türklüğün,bir alman yada yahudi olmaktan hiç bir farkı olmadığı için,''ben yaptım oldu''culuk içeren eylem.geçmişteki başarılar geyiği ise,olayı daha komik bir duruma getirmekte,geçmişteki başarılar için,sen sadece,''türk tarihi''ni sevebilirsin,ben atatürk'ün getirdiği devrimleri,sevebilirim,sen fatih sultan mehmet'in istanbul'un aldığı için,yunanlı'lara hava atabilirsin,ben atatürk'ün uyguladığı,devrimleri kendime referans gösterip,''türklüğümle gurur duyuyorum'' dersem,kendime atatürk'ün yaptığı işlerden rol çalmış olurum.
hala 1700 lu yillarda yasayanlarin savi.
bugun için gecersizdir.
denemesi çok kolay.
alin elinize bakkal defteri biçimideki 3 gunde dagilma ozelligine sahip lacivert pasaportunuzu,
3-5 ulkeye giris çikis yapin.
bakalim gunumuzde turk olmak nasil birsey.
evde bilgisayar basindan ahkam kesmek kolay.
türk olmak ne bir şeref vesilesidir ne de şerefsizlik. tıpkı alman, hint, çinli, japon olmak gibi. bir seçim meselesi değildir. insan dünyaya gelmek için istida vermediği gibi milliyeti konusunda da tercihte bulunamamaktadır. bir oluştur,insanlık halidir kısaca. gelgelelim, bilinçli olarak yapılamayan bu oluş halinden, yani konumuzdaki türk olmak hususundan özel bir rahatsızlık duymak ve bunu olur olmaz dile getirmek apayrı bir rahatsızlık meselesidir, kökeninde ya eğitim ya da bizzat kişisel gelişimle ilgili bozukluklara delalet eder veya her ikisine birden.
kesinlikle bir $eref değildir. herhangi bir ırka mensup olmak, insanın seçebileceği bir $ey değildir zira, ne atatürk, ne hrant dink, ne ben, ne sen, seçtik kimliğimizi, ırkımızı.
evet, yüzyıllarca dünyanın büyük bir kesmine hükmetmi$ bir imparatorluğun insanlarındanız biz. peki $imdiki hali nedir ülkemizin? dünya ekonomisi bizim elimize bakıyor, değil mi? türkler olmazsa olmaz bir ırk hala, değil mi? sava$çılığımız çok i$e yarıyor kesinlikle.
emperyalist ülkeler kanımızdan bol bol faydalanırken, biz hala türk olmakla gurur duyuyoruz ve $ükrediyoruz. emin olun isveçli olsaydınız da kimliğinizden ho$nut olacaktınız, çünkü aynı milliyetçi duygular size isveçte veya ruanda'da da a$ılanmı$ olacaktı. yani biz, ahanda türk doğdum lan diyerekten analarımızın karnından çıkmıyoruz. bu milliyetçilik, ilkokul tarih derslerinin toplumsal sonuç veren muhte$em bir örneği.
değerlendirmek isterim: "ne mutlu türk'üm diyene!" mustafa kemal atatürk. atatürk güzel bir söz söylemi$tir, ama biz hala anlayamadık ki, atatürk bu sözü 80 yıl önce, milli birlik ve beraberliğin yaratılması gereken bir ülkede söylemi$tir.
son derece $iddette merak etmekteyim ki, ata'm bu $oven hallerimizi görse ne derdi. türklük, damarlarımızdaki kan, soyumuz, hiç biri önemli değildir. önemli olan ruhumuzdur.
bonus olarak: "... damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur." m. kemal atatürk. burada kastedilen $ey, kanımız veya ırkımız değildir. tam anlamıyla hissettiğimiz vatanseverlik, evrensellik ve e$itlik duygularıdır.
kaderin gereği türk olmuşsan bununla gururlanamazsın diye birşey yoktur, o zaman annenden babandan da kader gereği doğmuşsun, onlarla da gururlanamazsın, düz mantık oldu ama aynı şeye gelmez mi?
bu yüzden öyle ya da böyle türk doğmuşsan bununla gururlanabilirsin...
elbette bu diğer milletler için de geçerli...
asıl olan insan olabilmektir. Türk,Kürt,Çerkez,Yunan hiçbir fark yoktur aralarında.Türk olmak kimsenin seçimi değildir aynı şekilde kürt ya da yunan olmakta öyle tamamen şans işi..Dolayısıyla Türklükten ziyade insan olabilmek önemlidir.
türk olmak şereftir.
türk olmak, var olmaktır, varlığını bilmektir. türk olmak esaret yüzü görmemektir.
türk olmak, "ya istiklal ya ölüm bunun ortası olmaz" demektir. türk olmak üç-beş "it"e pabuç bırakmamaktır. türk olmak şereftir. türk'üm diyebilmek daha büyük şereftir.
--spoiler--
Atatürk'ten bu güne: ne mutlu türküm diyene
--spoiler--
tanrı'ya inanlar; tanrı'ya, kendisini türk olarak yarattığı için şükredebilir, türk olmaktan gurur duyabilir. niye diye sormayacaktır okuyanlar sanırım. niyesi belli. yalnız bunu, türk tarihini bilen ve kanının saflığını korumuş olanlar hissedebilir. belirtmeden de geçmeyeyim.
ancak tek bir -utanç değil- üzüntüsü olabilir türk'ün: niye -bireysel olarak değil, kitlesel olarak- bu kadar siklemez bir ırkız. neden kesinlikle yeni bir kökböri'ye, yeni bir atatürk'e gereksinim duyana kadar umursamazız....
vatandaşlık bağıyla devlete bağlı olanların hissetmekle yükümlü oldukları histir. zira türk olmak atatürk milliyetçiliğinde * ve anayasada * , o çok çok cümle içinde kullanılan evrensel değerler ve insan hakları ve hatta uluslararası hukuka göre * vatandaşlık değiştirilebilir bir özelliktir. haktır.
işin rengi de burada değişmektedir. türk olmak yukarıdaki kriterlere göre her türk vatandaşı için şeref duyulması gereken bir özelliktir. bir alman'a sorun o da kendi vatandaşlığı ile gurur duyacaktır, bir avusturyalı da aynı hissi hisseder.* bugün bir amerikalının dünyadaki en ayrıcalıklı özelliği amerikan vatandaşı olmasıdır. yerli kültürünü britanya kültüründen aşıran amerikalı bile dünyanın 4 bucağından getirdiği insanları vatandaşlık bağıyla ulusal menfaatlerine bağlamış iken maalesef bazı hezeyan cümleler ve yenilen herzeler sayesinde, hatta içimizdeki irlandalılarsayesinde artık genç nüfüs arasında efendim türk olmak bir şeref midir bir gurur mudur konuları tartışılır olmuştur.
öyle ya; bizler gökten zembille inmiş bir sosyal sürüyüz. öyle türk olmak, türk kalmak vb ile ilgili hiçbir tarihi mücadelemiz olmamıştır. bizi bir arada tutan dil, tarih, kültür gibi ortak değerlerimiz filan da yoktur. dünya artık bir global akıma kapılmıştır. artık küçük bir köy haline gelmiştir. artık milli değerler ile gurur duyulması en basit tabiri ile gericiliktir, yakında bizler buna irtica diyerek iyice bir karanlık hale getirmeliyiz. hun kültürü , göktürk kültürü çinlilerindir zaten. öyle talas savaşı'nın tarihte bahsedildiği gibi bir önemi de yoktur. zaten kavimler göçü kendi kendine olmuş, istanbul'u feth etmemişiz, bizans kendi yıkılmıştır. tarihte çağlar açıp, çağlar kapayan bir ulus falan de değiliz. tamamı bir hülyadır bunların. bazı kitaplarda selçuklular falan deniyor ya, yoktur öyle birşey, ne alparlan vardır, ne alaaddin keykubat, ne melikşah ne de yavuz sultan selim vardır. kanuni eğer viyana kapılarına kadar vardıysa sebebi mevsimin yaz olması , o sırada yol üzerinde olan devletlerin de yazlıklarda tatil yapıyor olmalarıdır. kurtuluş savaşı denen bir de uyduruk olay vardır ki anlatmaya gerek yoktur nasıl olduğunu. bizim tarihimiz de yoktur aslında. hani bazı avrupalı tarihçiler diyor ya işte bu türkler 4000 yıllık tarihleriyle falan diye yalandır efendim. kompleksten uydurulmuştur tüm bunlar. atatürk'ün güneş-dil tezi ise ona ölümünden sonra mal edilmiştir. nen hatun yoktur mesela, araştırmalar köyde öyle birinin yaşadığını inkar eder şekildedir. ulubatlı surlara çevreye yüksekten bakmak için çıkmıştır.
az daha sıksak burada efendim bu devleti bize brejnev bağışladı, amerikan başkanı wilson da ona destek oldu. demek gerekiyor. hatta bizi de bazı aydın(!) kişiler gibi lenin yarattı yoldaşlar. *
sözün özü tüm yukarıdakiler gerçekse kimse türk olmaktan seref duymak gibi bir hataya düşmemeli,, bu yobazlığı yapmammalıdır. ama eğer yukarıdakilerden birisi sadece birisi bile gerçek ise türk şeref duymak için yeterli nedendir. ben duymuyorum diyenler varmış. varsın duymasın efendim. türk tarihini öğretememiş tarih öğretmenlerinin görevini kim yaparsa yapsın?
türk olmak değil, türklük için bir şeyler yapabilmek şereftir... aynı milliyetçi olmak değil, milleti için bir şeyler yapabilmek meziyettir gibi... atatürkü tanımak için yüzünü görmek değil, yaptıklarını anlamak gibi...