siken sevilirmiş misali, toplumun büyük bir kısmı bu diyalektiğin bir parçası olduğu için sayısı epey fazla olan insansı türüdür. yarrak kürek tanımı bir tarafa bırakırsak;
büyük bir kısmı eğitimsiz cühela insanlardan oluşan, onur ve haysiyet değerlerinin sınırlarını bilmeyen insanlar tarafından polislerin desteklenmesi bilinen bir gerçektir.
eğitim seviyesi yüksek olan eşşekler de mevcuttur tabi, eğitimsizliğe bağlamanın saçmalığına girmeye gerek yok zira eğitim sadece cehaleti alır eşşeklik baki kalır bu tiplerde görüldüğü gibi.
polislik mesleğini kutsayan tek hücreli insanları da anlamak mümkün değil. para karşılığı bir meslek icra eden bir cenah, neden kutsanır, neden ulviyetle şereflendirilir anlamak mümkün değil.
her türlü vandalizm ve terörizmi, memurdan, öğrenciden, işçiden, kadından, eşcinselden, entelden, ibneden esirgemeyen ve hüküm koyucu, kanun uygulayıcı, cezalandırıcı, caydırıcı tavırlar sergileyen üstüne vazife olmadığı halde rolünü büyüten bu cenahı savunmak, mazur görmek, desteklemek, övmek, kutsiyet addetmek, nasıl bir üremenin nüvesidir? anlamak ve anlamlandırmak mümkün değil.
temel hak ve özgürlüklerden bihaber olan, insan onuru ve vücut bütünlüğünü geri planda tutan, ellerinde coplarıyla çevreye öfke ve şiddet savuran, her daim birilerinin koltuk altı kolluk kuvveti olan ki kendilerini bu bileşimin bir parçası yapan sistemin denkliği olan ıq; bir embesille denklikte ipi birlikte göğüslerken, halen aymazlık ve aptallıkla polis seviciliği yapan bu insanlar;
insanlık uygarlığı adına mide bulandırıcıdırlar.
unutulmamalıdır ki; adalet, bir gün herkese lazım olacaktır.
Ulan dangalak o kandirilmis sikim sonik aklinla o sanli turk polisini o o lanet agzina alma serefsiz.o polisler olmasa evinin kapisina tekmeyi vurup anani kacirirdim it.
5 parmağın 5 i bir zanneden dangalaktan yeydir,
şimdi şunu düşünmek lazım, sen neysen toplum olarak, içinden çıkan polis te, doktor da, mühendis te, mimar da, taksici de, o
polisler norveçten, taksiciler ingiltereden değil ki,
sen neysen, ağzın ne kadar bozuksa, polis olan da senin gibi biri işte,
kendinden başla düzelmeye.
valilerin, emniyet müdürlerinin, polislerin arasında uzun süre yaşamış ve çevresi büyük ölçüde bu teşkilat mensuplarından ve onların evlatlarından oluşan bir insan olmama rağmen polisleri sevmem. kendilerine de söylerim bunu, çekinmem. Lakin bunun sebebi aslında tek bir teşkilattan değil de tamamen bizim toplumumuzdan kaynaklananan bir durum. Yani türk polis teşkilatı, nerde kıl, şerefsiz, haysiyetsiz, namussuz adam varsa bulup özenle seçmiyor tabi ki. Ya da akademiler özellikle bu doğrultuda insan yetiştirmiyorlar. Biz de durum tamamen aslında bizim toplum olarak bu evrimleşmeye müsait olmamızdan kaynaklanıyor. her şeyden önce biz cahil bir toplumuz. Demokrasi denen meretle de tanışalı çok uzun zaman olmadı, hala ufak erkek çocuğunun pipisini tanımaya çalışması gibi oynuyoruz elimizde kendisiyle. Tarihimiz boyunca elinde güç olanın, altındakini ezdiği bir sistemde yaşadık. Paşalar, asilzadeler, ağalar, şeyhler vesaireler derken bu durum bizim toplumumuzun en alt basamağına kadar işledi. Şimdi demokrasi var ya sözde, bu güç dengesi herkes için eşit sözde. Lakin birine polislik gibi bir güç verdiğiniz zaman o kendini herkesten daha eşit sanmaya başlıyor. Çünkü onun artık yaptırım hakkı, yani gücü var. Bu yaptırım hakkının aslında seni korumak için verildiğini idrak edemiyor. Bu hakların kendisine senden daha üstün olduğu için verildiğini sanıyor. Öyle sanmasa dahi elinde güç var ve adam kullanıyor. Bu, bu kadar basit. Kendi adıma bile emin olamıyorum uzun vade de onlar gibi olur muydum olmaz mıydım bilemiyorum. Yalnız şunu iyi biliyorum, şurda polislere hakaret eden, aşağılayan, haksız görenlerin %90'ı polis olsaydı farklı olmazdı.
Bu sebeplerle türk polisini savunmaya layık görmüyorum. Kendilerinden haz etmiyorum, hoşlanmıyorum, sevmiyorum. Ama sanılmasın ki türk halkının geri kalanınından da çok farklı görüyorum.
