türk mühendisi vs alman mühendisi

entry13 galeri0
    11.
  1. Almanlar, Sadece mühendislerin değil, geneli itibariyle tüm işçilerin emeğinin hakkını verir. Karşılığını da almasını bilir. Ama alman işçisi de işinin hakkını verir. bizde de yok mu Diye itiraz etmeyin hemen. Var. Olmaz mı, var tabi. Kafasını kullanarak Kalifiye çalışan yüksek performans gösteren ister işçi ister teknik eleman yada usta, ister mühendis türkiyede de var ve iyi bir yere gelir. Az ama var yani. Fakat türkiyenin sanayi teknik kapasitesi kadar yükselir. Çünkü çıta bellidir. Yani;

    Senin ülkende araba montajı yapılır üretilmezse, (gemi az nadir) vagon sayılı, uçak yok, tank yok, v.b tüm konularda mevcut devlet politikası üretimden ziyade yabancı sermayeye taşeron olma zihniyetindeyse hâla, mühendislerden çok şey beklemenin bir anlamı yoktur. Atatürkten sonra gelen her iktidar, üretmek yerine satın almayı tercih etmiştir ve bu kafa hala aynı, değişmedi. Bu bir bağımlılıktır. Çünkü üretim sıkıntılı sancılı çileli uğraştırıcı yorucu ve yıpratıcı bir süreç ve türkler uğraşmayı sevmezler. Sıkıya gelemez kayış atarlar hemen. Tez canlıdır, Çabuk canları sıkılır türklerin.

    Halbuki almanlar sabırlıdır (ar-ge sabır ister) ve bunun ekmeğini uzun vadede yemektedirler. Aradaki fark bu..
    2 ...
  2. 10.
  3. Sen, o mühendisi düzgün eğitmeyip teknolojik çalışma yapacağı, ülkeye katkı sağlayacağı yeri açmazsan, o mühendisten hayır beklemen de hayal olur.

    Adamlar sanayi devi, bizimkiler olan sanayiyi kapatıyor. Eğitim verirken de slayt okuyup geçen kendinden bir haber hocaları koyuyor. Sonra vay efendim Türk mühendisler Excelle uğraşıyormuş. icat yapanları da bir zamanlar başında hayvanat bahçesi müdürünün bulunduğu TÜBiTAK'a mahkum etmeleri cabası.

    imkan verirsen verim alırsın. Bu kadar basit.
    1 ...
  4. 10.
  5. Tabiki türk mühendisi
    Şahane cam balkon yapıyorlar.
    1 ...
  6. 9.
  7. bu konudaki genellemeler maalesef doğru.
    bunun sebebi de türk mühendislerin bıkkın, bıkkın olmayanlarında bir kısmı patronu mu zengin edicem düşüncesinde bir kısmı da türkiye de mühendislik yapılmaz düşüncesindedir.
    bunların dışında kalan iki tür mühendis var.
    bir tür aşırı mükemmeliyetçi ve pratik sahibi insanları hor görmekte.
    diğer bir kısmı da gözlüğü takıp, anahtarı eline alıp usta gibi çalışmayı mühendislik sanmakta.

    mühendisin genel tanımı ölçü, matematik bilen meslek sahibi anlamındadır.
    ayrıca çok şahane bir hocamdan duyduğum ve süper bir ifade olan şu tanım vardır.
    mühendis; zamanı ve yer çekimini kendi lehine kullanan insandır.

    asıl mühendis kendini zaman ve yer çekimini iyi kullanmaya odaklamalıdır.

    bu arada örnek ve moral olsun diye yazıyorum ki şahsen, alman mühendisler çalıştığım fabrikada yaptığım, düzenleme, aparat ve çalışma tarzı sisteminin dökümanlarını alıp ülkelerine götürme gereği duymuşlardır.
    o açıdan da alman mühendislerin süper zeki olduğunu sanmayın.
    endüstrilerinin gelişmişliği içinde süper gözüküyorlar.
    şunu da ekleyeyim o endüstriyi ortaya çıkaranlar gene mühendisler ama işini hobi gibi yapan, işini seven mühendisler o endüstriyi ortaya çıkardı.
    hepsi öyle değil.

    sonuç olarak, işini seven mühendis her imkanı kullanır.
    okulda öğrendiğini de çalıştığı ortamın bilgi birikimene sahip insanları da.

    bir de şu işçi ve ustaların yapacağı işleri yapan mühendisler var. işte onları hemen kovarım.
    neden çünkü ben o işi ustaya ya da işçiye daha ucuza yaptırırım. neden mühendise yüksek maaş vereyim ki?
    böyle mühendisleri beğenen patronlar da o mühendislerden daha salaktır.

    mühendis dediğin üretimdeki herkesten önde olmak için oturup plan yapar. işi daha kolay ve ucuz nasıl yaparımın peşinde koşar ve teknoloji üretir.
    teknoloji dediysek, çalıştığı ortamın teknolojisinden bahsediyorum. uçan arabadan değil.

    oturup plan yapan, hakkaten işi geliştirmek için odasına kapanıp çalışan mühendisin bir handikapı vardır.
    oturup iş yapmıyor gözükmek. bu görüntüyü vermemek için çalışılan planlar hemen uygulanabilir olmalı ve patron ya da müdür sık sık bu konuda bilgilendirilmelidir.
    tabi ki günlük işler de aksatılmamalıdır.
    1 ...
  8. 8.
  9. 7.
  10. Türk üniversitesi vs Alman üniversitesi.
    3 ...
  11. 6.
  12. Türk insanını aşağılama konusu başka birşey değil.
    3 ...
  13. 5.
  14. alman mühendisi yeniyi üretir, türk mühendisi kurulu olanı sürdürür.
    arge'ci olmak bizim ülkemizde kıt kanaat verilen ödeneklerle, "benim işim değil ki" diyip elini taşın altına sokmayan, iş ahlakını bilmeyen, yetersiz hissedişinden ötürü çekinik olan mühendislerle çok zor.

    az önce başımdan geçen bir olayı anlatayım.
    mühendislik öğrencisiyim. hassas bir patates olduğum için maalesef ilk sene depresyona girdim, hazırlıkta kaldım. kartopunun çığa dönüşmesi misali, yıllar geçtikçe daha da zorlandım en sonunda geçen güz dönemi nirvanama ulaşıp 6 dersten kaldım. sebebi benim bozuk ruhsal durumumdu ama ruhum durduk yere bozulmadı.

    "mühendis olcam ben mentor bulcam kendime üniversitede var ya hocalar teklif ediyormuş gel dersime gir diye herkes çimlerde oturuyormuş off öğrenmekkk bilimmm!!" diye koşa koşa geldiğim üniversitenin bomboş, egolu, tam anlamıyla bir baltaya sap olamazsam öğretim üyesi olurum görüşüyle hoca olmuş öğretmenlerle dolu olduğunu öğrendim. mentorluğu bırak, dersine hâkim olan 2-3 kişiyi anca bulabildik koca fakültede. dersten bırakmayı büyüklük gördü çoğu. dönem içinde 110 kişilik sınıftan 6 kişi geçti diye dalga geçti o koca hocalar. finale girerken büte bırakıcam diyen, büte geldiğinde aa umutlu musunuz cidden diye yavşak yavşak sırıtan, adını dahi anmadığı ya da anlatmadım sormam dediği konunun sorularını çatır çatır sınava dizen hocalarımız var mesela. gidin internetten öğrenin denilen ama aylarca güyya dersini gördüğümüz dersler var. vitrindeki bardak misali sadece rektör gelince kapıdan gösterilen, belki üstündeki jelatini sökülmemiş aletler bulundurulan laboratuvarımız var. vize ortalaması 7, final ortalaması 7 olan 120 kişilik sınıflar var benim canım fakültemde. hiçbir zaman armut piş ağzıma düşçü olmadım, hazır olsa iyi olurdu ama olsun dedim. git bak şunu öğren dese hocalar, azıcık yol aydınlatsa giderdim o yola. başıma taç ederdim o insanları. öğretmen çünkü, kutsaldır ya? ağzının içine bakardım bilgilidir her şeyi kapmam lazım diyerek. olmadı.
    hocalar fos çıktı bari dostluk kuralım, önemlidir çünkü dedim sağolsunlar yerden yere vuruldum. hassas bünyem kaldırmadı, "lavandula kapatıyorum ben makineyi boşa yanıyor baksana" dedi bedenim, çat, aylarca antidepresan, hâlâ devam eden ataklar, bulantılar... beklentilerim sonum oldu.

    şimdi ailemin suratına bakamıyorum. neden? çünkü hocam bana "çok umutlusunuz" diye güldü sabahlara kadar çalıştığım büt sınavına girerken. "aa sen burda mısın hâlâ ahahha!" diyen araştırma görevlilerinin sesleri çınladı kulaklarımda.
    gidemedim gerçekten, sizin yapacağınız işi diyip geçip gidemedim. derslerde kendimi yetersiz hissedip defalarca panik atak geçiren ben, her sene başında yalvar yakar kendimi avutup çalış lavandula kurtar kendini diyen; kafasında saç kalmamış, kalanların da bir kısmı beyazlamış olan ben, çıkış yolu bulamayınca yaz okuluna vahaymış gibi bakan ben yeni bir haber aldım az önce.
    açmıyoruz yaz okulunu demişler. koskoca üniversitede götünün üstünde otururken internete ders yükleyecek hoca bulamamışlar çünkü. online olacak derse öğretmen bulamadılar! uğraşmak istemediler, senelerdir değiştirin dediğimiz müfredatı değiştirmek bu sene geldi akıllarına, o yüzden başka üniversitenin yaz okuluna da kayıt yaptırmamızı zorlaştırdılar, denk olmazmış şu bu diye. zaten öğretemiyordun ki, neyin denkliği diyesimiz geldi. aman hocalar bize takmasın diye susmak zorunda kaldık.

    ne oldu?
    en az 200 öğrenci dımdızlak kaldı. değer verilmedi bize, tenezzül dahi edilmedi. belki bana ne ulan çalışıp geçselerdi dedi suratımıza ben patron olsam sizi işe almam diyen hocamız. bizim planlarımız, belki senelerimiz, umutlarımız atıldı çöpe. şunları yaz okulunda verirsem, bir umut, biraz rahatlarım lafını ağzımıza tıktılar. yine.

    şimdi amma boş yaptı diyenler olacak. onları alınlarından öpüp haklısınız diyorum sadece. boş çünkü. bu ülke sırtında kilolarca kitapla sınıfa çıkan, hayalleri olan, gözü parlayan gençlerin içini çürüttü. tek bir sınıfa tıktılar o gençleri, başlarına slayttan okuma yapan bir ezberci koydular adına ders dediler ilim dediler. belimiz büküldü boşa para verip aldığımız kitapları taşırken. sonra hadi üret dendi eline tornavida dahi almamış insanlara.

    bu başlıkta benim adım var; türk mühendis olarak. ama başım eğik. götümü yırtarak çalışsam da alman mühendis kadar adım anılmayacak.
    çünkü fıkralara bile konu oldum. olduranlar utansın.
    4 ...
  15. 4.
  16. Alman mühendis kaliteli bir şekilde üretim yapmak ve geliştirmek ister.

    Türk mühendis ise dolgun maaş ve saati doldurup eve gitmek ister.
    7 ...
  17. 3.
  18. Fıkralara konu olmuştur.

    Türk mühendisler Almanya’ya otomobil fabrikasına ziyarete gider. Üretim aşamaları konusunda Bilgi alırlar. Kalite kontrol departmanında kafes içinde bir sürü kedi Türk mühendislerin dikkatini çeker.

    Türkler Almanlara Bu kedileri napıyorsunuz diye sorarlar. Otomobillerimizin yalıtım ve izolasyonunu ölçmek için kullanıyoruz Akşamdan Arabaya koyuyoruz, sabah kediler oksijensizlikten ölmüşse tam olarak başarılı bir yalıtım sağlamışız demek oluyor ve araba testi geçiyor cevabı alınır.

    Bizim mühendisler bu fikri çok beğenir ve not alırlar gel zaman git zaman Almanlar Türkiye’de otomobil fabrikasına iade-i ziyarette bulunurlar. Kalite kontrol departmanında ortalıkta gezen bir sürü kedi görürler. Alman mühendis Türk meslektaşına vayyyy ortaaaam aynı bizdeki sistem deyip dirsek atar. Tabi Türk mühendis biraz mahçup biraz boynu bükük;

    Eh işte biz de akşamına kediyi koyuyok, zabağına kedi arabadaysa sağdan soldan kaçmadıysa yalıtım eyi ellam diye piyasaya sürüyok, nidek!
    5 ...
  19. 2.
  20. Mühendisliğin değer gördüğü almanya ile,
    Mühendisliğin süründüğü ülkemizin mühendislerinin kıyaslaması...

    Mühendis kalitesi olarak uçurum olduğunu düşünmüyorum,
    ama mühendisliğe önem veren, kosullari katbekat üstün ülke dersen net almanya.

    Derim bir mühendis olarak.
    9 ...
  21. 2.
  22. Alman mühendis asfaltı bulur Türk mühendis yamayı. Bence bizimkiler daha Zeki. Evet.
    1 ...
  23. 1.
  24. türk mühendisinin en büyük hayali alman tasarımı bir bmw 3.20 almaktır, alman mühendisinin en büyük hayali küresel ısınmaya çözüm bulmaktır.

    türk mühendisi bol bol çay içip excell kullanarak göt büyütür. alman mühendis gözüne iş gözlüğünü geçirip elindeki tornavida ile prototipini tasarladığı ürünün montajını yapar.
    12 ...
© 2025 uludağ sözlük