tarihsel ve gercek sanatsal anlamda en degerli müzigimiz. orta cag ve yeni cag döneminde beethoven ve mozart gibi unutulmaz bestecilere ilham kaynagi olmus türk müzigi. bir arastirmacinin deyisine göre, türk müzigi olmasaydi, avrupada müzik denilen sey olmazdi.
düşünce ufkunun sığ olduğu, ortamın sessizliğe yelken açtığı, keder ve efkarın ay ışında gölge olduğu zamanlarda dinlenmesi çok güzel olan müzik türüdür.
insana huzur veren, gerçek duyguların müziğidir. besteleri, duyguları dumura uğramamış, hala insani değerlere sahip değerli bestekarların yaptığı, şarkıları nezaketleri, kusursuz istanbul türkçesi olan saygıdeğer şarkıcıların söylediği müziktir.
binlerce genç insan kökü dışarıda müziklerin hastası iken türk sanat müziği dinleyenleri azdır. rockta dinleyelimde bnu da ihmal etmeyelim. yoksa amerikalı olursun. bak söylemedi deme.
Gayriihtiyarı içine çekildiğimiz, özümüzden gelen müzik türü. heryerde dinlenmeli ve dinletilmeli. bunun farkına 19 yaşımda varmamda büyük kayıp tarafımca...
küçük yaşların rehavetinden mi bilinmez pek dinlenilmez ergenlik dönemlerinde. sonra bir sevdaya düşerseniz ve eğer türkçe biliyorsanız yolunuz mutlaka türk sanat müziğinden geçer.
farklı bir tadı vardır. arada bir özlenip, akla düşer ve dinlersin. ne güzel gider zeki müren'den inleyen nağmeler, müzeyyen senar'dan şarkılar seni söyler... o sözler, müzik ne güzeldir; bunları bırakın eski şarkılardaki o hafif cızırtılar, gürültüler bile şarkıya yakışır.
kesinlikle rakı olmadan dinlenilmemesi gereken şarkıların oluşturduğu bütündür.
ha, içmem diyorsan içme arkadaş. ama rakıyla öyle bir gider ki bu şarkılar. zeki müren akşam olur yarelerim sızlar der, müzeyyen senar bu akşam bütün meyhanelerini der ve siz yığılıp kalırsınız oturduğunuz yerde. isyankârdır türk sanat müziği. hep bir isyan vardır, ve hep bir acı. mazoşist bünyelerin en büyük yaşam kaynağıdır.
aşk acısına birebir gelen şarkılardır. alıp götürür, bir daha geri getirmez olduğun yere. türk sanat müziğini anlamak için dinlerken acı çekmek gerekir. hareketli parçaları da olmasına rağmen, çoğu aşkı ve acıyı konu almaktadır. müzeyyen senar, zeki müren bilinen en büyük sanatçılardandır.
ardından, acınızın çoğaldığını anladığınız an dinmiyor hiç bu akşam eserini hüner coşkuner'den dinlediğiniz zaman acınızın biraz körelmiş olduğunun farkına varırsınız.
ve esas doz, akşam dozu.
akşam oldu hüzünlendim ben yine eserini kimden dinlerseniz dinleyin. işte bu eser, sabah ve öğlen hissettiklerinizi damarlarınıza enjekte ederek ağzınıza sıçar.
16 yaşından beri dinlediğim ve 8 yıldır usanmadan dinlediğim ve usanmayacağımı zannettiğim Müzik türüdür. Cemal safi ve selçuk tekay'ın bestesiyle beni kendisine bağlamıştır.
~burada bir yanlış anlaşılma mevcut sanırsam, zira oylamayı gördükten sonra girdiye gelince ne yazdığımı anlamakta ben de zorluk çektim. "etnik kökeni ne olursa olsun" derken kastettiğim, 'türk' sanat müziğinin esasında 'türk' kültürünün müziği değil de başka kültürlerin unsurlarıyla bezeli olduğuna dair birtakım iddialara rağmen, güzelliğinin önplânda olduğuydu. söyleyiniz, ne önemi var? müziğe gönül vermişken bir insan, geri kalan tüm şeylerin ne önemi var? söyle nedir bais-i zârın gönül?