sinema seyircisinde de her alanda olduğu gibi ciddi bir bilgi ve kültür eksikliği var. bu nedenle seyirci bazında sanatsal eleştiri mekanizması iyi çalışmıyor. senaryo, ışık, ses, çekim açıları, efektler ve buna benzer teknik konular yerine, film eleştirilerinde birinci sırayı daima karakterleri canlandıran oyuncuların oyunculuk yeteneklerileri alıyor. bu nedenle de halk tarafından tutulan filmlerin büyük bir çoğunluğu için sanatsal değerden çok oyuncuların sanatçılık kaabiliyetleri ön plana geçiyor.
hal böyle olunca yapımcılar, sanat filmi yerine sanatçı filmi yapmanın daha karlı bir yatırım olduğunu görerek yeteneğini kanıtlamış oyuncuların peşine düşüyorlar. nihayetinde, seyirciyi güldüren veya ağlatan filmler ön plana çıkarken düşündüren filmler geri planda kalıyorlar.
çağan ırmak, nuri bilge ceylan, reha erdem gibi gelecek için gerçekten ümit vaad eden ve ortaya koydukları sanat filmleri ile isimlerini duyuran yönetmenler de yok değil elbet! ancak böyleleri de yapımcılar tarafından, afişlerde "bir 'x' filmi" diyebilmek ve seyirci ilgisi çekebilmek uğruna, henüz yeterli olgunluğa erişmeden olmuş gibi lanse ediliyorlar. yönetmen yokluğu içerisinde kısa bir süre sonra her biri, kendini bernardo bertolucci gibi görmeye başlıyor. tv dizileriydi, reklam filmleriydi derken, az emekle bol paranın kazanıldığı bir dünyanın azgın sularına kapılıp gidiveriyor, kendilerini kaybediyorlar.
sonuç olarak, metin erksan, atıf yılmaz gibi doğru bildiği yoldan şaşmayan, kararlı ve istikrarlı, yaşadığı dönemin ötesinde eserler ortaya koyabilen yönetmenlerin sayısı bir türlü artamıyor.
diyeceğim şu ki, türk sinemasının ilerleyememesinin bir sebebi yok. var olan sebepler; yapımcısı, senaristi, yönetmeni, setcisi, ışıkçısı, sescisi, resimcisi, makinisti, oyuncusu, makyajcısı, kostümcüsü, stüdyocusu ve seyircisi ile topyekun herkesi ilgilendiren sebepler.
parasızlıktır. aslında çağan ırmak, zeki demirkubuz gibi yazar-yönetmene, şener şen gibi kaliteli oyunculara sahiptir. amma velakin bu sektörde para yok. para olmayınca, dünya çapında bir film çıkaramıyoruz maalesef.
genelde aynı tarzlarda yapılmasıdır. Ya korku ya da komedi olur hep. Asıl sebebi ise özgünlüktür. Özgünlüğe dair hiçbir şey yok. Ya uyarlaması, ya çalıntı ya da para verip alınmış senaryolar.
dünya sineması ilerleyemiyor, artık.
sebebi de aşırı rol kesmeler.
şöyle bir tane doğal karakter kalmadı.
hepsi poz veriyor. o zaman da doğallık kalmıyor.
keza konular. normal insanların hayatını film yapabilecek ustalıkta yönetmen yok.
doğal konu, doğal role örnek isterseniz, limonata filmi var.
filmde ne vurdu be kırdı ne uzay ne yaratık var ama soluksuz izliyorsunuz.