"milliyetçilik, ister 'kararınca' ister militanca olsun, ağır bir görme bozukluğudur. 'türk'e türk'ten başka dost yok' şiarına çeşitli yollardan varan; ister antiemperyalist bağımsızlıkçı, ister kökten milliyetçi olsun her hayat tanımı, sıkıştığında türk olmayanı her felaketin müsebbibi ilan etmeye hazırdır.
öte yandan, türk, azınlıkta kalmayı sevmez. kürtlerin dağlı bir türk boyu olmasından geçtim, bugün finlandiyalıların türk kökenli olduğunu, yarın macarların türk boyu olduğunu, öbür gün korelilerin türkün daniskası olduğunu iddia ederek varlığını serinletmeye çalışır. dünyayı dölleme merakı, bütün ulusların türk kökenli olduğunu keşfe hasredilmiş hayatlar, milliyetçi obsesiv kompulsiv yapının enikonu parodisine dönüşür. okumadınız mı? meğer devekuşunun anavatanı türkiye'ymiş."
yeryüzünde yaşayan bütün milliyetçilerden zerre kadar bir farkı olmayan, kendi topraklarında doğan insanları, bir kaç kilometre ötede doğan insanlardan o ya da bu sebeple üstün tutmaya çalışan bir ortaçağ hatta daha da ileri gidersek bir barbarlık çağına ait olan ilkel duyguların, düşünme kapasitesi düşük, doğuştan iq ları 45-50 civarında dolaşan insanlardaki tezahürü.
vatan sevgisi ayrıdır, kutsaldır. her insan vatanını sevmeye mecburdur. bunu vatanından önce kendisi için yapmaladır zaten, çünkü insan vatanını sevmiyorsa, bireysel olarak ele alırsak, "sevmediği bir ülkede yaşayan insan" olacaktır. bunu da kimse istemez. milliyetçilik yapacaksan, ihracat rakamlarını katlayacaksın, eğitim düzeyini arttıracaksın, şehirlerin düzenli, güzel ve güvenli olacak, yolların köprülerin parkların derelerin tertemiz olacak, insan haklarına ve evrensel değerlere saygılı olacaksın, rüşvet, adam kayırma, torpilcilik silinmiş olacak, her gelen parti kafasına göre at koşturup bütünadamlarını işe yerleştirip diğerlerini sürüp kadrolaşmayacak, bilimde teknolojide ileri gideceksin, sporda başarılı olacaksın, kültüre sanata sanatçıya değer vereceksin, üretecek ve düşüneceksin. o zaman çıkarsın elin karşısına dersin ki bende bunlar bunlar var senin elini görelim! orda alırsın işte o topraklarda doğmuş olmanın hazzını, tatminini.
ama senin bunlardan haberin bile yok, çünkü okumuyorsun, öğrenmeye kapalısın, araştırmıyor merak da etmiyorsun. ezan bayrak namus aldatmacasına inanığ oylarını çakallara verip kendini süründürtüyorsun. halklar hakettikleri gibi yönetilir gerçeğini teğet geçtim, sen kendi haklarından habersizsin. senden ve ömründen çalınanlardan. bir yunan genci ile bir türk gencinin 25 yaşına geldiğinde önünde duran olanaklardan da haberin yok. umursamıyorsun da. ki en tehlikelisi de bu.
öyle osmanlı edebiyatıyla, turan geyiğiyle, takım elbise giyip racon kesmelerle, milliyetçilik yapmıyorsun, vatan hainliği yapıyorsun, çünkü bu davranışların ülkeye zarar veriyor. anlamadın di mi?
reha muhtar alkollü yakalanır ve kendisini görüntüleyenlere birkaç laf ettikten sonra;
- ne mutlu türküm diyene! şeklinde bitirir sözlerini.
insan sormadan edemiyor:
- acaba savaş halinde miyiz, ülkemiz o kadar da kötü halde mi? komploperver siyaset bizi neden gece yatacağımızda rahat uyutmuyor?
türkiye bunca seneye rağmen demokrasiyi biraz olsun içselleştiremedi mi.. diye sorası geliyor insan kendine.
kuvvayi milliyeciler için zaten kimse;
- ne halt etmişler de ülkeyi kurtarmış adamlar, ne güzel sömürge olacaktık, hem ingiltere de bedava çalışırdık şimdi.. demiyor kimse.
bu gaz neden?
bu ' vatan elden gidiyor, ülkeyi savunmak biz milliyetçilerin işidir, tanrı türkü korusun, yürüyün istemi' nin oğulları' havası neden kaynaklanıyor?
ülke savaşa girse, işgal edilse merak etmeyin, dün benim yakılsın dediğim cemaatler dahil herkes ülkesi için savaşır. kimse ülkesini bile bile satacak kadar şerefsiz değil çok şükür.
herkes bilmeden birşeylere hizmet ediyor. milliyetçiler bilmeden solcuları öldürdü. komünizm geliyor diye vurdular özgürlük ve eşitlik isteyenleri. dinciler bilmeden hizmet ediyorlar abd ci ağalarına. bilmeden.. ne yazık ki...
6.filo ya hayir diyerek amerikalilari denize doken, bagimsiz bir turkiye isteyen, abd isgaline hayir diyen devrimcileri bicaklarken de ayni hislerle mi hareket ettikleri merak edilen kisilerdir.
askerlerimizin basina cuval gecirenlerin teskeresi meclisten gecsin diye cirpinanlar da mi ayni duygularla hareket ediyorlardi?
fransız ihtilaliyle birlikte ilerleyen milliyetçilik akımından farklı olarak din ve ırk birliğine değil; amaç ve görüş birliğine dayanır.fransız milliyetçiliğinden ayırdığı için atatürk ilkeleri'nden millyetçiliğin açılımı da denilebilir.
