öncelikle öyle bir sistem yok. olan sistem bir takım insanlara iş vermek maaş vermek için uydurulmuş bir sistem. devlet hastanesine girip memnun çıkan bir insan tanımadım ben.
sosyal güvenceniz kapsamında kişiye göre işleyen sistemdir. şöyle ki;
-emekli sandığı; üniversite hastaneleri dahil her türlü sağlık kuruluşunda bakım ve tedaviniz ücretsiz karşılanmaktadır.
-ssk ; üniversite hastanelerinin ve özel sağlık kuruluşlarının bir kısmından (anlaşmalı olanlardan) katkı payı ödeyerek faydalanabilmektedirler.
-yeşil kart; tüm devlet kurumlarından , devlet hastanelerinden sevk yapılması koşuluyla üniversite hastanelerinden ücretsiz faydalabilmektedirler. özel sağlık kuruluşuna başvurmaları durumunda tedavileri devlet tarafından karşılanmamaktadır.
-bağ-kur; tüm devlet kurumlarından, üniversite hastanelerinden ve özel sağlık kurumlarının anlaşmalı olanlarından katkı payı ödeyerek ücretsiz faydalabilmektedirler.
bu dört sosyal güvenlik kuruluşu dışında kalan sosyal güvenlik kuruluşlarının sözleşmelerinde hangi kurumlardan faydalanabildiğiniz belirtilmiştir.
paranız varsa türkiye'de istediğiniz sağlık kuruluşundan faydalanabilirsiniz. paranız ve sosyal güvenceniz yoksa şu anki koşullarda bazen ölüm cezasına çarptırılabilirsiniz ne yazık ki.
doktorların kendilerinden dahi bi haber olduğu sağlıksız, insanı daha çok hasta eden, yoran bir sistemdir. doktorlar hastaların yüzüne bakmaz. neyin var der, sorunun cevabını tamamlamadan elinizde reçetenizi tutuştururlar. bir röntgen çektirmek için en az 1 saat sırada beklemeyi kafadan kabul edersiniz. vakıf gureba hastanesi için söylemek gerekirse bir ultrason filmi için size 1 ay sonraya gün verirler. tabi o zamana kadar durumunuz daha da ağırlaşmazsa allah'ın sevdiği kulusunuz demektir.
kısacası türkiye'nin sağlık sistemi sadece parası olan için iyidir, güzeldir. paranız yoksa eğer...
akp sayesinde dünyanın en iyi sağlık sistemlerinden biri haline gelmiş olan sistemdir. doğruya doğru, yiğidi öldüreceksin ama hakkını da teslim edeceksin arkadaş.
akepe iktidarının en başarılı olduğu konu budur. kimse martaval okumasın.
akp'den evvel hastanelerde doktorlar kendi muayenehanelerinin kartlarını dağıtıyordu. bu pezevenklerin muayenehanelerine gitmeden devletin hastanelerinde tedavi olmanız neredeyse imkansızdı.
insanlar hastanelerde rehin kalıyor, adam parası olmadığı için doğum yapmış karısını ve bebeğini hastaneden çıkaramıyordu.
bu sistemin temelleri esasen mhp'li sağlık bakanı sayın osman durmuş'a aittir. sağlık sistemindeki birtakım reformlar o'nun bakanlığı döneminde başlamış, akepe'de osman durmuş'un başlattığı reformları iyileştirerek ve üzerine koyarak devam ettirmiştir.
bugün hiç kimse çocuğunu tedavi ettiremedi yahut ilaç alamadığı için şikayetçi değil. bu millet için kim bir çivi çaktıysa allah ondan razı olsun.
türkiye'deki sağlık sistemini eleştirenler, rantları elden giden hırsız doktorlar ve bunların destekçileri olan puştlardır. açtırmayın benim bayramlık ağzımı, maç seyrediyorum uzun uzun yazamam rezilliklerini şimdi.
akp nin iktidara geldiği ilk zamanlarda düzelttiği ve üst sınırlara taşıdığı sistem, şimdilerde gittikçe dibe batmakta ve zorlaştırılmaktadır. maddi yönden de ciddi sıkıntılı hale getirilmiştir. baban emekli zaten maaşının her tarafından para kesiliyor. bi rahatsızlanıyorsun. üniversitenin yakınında üniversite hastanesi var. gidip numara alıyorsun. çat diye reçete parası bilmem ne diye kesiyorlar maaşı bol keseden. ama zam verdiğinde % 3' er geliyor menet! *
uzerine dusunulmesi gereken konulardan biridir. bir ulke dusunun diger ulkeler tarafından gelismekte olan ulke olarak isimlendirilen yani yoksul olan bir ulke. para edecek kaynakları yabancı ulkelerce carcur edilmekte, devlet sahibi oldugu sanayi , haberlesme kuruluslarını yurtdısı kaynaklı sirketlere satmıs, ortalama egitim 4 sene olsun, hakın yuzde yetmisi sehirlerde yasasın bu yuzde yetmisin de yuzde otuzbesi gecekondularda yasasın koyde yasayan yuzde otuzluk kesimin cok buyuk miktarı gecekondulardan belkide daha kotu konutlarda yasasın, nufus cok hızlı artsın issizlik yuzde 20 dolaylarında olsun, yuksek ogrenim gormus vatandasları bile aldıkları ucretin yetmediginden sikayet etsin. iste bu ulkenin bir de saglıkta donusum politikası adı altında yurt dısından gelen istekleri uygulayan ve zenginlere peskes ceken hukumetleri yasamıs olsun. bu ulkede saglıkcıların pul kadar degeri olmasın politikacıları doktorun eli hastanın cebinde desin saglık personeline deger vermesin, saglık asistanları zorunlu calısma surei 40 saat olan bu ulkede ortalama 80 saat calıssın, hastanelerinde uzun kuyruklar olsun tıp bayramlarında salık personeli kutlamalar yerine grev yapsın. genel saglık sigortası adı altında zaten yoksul olan halkını daha da somursun. bu ulkenin saglık verileri dunyanın super gucu sayılan bir ulke tarafından isgal edilen komsusu haric hepsinden kotu olsun.fakir olan ve esas saglık himetine gereksinim duyan insanları saglık hizmetlerine ulasamazken peskes cekilen zenginleri idrar tahlilini bile yurtdısında yaptırsın. ukede doktor yetersiz denilip -ki asıl sorun doktor degil-niteliksiz tıp fakulteleri acılarak bugun 3 paraya calıstırılan doktorun yarın 1 paraya calıstırılması planlansın. hayal ettiniz mi?? tamam artık hayal etmeyi bırakın ve uyanın.
devletin vatandaşa karşı en temel görevidir sağlık hizmeti.devlet vatandaşına sağlık hizmetini verirken kesinlik hiçbir ayrım yapamaz, herkeze eşit sağlık hizmetini parasız vermek zorundadır. bugün ki hükümetin yaptığı sağlık reformları (göstermelik ve göz boyama amaçlı yapılan işlerdir ayrıca yine pek çoğu uygulama aşamasında kalmıştır) herşeye rağmen bir gelişme olmasına rağmen çok yetersizdir. sağlık hizmetinin parasız olması kadar bu hizmeti veren kuruluşların çok sıkı denetlenmeside çok önemlidir. zira ülkemizde sağlık sektörü yolsuzluktan hırsızlıktan geçilmemektedir.devlet bu çarpıklığı önlemek için sert tedbirler almalı bu alanda ki sömürülme engellenmelidir.