90lardan sonra 2000li yılların arenbisine kapılmış ve sadece disko müziği yapanların çoğunlukta olduğu ve alt yapıları ile birlikte leş olan parçalardır. tabiki düzelmeye başladı. alt yapıyı ve sözcüklerin gücünü kullanan tüm pop sanatçıları bir adım daha öne çıktı. ancak hala kayahan, harun kolçak, sezen aksu gibi duayenlerin bir nesli deliler gibi aşka boğduğu 90ları geçmesi imkansızdır.
90 lı ve 2000 li yılların başında efsane olan müzik türü hep çocukluğum aklıma gelir o levent Yüksel ler Mustafa sandal nez kayahan ah ah geçti o güzel günler.
2005'ten sonra öyle bir hal almıştır ki benim için dünyanın en iğrenç müzik türü haline gelmiştir. kalitesiz sözler (aşk bu kızılötesi yaralı müzesi hareket edem nedir amına koyayım keriz mi silkeliyorsun!), tekdüze ritimler (dıp tıs dıp tıs), yazı kurtarmak (şu yaz tutsun da seneye yine yaparız), aşkı basitleştirme (sevgiliye sahipken bile diğer karşı cinslere cilve yapmanın hoş, masum bir eylem gibi gösterilmesi), biçimsiz melodiler (saçma sapan sözlerin altına i - iv - v derece akorların kurulması, arada bir ii min7 akoru ve parçanın bitimine kadar neredeyse böyle devam etmesi)...
yine nitelikli müzikler çıkmıyor değil ama her 100 kalitesiz şarkıya karşılık 2-3 tane iyi şarkı denk geliyor.
peki bu kalitesizliğin sebebi nedir sorusuna cevabım, kapitalizme çok fazla karşı olmasam da "tüketim toplumu olmamız"dır.
Piyasa müziğidir. Geçicidir ve basit sözlerle bezenmiştir. müzik olsun diye dinlenmez, ses olsun diye dinlenir.
Fakat Yine de bu türdeki bazı şarkıların müzikleri (melodileri filan ) güzeldir.
Yine bu türün müzikleri büyük oranda çalıntıdır.