Hain darbe girişimi ardından kafalar allak bullak... Birçok sorunun cevabı hâlâ havada... Sivil cuntanın düzenlediği operasyonlar eşliğinde yürütülen algı operasyonu sayesinde sap ile samanı birbirinden ayırmanın neredeyse imkansız olduğu bir ortam... Büyük çapta tutuklamalar yapılıyor. Bir yanda, "darbe tehlikesi ortadan kalktı", diğer yandan "tehlike geçmedi" deniyor. Emir komuta zinciri altında halk, meydanlarda sabahlara kadar bekletiliyor. Ki; yorgunluktan kafasını kaldıramayan halk, doğru soruları sorup yanıt aramasın!..
Ergenekon, Balyoz vs. süreçlerinde yaşadıklarımızın daha acımasız ve sertine şahit oluyoruz. "FETÖ darbesi" dendi ama öyle isimler -bazılarını çok yakından biliyorum- göz altına alınıyor ki insanın aklı duruyor. 2 çarpıcı örnek; 2'nci Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti. Cansiperane, yıllardır Irak-Suriye sınırında mücadele veriyordu. Meskûn mahal operasyonlarında kendisine bağlı birliklerle sergilediği kahramanlıkları anlatmaya gazete sayfaları yetmez. ABD'nin çok canını sıkan sınır ötesi örtülü operasyonları da kısaca ek not edelim! Diğer isim; 3'üncü Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk. Genelkurmay Harekat Başkanı iken Türk ordusunun Suriye'ye girmesine karşı çıkıp direnmişti. Yunanistan adalarımızı işgal ederken, Dışişleri Bakanlığı'ndan harekete geçip nota vermesini, sert tepki göstermesini talep etmişti. Dışişleri Bakanlığı'ndan "oralar gri bölge" yanıtını alınca çılgına dönmüştü.
Tekrar ediyorum; kim, hangi grup, hangi cemaat bu hain girişimi yaptıysa Rabbim onlara en büyük cezayı versin.
Tutuklanan askerlerin isimlerinden beni hayrete düşürenlerden sadece ikisine yer verdim. Fakat bu sinsi darbe girişiminin ardından neler olduğuna dikkat kesilmek için tutuklamalar ile birlikte şu listeye iyi bakın!.. iç güvenlik-Suriye-Ege Denizi ve Kıbrıs'taki gelişmeler ile ilgili birliklerin içi boşaltılıyor. "Küçük çapta bir cuntanın darbe girişiminin" ardından oldukça geniş çapta yapılan "ayıklamalara" (!) dikkat... TSK ustaca tasfiye ediliyor;
iç güvenlikle ilgili birlik ve karargahlar;
* MALATYA 2. Ordu Komutanlığı Karargahı,
* YÜKSEKOVA 3. Piyade Tümeni,
* HAKKARi Dağ ve Komando Tugayı,
* ÇUKURCA 2. Hudut Tugayı,
* ŞIRNAK 23. Jandarma Sınır Tümeni,
* ŞIRNAK/ÇAKIRSÖĞÜT Jandarma Komando Tugayı,
* ŞIRNAK/AKÇAY Motorlu Piyade Tugayı,
* SiiRT 3. Komando Tugayı,
* BiTLiS 10. Komando Tugayı,
* BiNGÖL 49. Komando Tugayı,
* TUNCELi/HOZAT 51. iç Güvenlik Tugayı,
* KAYSERi 1. Komando Tugayı,
* BOLU 2. Komando Tugayı.
Suriye sınırındaki gelişmeler ve israil koridoru ile ilgili birlikler:
* GAZiANTEP 5. Zırhlı Tugay,
* ŞANLIURFA 20. Zırhlı Tugay,
* MARDiN 70. Mekanize Tugayı.
Ege Denizi ve Ege Denizi'ndeki adalar ile ilgili birlikler:
* iZMiR Ege Ordusu Komutanlığı Karargâhı,
* iZMiR Ege Denizi Bölge Komutanlığı,
* MARMARiS/AKSAZ Deniz Üs Komutanlığı,
* ÇANAKKALE Boğaz Komutanlığı,
* ESKiŞEHiR Muharip Hava Kuvvetleri ve Hava Füze
Savunma Komutanlığı,
* ESKiŞEHiR 1. Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi Komutanlığı,
KKTC'deki gelişmeler ile ilgili birlik:
* Mersin Garnizon ve Akdeniz Bölge Komutanlığı.
Eski Millî Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım sinsi tezgaha şöyle dikkat çekiyor;
"Mevcut birliklerin içi boşaltılıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde PKK/KCK eylemlerine ve özerklik ilanına karşı çok hassas bir durum var. Suriye sınırında teşkil edilmesi düşünülen 'israil Koridoru'nun inşası için uygun ortam sağlanıyor. Ege Denizi'nde başka adalarımız da işgal edilebilir. Güney Kıbrıs'tan KKTC'ye saldırı olması halinde saldırıyı def edecek birlikler de müdahale edemez hale getiriliyor. Savaş uçağı pilotları ve helikopter pilotlarının tasfiyesi de ciddi anlamda hassas bir durum oluşturuyor.
"Ayrıca, incirlik'teki 10'uncu tanker üs komutanlığı; üsse inen başta ABD uçakları ve helikopterler olmak üzere bütün yabancı uçakların ve askerlerin kontrol edilmesinden, yabancı uçakların sınır ötesine yapacağı uçuşların kontrol edilmesinden, yabancı uçakların sınır ötesine yapacağı uçuşların onay ve kontrol makamı tamamen boşaltıldı. Şu anda, incirlik Üssü tamamen ABD'nin kontrolüne geçti diyebiliriz.
Darbecilerin, 15 Temmuz'da karargâh olarak kullandıkları noktalardan biri, Ankara'daki Kara Havacılık Komutanlığı'nın Güvercinlik Kışlası. Burada ABD Savunma işbirliği Ofisi'nin (ODC) Sikorsky helikopterleri ve uçakları (ViP ve pervaneli uçaklar) var. Bu kışlaya ABD'li pilot ve subaylar rahatlıkla girer çıkarlar. Türk Generaller giriş ve çıkışta kontrollerden geçirilirken ABD'liler bundan muaftır. Ha keza TAi'e de. Dünkü kayıp helikopterler ve içindeki hainler ile ilgili soruma hâlâ cevap alamadım. Şimdi bir soru daha;
Meclis'i bombalayan F-16'ları, emniyet birimlerimizi tarayan Sikorsky helikopterlerini kim kullanıyordu?.. "Bunları acaba ABD'li subaylar mı kullanıyordu" diye sorsam çok mu haddimi aşmış olurum?..
Hatırladınız mı?"...
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.
Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir...
"1'inci Dünya Savaşı sonrasında ingilizler istanbul Meclisi'ni basmış. Ordu tasfiye edilmiş silahları elinden alınmıştı.
Şimdi..?
6 bin yıllık Türk tarihinde eşi benzeri görülmemiş zor bir sürece girdik.
Fetret dönemi!..
Uyanın beyler!.. Çakma ABD darbesi ile yok edilmeden gerçek millî mutabakatı sağlayalım!..