yabancı filmlerin etkisinde fazlaca kalmış bir türkün evine girmek isteyen polislere arama emirlerinin olup olmadığını sormasıdır. bu sorudan sonra polislerin vatandaşa karşı tutumunda değişiklik görülebilir.
-polis: iyi akşamlar. komşulardan şikayet var. evde köpek besliyormuşsunuz. içeriyi bi kontrol edebilir miyiz?
-vatandaş: arama emriniz var mı?
-polis: efendim ne emri? eve bi bakıp çıkıcaz sadece...
-vat: olmaaaz! arama emriniz olmadan içeri giremezsiniz sizi lanet olasıca aynasızlar!
-pol: lütfen zorluk çıkarm...
-vat: fuck off tamam mı seni pislik! gidin arama emrinizi alıp gelin okeyyy!
-pol: ünal... abi, merkeze söyle buraya narkotiği yollasınlar. ayrıca belirt köpek getirmesinler burda varmış.
-vat: oh my shit! god! fuck! damn!..
bir cok denemenin ardindan soyleyebilirim gayet kibar bir sekilde 'var' diyorlar. hemen arkasindanda 'buyrun okuyun' diyorlar. tek kotu yani bu soruyu sormanin, sadece ehliyet ruhsat sorma amaci guden polis arama iznini gosterdikten sonra arabanin dosemesini bile sokup altina bakiyor. ee arama izni var adamin.
tavsiyem bu soruyu sormayin. emin olun izinleri var.
soru olarak arama izniniz var mı daha doğru gibi görünse de, aslında sorulması gereken soru arama izninizi görebilirmiyim? olmalıdır. buna cevaben, "tüh a.ına koyayım, bu da yemedi. hadi gidelim" diye bir sözü duyma olasılığınız da yok denecek kadar yoktur.**
bilinç kaybından önceki son sorudur. bilinç kaybından sonraki ilk soru ise, muhtemelen hastane yatağındayken sorulan şu sorudur: "nerdeyim ben, ne oldu bana?"
amerikan filmlerini izleyen bünyelerin, gururla yapacağı eylemdir. doğrusu, arama emri hakkında ne düşünüyorsunuz, olmalıdır. bu şekilde dayaktan kurtulunabilir. belki.
-arama emriniz var mı
+al bunu içerii al al al
-ya var mı yok mu onu söyle bari merak ettim. *
+merkeze gidince gorursun.
-ulan bidaha izlemicem amerikan filmlerini. s.kicem hep gaza geliyorum.