türk sinemasının ilerleyememesinin sebepleri

entry44 galeri0
    1.
  1. bir çok sebebi olmasının yanı sıra en önemli sebeplerinden bir tanesi eli yüzü düzgün olanı, dayısı emmisi olanı seçerler. böyle bi mantık olamaz.
    0 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. doğru düzgün yönetmen,senaryo,görüntü yönetmeni olmaması ve sinemanın sanat yapmak için değil para kazanmak için kullanılması.
    2 ...
  5. 4.
  6. 5.
  7. genelde aynı tarzlarda yapılmasıdır. Ya korku ya da komedi olur hep. Asıl sebebi ise özgünlüktür. Özgünlüğe dair hiçbir şey yok. Ya uyarlaması, ya çalıntı ya da para verip alınmış senaryolar.
    1 ...
  8. 6.
  9. 7.
  10. parasızlıktır. aslında çağan ırmak, zeki demirkubuz gibi yazar-yönetmene, şener şen gibi kaliteli oyunculara sahiptir. amma velakin bu sektörde para yok. para olmayınca, dünya çapında bir film çıkaramıyoruz maalesef.
    1 ...
  11. 8.
  12. ya yabancı filmlerin kötü taklitleri olan ya da sürekli yinelenen tarzlarda birbirinin aynı filmler olarak yığılan bir sürü filmdir ilerleyemeyişin sebebi.

    bir de sanatsallar var ki onlar hakikaten çok sanatsal ben de anlamıyorum, bir bilene sormak lazım.
    0 ...
  13. 9.
  14. Hayal gücünden yoksun olmasıdır.
    0 ...
  15. 10.
  16. Sanatçıliktan çok akraba ilişkileri ön plandadır ancak tırnaklarıyla gelen de yok değildir.
    Sansür de etkilidir nitekim filmlere yardım Fonunu kültür bakanlığı verir, bunu konu eden Sinan çetin'in kağıt filmi vardır.
    Seyircinin talepleri asla yeni bir şeyler olmamıştır, yeni işler yapan da genelde dışlanmıştir.
    Bütçe çok kısıtlıdır, Hollywood'un yaptığı bir film parasına burada üç film çekilmektedir.
    Gibi sebepler sayılabilir ilk etapta.
    0 ...
  17. 11.
  18. mesela korku filmleri, hep tek konu üzerinden ilerliyor; cin, peri, büyü, din... Yaratıcılık yok, olsa eminim bi hint sineması kadar olurduk.
    1 ...
  19. 12.
  20. tekdüze bir toplumdan renkli bir film üretmenin zorluğundandır. sen gel bir thelma ve louise bir italian job bir worlds fastest indian çek bu memlekette çekebilir misin? çeksen çeksen kurtlar vadisi çekersin veya kolpaçino.
    0 ...
  21. 13.
  22. kendi kuzenimden biliyorum , yeteneği olmasına rağmen çocuğunu zorla doktor mühendis yapma isteğiyle çocuğun önünü kesmesi de sebepler arasında sayılabilir.
    0 ...
  23. 14.
  24. sinema seyircisinde de her alanda olduğu gibi ciddi bir bilgi ve kültür eksikliği var. bu nedenle seyirci bazında sanatsal eleştiri mekanizması iyi çalışmıyor. senaryo, ışık, ses, çekim açıları, efektler ve buna benzer teknik konular yerine, film eleştirilerinde birinci sırayı daima karakterleri canlandıran oyuncuların oyunculuk yeteneklerileri alıyor. bu nedenle de halk tarafından tutulan filmlerin büyük bir çoğunluğu için sanatsal değerden çok oyuncuların sanatçılık kaabiliyetleri ön plana geçiyor.

    hal böyle olunca yapımcılar, sanat filmi yerine sanatçı filmi yapmanın daha karlı bir yatırım olduğunu görerek yeteneğini kanıtlamış oyuncuların peşine düşüyorlar. nihayetinde, seyirciyi güldüren veya ağlatan filmler ön plana çıkarken düşündüren filmler geri planda kalıyorlar.

    çağan ırmak, nuri bilge ceylan, reha erdem gibi gelecek için gerçekten ümit vaad eden ve ortaya koydukları sanat filmleri ile isimlerini duyuran yönetmenler de yok değil elbet! ancak böyleleri de yapımcılar tarafından, afişlerde "bir 'x' filmi" diyebilmek ve seyirci ilgisi çekebilmek uğruna, henüz yeterli olgunluğa erişmeden olmuş gibi lanse ediliyorlar. yönetmen yokluğu içerisinde kısa bir süre sonra her biri, kendini bernardo bertolucci gibi görmeye başlıyor. tv dizileriydi, reklam filmleriydi derken, az emekle bol paranın kazanıldığı bir dünyanın azgın sularına kapılıp gidiveriyor, kendilerini kaybediyorlar.

    sonuç olarak, metin erksan, atıf yılmaz gibi doğru bildiği yoldan şaşmayan, kararlı ve istikrarlı, yaşadığı dönemin ötesinde eserler ortaya koyabilen yönetmenlerin sayısı bir türlü artamıyor.

    diyeceğim şu ki, türk sinemasının ilerleyememesinin bir sebebi yok. var olan sebepler; yapımcısı, senaristi, yönetmeni, setcisi, ışıkçısı, sescisi, resimcisi, makinisti, oyuncusu, makyajcısı, kostümcüsü, stüdyocusu ve seyircisi ile topyekun herkesi ilgilendiren sebepler.
    3 ...
  25. 15.
  26. sanatın ilerlemesi gerekmez, sanatın sanat niteliği taşıması yeterlidir. bu sebepten Türk sinemasının en büyük sorunu senaryo ve yönetmen sorunudur bunlar hallolduğunda gerisi gelecektir.
    1 ...
  27. 16.
  28. (bkz: recep ivedik)
    sonra da türk sineması neden ilerleyemiyor...
    1 ...
  29. 17.
  30. daha önemli olan sanat dallarından olan resim ve müziğin ilerleyememesinin sebeplerinden önemli değildir.
    0 ...
  31. 18.
  32. ülkemde christopher nolan gibi insanların var olduğuna inanıyorum ama gereken değer, gereken bütçe ayrılmadığı için hep sönük kalıyor türk sineması
    0 ...
  33. 19.
  34. senaristlerin üretmek yerine çalmayı tercih etmesinden dolayıdır. türk insanını değilde yabancı olanı araklayıp izleyiciye sunarlar.
    2 ...
  35. 20.
  36. 21.
  37. Turkiyede herhangi bir şeyin ilerleyememesinden ileri gelen sebeptir.

    Hangi konuda başarılıyız ki sinemada olalım? Üreten bir toplum olmamamız; sanata, dolayısıyla da sinemaya yansıyor.

    Marka değeri olmayan güzelim Türkiyem.

    Yıllardır bize yakıştırılan "gelişmekte olan ülkeler" sıfatından kurtulursak belki sinema da kurtulur.

    Nerden nereye geldim yine, te allahm.
    0 ...
  38. 22.
  39. Filmlere para harcanmaması ve hep aynı kafadan yapılan filmlerden ötürüdür.
    0 ...
  40. 22.
  41. bugün izlediğim bir filmde dikkatimi çeken bir nokta ile belirtilebilir ve ardı arkası kesilmeyecek şekilde çoğaltılabilir listedir.

    şöyle ki;

    dünyaca ünlü johnny depp'in oynadığı film (chocolate, güzel filmdir bu arada izlemeyenlere tavsiye ederim) vardı televizyonda. şimdi bir çok kişi diyecektir ki, bu adam zaten vasat filmlerde oynamaz, o yüzden bu adamın oynadığı filmlerle türk filmlerini kıyaslamak bize haksızlık olacaktır. ama bana kalırsa çıtayı yüksek tutmak lazım, zaten yaptığım gözlem de çok küçük bir şey. neyse konuya dönelim. filmde esas kız ve esas oğlan yanlarında küçük bir kız çocuğu varken 3 kişi dükkanda yalnız kalıyorlar. biraz sonra üst kattan bir küçük kız çocuğu geliyor ve diğer küçük çocuğa bir şey söyleyip esas kız ve esas oğlanın yanından alıp götürüyor. ikisi yalnız kalıyorlar ve en sevdiği çikolatayı tahmin etme yönünde bir kaç diyalogtan sonra çocuklar geri dönüyorlar. yani toplamda bir ya da iki cümle edebilmişlerdir ki çocuklar yanlarına geri dönmüştür. normalde bu sahne bizim türk filmlerinde olmuş olsaydı, bu çocuk yukarıya diğer çocukla birlikte çıkardı, artık yukarıda uykuya mı kaldılar...

    durum bundan ibaret.

    böyle analiz mi olur demeyin, bu tip ufak tefek şeyleri yok sayıp görmezden geldiğimiz için ve doğallıktan çıkıp rüya gibi bir atmosfer yaratmaya çalıştığımız için ilerleyemiyoruz.
    0 ...
  42. 23.
  43. en büyük sebeplerinden birisi bu ülkede komedi ve dram tutar mantığıdır.sadece komedi ve dram çekelim, vıcık vıcık dram aksın, insanlar hönküre hönküre gülsün düşüncesidir. ama aşırı uçlarda olmayan o kadar kaliteli film ve yönetmen/senarist vardır ki bu anlayış yüzünden bekldikleri ilgiyi görememektedirler. yoksa mesele türkiyenin gelişmekte olan ülke sınıfında olması değildir. bunun için en iyi örnek iran sinemasıdır. her anlamda türkiyeden geride bir anlayışla mücadele etmelerine, sansürle uğraşmalarına rağmen inanılmaz kaliteli filmler yapmışlardır. mesele filmlere dünya kadar para harcamak da değildir. amerikan sinemasından bir macera filmi 200 milyon dolara çekilip sinema açısından berbat bir film olabilir; ama "adamlar bu kadar para harcamış. şu efektlere bak yeeeaa" diye bir anlayış yüzünden el üstünde tutulmaktadır. bu sadece türkiyede değil, tüm dünyada böyledir. ama dünyanın geri kalanında bir şekilde buna tepki olarak yerel filmler de beğenilir ve desteklenir. türkiyede ise bir avuç insan dışında sinema komiklikli ağlamaklı eğlence aracı olarak görüldüğü için kaliteli olabilecek yapımlar hep ıskalanmaktadır. kaliteyi ucundan yakalayanlar ise bir şekilde dram vıcıklığına düşmektedir. bunun tek yolu yapımcıların zorlamalarına direnç göstermektir. ama bu da türkiye şartlarında mümkün değildir.

    not: cümleler kopuk olabilir, bağlantısız olabilir. anlatım bozukluğu, noktalama yanlışı olabilir. bunun için özürlerimi sunmakla beraber ciddi sayılabilecek bir konuda bu saatte istemeden de olsa yazma ihtiyacı hissedince böyle oluyor. *
    1 ...
  44. 24.
  45. Fazla para harcamaktan kaçınıyorlar bu kadar net. Ya o hızlı ve öfkeli6 ne ya güzelim arabalar param parça. Film çekmek için tank bile parçaladılar, hangi türk filminde olur böyle bir şey?
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük