üstün ve kusursuz bir millet olan türklerin her konuda haklı olmalarıdır. tarihi olayları incelerken atalarının hep kusursuz, hep haklı olduğunu görürsünüz bugünkü olaylarda da durum böyledir. başkaları ülke işgal eder, kötüdür ama osmanlı avrupa'nın içlerine kan dökerek girince haklıdır, dünyayı dümdüz etmiş 3 kıtaya hükmetmiş ultra ülke gibi bir şeydir. bu örnekte de görüldüğü gibi türk milleti farklı bir şeydir, onun büyüklüğünün adı konulamaz işte öyle bir şeydir.
burası Türkiye :
-sizi komşunun çocuğuna dönüştürmeye çalışan anneniz sırf anne olduğu için hakılıdır
-çalıştığınız halde yeterince sömüremediğini düşünen patronunuz sizi kovabileceği için hep haklıdır
-babanız istediği mesleği seçmediğiniz sonra da sürünüp para istediğinizde haklıdır
-sevgilinizi çok sever hayır diyemezsiniz sırf bu yüzden bakarsınız her kavgada o haklıdır...
-bu ülkenin gelenekleri vardır size laf sokmak için sıraya girmiş yaşlı teyzeler yaş haddinden kurtardıkları için hep haklıdır...
sadece her konuda haklı olmakla yetinmez. doğrudur, çalışkandır, zekidir, merttir, hoşgörülüdür, alçakgönüllüdür, cesurdur, asker doğar, savaşçıdır, asildir; yersen. mesela az önce dedik ya, asker doğar, gerekirse vatan için canını verir diye. gerçi ışık koşaner malum ifşaatlarının olduğu ses kaydında, iki üç terörist görünce hemen mevzisini terkeden askerlerden söz etmişti, paniğe kapıldıklarından dem vurmuştu ama olur öyle şeyler. istisnalar kaideyi bozmaz neticede. tabii bu kaçan askerimiz bir mayına bassa, vatan için canını vermiş olur kahramanca. ama daha öncesinde arkadaşlarını da bırakıp topuklamıştır ya, olsun, zararı yok. sonra vatan sağolur, izmir in dağlarında da çiçekler açmaya devam eder umarsızca. aslında aşağılık kompleksiyle büyüklük dürtüsünün karışımı olan duygular da aynı yoğunlukta sürgit yaşanır tüm içselleştirilmişliğiyle.