asayiş olaylarında 7 polisin bir şüpheliye tekme tokat daldığını görünce küfürler, beddualar edip yeriyorsam, güzel şeyler görünce de takdir etmek gerek diye düşünüyorum.
aslında tabiatım gereği pek de sevmem polisleri. ama ara sıra gördüğüm güzel olaylar ve behzat ç. aslında bütün polislerin kötü olmadığını, polislerin arasında kötülerin olduğunu düşündürüyor. aşağıdaki olay da, polise güvenmek için hala bir umudun olduğunu gösteriyor. hadi bakalım!
neyse, bir avm içerisinde hanım ablamızın çantası çalınıyor. avmnin güvenlik kameralarından da zanlılar şak diye tespit ediliyor. belli ki bu yankesiciler daha acemi. yoksa ne diye 23452521 tane kameranın bulunduğu avmde hırsızlık yapsınlar ki? sonra kamera görüntülerini inceleyen polisler çocukların kimliklerini tespit ediyor. 3 tane liseli. ah liseli ah! genç yaşında hayatını karartıcan amk!
polis diyor ki, bunlar daha genç amk, bunları yakalasak yüz kızartıcı suçtan damga yiyecekler, hayatları boka saracak diye kendi aralarında mütaala ediyorlar. sonra içlerinden birisi ortaya bir fikir atıyor.
--spoiler--
okullara gidelim, adi suçlar hakkında eğitim verelim.
--spoiler--
hırsızlığın gerçekleştiği yerin çevresindeki okullarda eğitim vermeye başlıyorlar. hırsızların nasıl kolay tespit edildiğini, yakalandıklarında başlarına neler geldikleri, çaldıkları iki kuruşun bütün hayatlarını nasıl karartığı gibi şeyler anlatıyorlar.
sonra bu üç liseli, avm de, hanım ablamızın içinde cüzdan, cep telefonu, tableti bulunan çantayı sessizce ablaya geri teslim edip kaçıyorlar. içinde de bir not;
--spoiler--
abla biz büyük bir cahillik ettik, ne olur affet bizi, içinden hiç bir şeye dokunmadık, hakkını helal et gibi şeyler.
--spoiler--
her insanın ikinci bir şansı olması gerektiğine inanan bir kişi olarak, bu uygulamayı takdir ediyorum.