Bu mantıkla bakıldığı zaman, neredeyse bütün osmanlı padişahları, yabancı kökenli bir anneden doğmuş babanın çocuğu olup, kendileri de yabancı kökenli bir anneden doğduğundan Türklükle ilgileri yoktur, ama kendilerini Türk zannederek yaşamışlardır...
yoktur, zira türkler avrupa ve asya'daki tüm milletlerin etnisitelerine intikal etmişlerdir. göçebe ve savaşçı bir ırk oldukları için sürekli yeni yerler fethetmiş, fethettikleri yerlerde de doğal olarak insanların genetiğine etki etmişlerdir.
bu yüzden, türk olup türk'üm demeyen topluluklar vardır, hem de fazlasıyla ama türk olmayıp türk'üm diyen topluluk yoktur.
Faşist ve bölücü - ayrıştırıcı insan söylemi...
Bu tür çalışmalar daima bilerek ve ya bilmeyerek dünya emperyalizminin hizmetinde olanların çalışmalarıdır...
çünkü bütün dünyayı küçük topluluklara bölerek yönetmek yalnızca emperyalizmin amacıdır...
"kalbinde yabancı başka bir milletin özlemini, özentisini taşımayan, kendisini türk hisseden, türklüğü benimseyen ve türk milletine, türk devletine hizmet aşkı taşıyan herkes türktür.
(bkz: alparslan türkeş)