dünyanın beşinci büyük mutfağı. trt türk ekranlarında izlediğim bir belgeselde hemen hemen dünyanın her yerine açtığımız restoranlar sayesinde bir çok farklı milletten geniş bir müşteri portföyüde oluşturmuşuz ayrıca.
patlıcan,sarımsak,et ürünleri fümeleme
bilhassa tatlılar konusunda tek geçilicek bir mutfakdır .
zaten anlaşılmaz türk mutfağı varken türkiyede çin yemeği yemek.
lübnan mutfağıyla çok yakın akrabalık ilişkileri kurmuş olduğu gözlenen mutfaktır. yurtdışında damak tadımıza en uygun yemekler yenmek istendiği zaman, lübnan mutfağına yönelmek mümkündür.
çeşitli diğer mutfaklarla karışıp zenginleşen mutfak. evet enfestir gurbette deli gibi özlenendir ama reklamı yoktur.
bak italyana adamın bi pizzası bi lazanyası var nasıl marka yapmış kendini.
peki biz? döner. lan döner bizim mutfağın en amele yemeği be. tamam candır olsa acımam ama bir kaburga dolması diye bir gerçek
var arkadaş. bir tantuni var bir katmer var güllaç var var oğlu var. 3 sayfa yazarız. ama tanıtım yok. patent yok.
biz uyursak yunan gelir alır teker teker hepsini elimizden sonra elin memleketinde yemeklerimizi yunan restorantlarında yemek
zorunda kalırız böyle.
türk mutfaği zengin olarak adledilse de nihai müşteriye ulaştırılması sorunludur. örneğin istanbul'da bile türk mutfağından yemekler sunan yerlerin sayısı hem kısıtlı hem de eli yüzü düzgün olanları haddinden pahalıdır. varsa yoksa kebap döner vs diye gider bizim restoranlar. ama avrupa'nın veya asyanın şehirlerine gittiğinizde kendi mutfaklarını sunmada ne kadar başarılı olduklarını görürsünüz. bizdeki bir diğer sıkıntı ise bir çok yöresel lezzetin restoranlarda olmaması...