaştırmıştır. iç ve dış siyaset bilinçli yapılmaktadır artık. ırak savaşı sırasında teskere profesyonel bir biçimde parlementoya getirilmiş ve reddedilmiştir. bu olay parlementonun aslında diktatörlükten çıkıldığının bir göstergesi olarak aynada yansıma yapmıştır. america yapılan bu profesyonel siktire tepki göstermiş olsa da saygı duymak zorunda kalmıştır.
batılı ve doğulu ülkelerle olan ilişkiler takip edilemez hızla ilerlemiştir de.
artık siyaseti takip etmek zorunda kalmadığım için halimden oldukça memnunum. böylelikle dilediğim gibi yaşıyor ve şimdi olduğu gibi sözlükte takılabiliyorum. biliyorum ki, artık türk siyaseti gerçek anlamda siyaset ve parlemento gerçek anlamda saygı duyulan yer haline gelmiştir.
Dünyanın en kötü siyasetidir
Kazanmak için hiçbir çaba sarf etmeyen bir iktidar ile 11 seçim kaybetmesine rağmen istifa etmeyen bir muhalefetin olduğu
Halkın isteklerinin umursanmadığı
Rezalet bir siyasettir
işte bu yüzden yaşlı insanların siyasete girmemesinden yanayım
Girdiler de ne oldu
Ülkenin içinden geçtiler
Gençler iktidar olsa ülke bu kadar kötü bir durumda olmazdı.