gecenin ikisinde, üçünde sokakta yalnızbaşına gezerken, defalarca rastlaşmamıza rağmen, bir ekip arabası da durup kimlik sorgulaması yapmamıştır.
defalarca radara yakalandım, defalarca çevirmeye yakalandım, bir defasında da kötü muamele görmedim.
devletin kendilerine verdiği yetkiyi, sanki kendi babasının yetkisiymiş gibi kullanmalarından kaynaklanmaktadır.
Örneğin;
trafik polisleri u dönüşün yasak olduğu yerlerden dönerler, emniyet kemeri takmazlar, sinyal vermezler, hatalı sollamanın dik alasını yaparlar
asayiş güçleri,
ben bir köşe başında baş parmaklarım kemerimde, ağzımda sakız gelen geçen kızı kessem anında gelirler kimlik derler.
küfürlü konuşmalar, karakola gittiğinizde alaycı konuşmalar bir siklemez tavırlar.
insanın kimsiniz siz amk sanki türkiye cumhuriyeti hanedan soyundan geliyorsunuz diyesi geliyor insanın.
lakin; genç yeni mezun olmuş, eğitimli polisleri tenzih ederim. gerçekten beyefendi/hanımefendi kibar, anlayışlı polis memurları da bulunmaktadır.
zihniyet değişiyor sanırım yavaş yavaş. sevindirici.
genelde emekliliği gelen polislerin yerini sağlama aldıklarında dinazor olup fosilleşene kadar çalıştıkları nice görülmüştür.
sırtını devlete verenin daşşakları sağlam olurmuş vesselam.
polis akademisinden yetişen pırıl pırıl genç polislerin önünü açmak gerek üstadım.
Polis denilince akla biber gazı, tazyikli su,cop ve şiddet içerikli sahneler geliyor.
Polis dedikleri bizi korurdu filan hani? Kim bizi polislerden koruyacak peki?
yeni polisler ile nispeten silinmiş imajdır; en azından geneli için ele alırsak; insan gibi konuşmayı biliyorlar, eğitimin önemi bir kere daha ortaya çıkıyor bu sayede.