hayır anlamıyorum. ulan serbest atışlarda biraz şansımız yaver gitse, biraz iyi olsak bugün hem almanya'yı hem sırbistan'ı yenmiş olacaktık. ha eğer sorarsan çok bi sikim anladığım yok sadece gördüğümü söylüyorum. neden bu saçma sapan yüklenmeler, yok neymiş orhun ene'nin saçma sapan son top oyunu zart zurt falan filan. o son top girseydi ne yapacaktın artist...
kötü bir milli takım değildir. kötü hücum ettikleri ama yine de kaybettikleri her maçı kazanabilecekleri bir turnuvayı kapattılar. ki polonya hariç hangi takımı her seferinde yenebilirdik ki. kötü bir coach'u vardır orası kesin. ama erman kunter, ergin ataman ve oktay mahmuti, turgay demirel'den veto yemiş durumdayken oraya kimi getirebiliriz bilemiyorum.
ayrıca gelecek için de telaşa hiç gerek yok. kerem tunçeri, ömer onan, hidayet türkoğlu ve kerem gönlüm'ün yerlerini çok daha iyileriyle dolduracağız. 2 sene sonra bu kadronun içine gerçekten üst düzey olarak şu altta sayacağım oyuncular gelecek;
ki bu saydığım isimlerden 2-3 tanesi hariç hepsi çok çok üst düzey oyuncular olacaklar. özellikle kenan sipahi, james metecan birsen, cedi osman ve burakcan yıldızlı çok çok büyük yıldız adayları.
bu sene şımarmış olan takımdır. görüldü ki bu sene bir hiçler, buraya kadar gelmiş olmamız bile mucize.
teknik direktör bogdan'ın eksikliği bariz hissedilmekte,nba oyuncumuz semih erden'in yeri de pek doldurulmuş deil hani.
son maçımız olan almanya maçında da çileden çıktığımı belirtmeden geçemicem, ömer aşık olmasa sayı bulamıyorduk, adamlar sokakta oynuyor sanki nasıl bir yüzdeyle oynuyoruz ki hiçbir attıklarını potaya sokamıyor öküzler.
ersan da formdan düşmüş sanki, bu kadar isteksiz de oynanmaz arkadaş.
bu gün yüksek ihtimalle eurobasket 2011'e veda edecek takımdır. hatta veda etmesini istediğim takımdır. başka takımların performanslarıyla tur atlarken izleyici fıtık oluyor ekranın başında. iyi de oynamıyor takım. onlar elensin biz de sinir harbi yaşamayalım artık ekran başında.
bir takım dünya ikinciliğinden sonra neden bu kadar kötü bir turnuva geçirir? dünya şampiyonasında diğer takımların yıldızları olmadığı için mi? e ispanya'yı gasol'le yendik, polonya'da gortat yok, lampe yok ama yenildik. aslında durumun dünya şampiyonasından farkı bizim yıldızlarımızın artık yıldızlığı istememeleri galiba.
hidayet türkoğlu'yla başlamak gerek sorgulamaya. dünya şampiyonasında en iyi beşe seçildikten bir sene sonra bu kadar rezilleri oynaması ilginç gelebilir. ancak hidayet'in düşüşü toronto raptors'tan aldığı kocaman kontratla birlikte başladı. "sisteme uyamadı" gibi şeyler söylense de kendisine göre uyarlanmış olan suns ve ardından gelen yeni magic macerasında da varlık gösteremeyince hidayet'in kontratı alıp da yatan oyuncular kervanına katıldığı iyice görülecekti. keza nasıl bir lider olduğunu da eurobasket 2009'da anladık. şampiyonaya çok çok iyi başlayan milli takımımız aldığı ilk yenilgide kendisini doğrudan salmış (bu seneki polonya maçını kaybediş sebebimiz) ve finalist ikiliyi yendiği turnuvayı çok kötü bir yerde noktalamıştı.
ardından sene 2010 ve hidayet türkoğlu çok kötü bir toront raptors macerasını geride bırakmış, yaz içinde suns'a takas olmuş. dünya şampiyonasından önceki maçlarda o kadar kötü bir oyun ortaya koydu ki milli takım beklentiler sıfırdı. ancak turnuvanın başından sonuna kadar enfes bir oyunla son iki maç dışında rakiplerini eze eze gitti türkiye. hidayet türkoğlu da enfes oynuyordu ancak bunun nedeni de slovenya maçından sonra belli olmuştu. hidayet türkoğlu milli takımı dahi bir kazanç kapısı olarak görüyor ve tarihimizin en büyük başarılarından birini yaşadıktan 5 dakika sonra "maddi manevi destek bekliyoruz" diyebiliyor, prim koparmak için başbakana yalakalık yapabiliyordu. türkolu ve arkadaşlarına türk spor tarihindeki en büyük primlerden biri dağıtılınca türkoğlu'nun da kasacak bir şeyi kalmamıştı. yine bütün bir sene yattı ve eurobasket 2011'de de tek yaptığı topu alıp iki adım ileri bir adım geri atıp şut atmak. arada hareket edesi geliyor, gelince de iyi işler yapıyor. ancak bunu yapası gelmiyor bir türlü. işte yıldız, işte lider, işte milli takım tarihimizin en karaktersiz kaptanı.
edit: hidayet beni eksileyeceğine çık bu gün topunu oyna.
yanlışım varsa düzeltin tabii ama 2001 yılına kadar milli takımdan madalya beklenmiyordu. zamanında erman kunter' in ektiği tohumların meyvelerini aydın örs toplamaya başlamış ve 2001 yılında madalya hedefini koymuştur takıma. o tarihten sonraki tüm turnuvalarda da milli takımın başarısı beklenen sonuç olurken, başarısızlıkları ise sürpriz olarak karşılanmıştır. demek istediğim daha yeni bir oluşumdur milli takım. bu kadar genç ve yetenekli oyuncuların olması ve üstelik devamının da gelmesi bu oluşumun ne kadar doğru olduğunun kanıtıdır.
oynanan maçlarda -polonya hariç- hep iyi bir performans göstermiştir takımımız. mağlubiyeti olmayan fransa' ya ve ev sahibi litvanya' ya son topta kaybetmiştir. tabii ki eleştirelim zira eleştirilecek çok yeri de var takımın ama umutsuz da olmayalım. orhun ene' nin performansı her ne akdar beni de tatmin etmemiş olsa da yine de bir turnuva ile harcamayalım biraz daha şans tanıyalım.
bu entrye ise sonuna kadar katılıyorum o ayrı; (bkz: #13071534)
bu kadar yetenekli oyuncuya rağmen yeteri kadar verim alamadığımızdır.
ersan kadar yetenekli çocuğu gerektiği kadar kullanamıyoruz,
kerem tunçeri ve hidayet'in performansları çok düşük,
emir çok güzel oynuyor fakat bazen fazlasıyla bireysel takılıyor bu da bi fayda getirmiyor,
ender arslan bazen çok aceleci davranıyor.
kendimiz gibi oynasak yenemeyeceğimiz takım yok, bi şeyler yanlış ama ne?
açıkçası bu sene çok fazla üzerine gelinen takımdır. kapasitesi geçen senenin neredeyse yarısına inmiştir. ayrıca polonya maçını es geçersek yenildiği maçlarda elinden gelenin en iyisini yaparak yenilmiştir.
kerem tunçeri'nin iki yıl ki performansı arasında dağlar kadar fark var. mental bir soruna dönüştü bu turnuvada bu kerem için ve geçen turnuvaya kıyasla en büyük eksiğimiz aslında bu turnuvayı tunçeri'siz oynamamız.
kerem gönlüm sakat. kerem gönlüm asla bir yıldız değil ama bu takımın kilit oyuncusu. zaman zaman 3 numara oynayabiliyor ve onunla beraber alan savunması yapmak inanılmaz bir avantaj. onun yokluğu furkan aldemir'le bir nebze ama sadece bir nebze hafifletilebilirdi ama o da yapılmadı ve bana kalırsa kerem gönlüm büyük bir eksiktir.
ersan ilyasova'nın sayı konusunda istikrarsızlığı geçen turnuvaya oranla direncimizi çok kırıyor çünkü havaya girmiş bir ilyasova her zaman mvp adayıdır.
semih erden ki kendisini hiç sevmememe rağmen büyük bir rol oyuncusu. ömer aşık oyunda olmadığında yol geçen hanına dönen pota altımız semih varken böyle bir tehlike yaşamıyordu.
ve son olarak geçen sene takımların yıldızları yoktu bu sene var. ve gerçekten çok çok üst düzey takımlarla aynı gruptayız ve her zaman kazanmak zorunda değilsiniz. bazen mücadele edersiniz ama gücünüz yetmez hepsi bu.
edit: tutku açık sırf galatasaray'da oynuyor diye iyi bir guard değildir. kerem tunçeri ve ender arslan varken kimse tutku'yu tercih etmez. bu sene galatasaray'da oktay mahmuti'nin tercih etmeyeceği gibi. ama türkiye çok iyi guardlar yetiştirmektedir. şafak edge(92), kenan sipahi(95), kartal özmızrak(95) gibi...
oyun kurucu sıkıntısı yaşayan takım. bu apaçık ortada. avrupa'nın önemli guardlarından olan kerem tunçeri'nin formsuzluğu bu takımın oyun kurgusunu önemli ölçüde etkiledi. ender aslan ne yapacağı belli değil, bazen çok iyi bazen çok kötü. iyi bir sezon geçiren tutku açık'ın olmaması en büyük dezavantajlardan biri. uzun konusunda sıkıntı yok ama kısalarda maalesef çok iyi değiliz.
kerem tunçeri, baskı altında bile topu iyi getiren bir guard, ne yazık ki sadece getiren. baskı altında doğru pasları verdiğini söylemek zor. evet zaman zaman güzel paslar vermektedir ve elbetteki kerem tunçeri iyi bir oyuncudur. ama milli takımımızın geldiği düzey, hedeflerimiz düşündüldüğünde kerem tunçeri' den bir gömlek üstün bir guarda ihtiyacımız olduğu çok açık bence. çok genç bir takımız. bu genç takım içinde tempoyu ayarlayacak, doğru elleri, doğru zamanda topla buluşturacak, gerektiğinde de sorumluluğu alacak bir guardımız olsa çok daha güçlü bir takım oluruz. açıkça görüleceği üzere bu saydıklarımı kerem değil, hidayet ve biraz da emir yapmaktadır takımda. kerem üzerinden yapıyorum değerlendirmeyi çünkü ender, en iyi oynadığı maçta bile hiçbir zaman güven vermeyen bir guard benim için. yine de dikkat ederek seçiyorum cümlelerimi. çünkü kerem' e de haksızlık etmek istemem. her zaman özveriyle oynayıp çok eleştirildiğinde bile görevden kaçmamıştır kerem. iyi niyetine, verdiği emeklere sonsuz teşekkürler. bu başarılarda herkes kadar onun da payı var elbette ve başarısızlıklardaki sorumluluğu en fazla diğer oyuncular ve teknik ekip kadar. ama mesela bir teodosiç bizde olsaydı çok daha kolay gidebilirdik hedeflere sanki. yeteri kadar genç ve iyi oyuncumuz var ama genç ve iyi bir guardımız yok sanırım. en kısa zamanda onu da bulup çıkarmamız dileğiyle yolun açık olsun 12 dev adam.
bir gün önce polonya'ya yenilmesine rağmen, bugün dünya şampiyonu ispanya'ya, ortalama 36 dakika kadar mağlup kalmış, son 4 dakikada, ersan ilyasova'nın gerçekten de altın değerinde ribaund'ları, emir'in, hidayet'in, ender'in ve diğer hepsinin, herkesin sayesinde, sadece 4 dakika içinde, maçın onda dokuzunda mağlup durumda kalıp sadece 4 dakika içinde 8 sayı fark atabilecek kadar yürekli, bir o kadar başarılı ve, gerçekten iyi takımdır.
tebrikler çocuklar!
ıkına sıkına, şans yardımıyla bir üst tura çıkan 12 dev adamımızdır. umarım bu onlara bir ders olur da hiç bir maçı önemsememezlik etmeden, başından işi sıkı tutarlar. yoksa yaptıkları, yapabilecekleri ortada. biz bu grupta bütün maçlarımızı kazanabilecek güçte bir takımdık.
nba'deki oyuncularımızın nedense kötü oynadığı türk milli erkek basketbol takımdır, üzücüdür. diğer ülkelerin takımlarında nba oyuncuları çatır çatır oynamaktadır.
sadece türkiye'de devleşebilen milli takımdır. türkiye'nin ev sahipliği yaptığı turnuvalarda derece alabilen diğer turnuvalarda ise gruplarda bile zorlanan milli takımdır.
iyi oyun kurucu eksiği çok bariz görünüyor. ender ve kerem iyi niyetleriyle işi götürüyor ama takımın tıkanma sebebi guard lar. bu kadar iyi pota altı bu kadar iyi forvetler ziyan oluyor.
enes kanter ve emir preldzic in takıma katılmasıyla gücüne güç katmış,şampiyona da iyi işler yapacağına inandığım takımımız.futboldan tiksindiğimiz şu günlerde ilaç gibi gelmesini temenni ediyoruz.
fiba dünya sıralamasında 12 basamak yükselerek 6. sıraya yerleşen milli takımdır. yeni hedefimiz avrupa şampiyonası'nı evsahibi litvanya ve ezeli rakibimiz yunanistan'ın önünde bitirerek 4. sıraya sıçramak olacak. bunu başarırsak artık adımızı ispanya, arjantin ve amerika birleşik devletleri'yle beraber dünyanın en iyi basketbol oynayan 4 ülkesi arasına yazdırabiliriz.
