türk korku sinemasında olması beklenen unsurlardır. dini inançlarına bağlı bir milletiz. dolayısıyla cinler alemi, büyü gibi tam anlamıyla kavrayamadığımız olaylara karşı diken üstündeyiz. senaristler de bundan iyi besleniyor. ancak artık başka sermayeler de edinilmeli. bu sermayelere birkaç örnek verirsek; deja vu hissi. devam eden süreçte adamı gerçekten gerer. ayrıca mekan enerjilerinden faydalanılmalı. tarihi bir binada ışık desteğiyle çekim yapmaktansa, gerçek bi
http://m.ulu.li
Genelde korku filmleri, çekildikleri dönemde ilgili toplumun kollektif korkusunun bir şekilde sinemaya yansıtalarak başa çıkma çabalarıdır. Doğrudan depremi konu almayan ama depremle doğaüstü olayları/ günahları/ kefaretleri bağdaştıran, ne bileyim, ülkenin içinden geçmekte olduğu buhranlı dönemi yansıtan bir şeyler yapılabilir.
Ne de olsa bu ülkenin aptal insanı (bkz: 7.4 yetmedi mi) gibi canice sloganlar yaratmayı başarmıştır. Mesela deprem sonrasında bir evde açılacak kapıdan cehenneme kısa yol yapılabilir vs vs.
