Türk milletinin en büyük problemi tarihi eksik okuyuşudur. Türk milleti için tarihi karakterler ya iyi ya kötüdür. Hiç renk yoktur sanki bu devletlerin, milletlerin, kişilerin veya grupların hayatında. işte bu yüzden bu tarih okumalarından yoksun olduğumuzdan hayata bakışımızda dar kalıpların arasına sıkışmıştır.
hiç bir şeyi beğenmemektir efendim.
dünyada bu kadar tüketici olup da bu kadar eleştiren bir millet daha yoktur kanımca.
titanic; -çok banal
pink floyd; -rock değil o
bmw; -öndeki ızgaraları güzel durmuyor.
iphone; -arızalıymış o da, boş iş..
gitar; -ergen şeysi.
barcelona; -sarmıyor artık..
manchester united; -ingiliz piçleri.
boğaz köprüsü; -çok kalabalık oluyo akşamları.
istanbul; -lanet trafik.
adidas; - tasarımı mantara bağladı..
..
..
..
liste uzar gider..
tepkisizlik; bir haksızlık karşısında adam gibi organize olup tepkimizi gösteremiyoruz, bizim tepki göstermekten anladığımız sanal alemde profile siyah kurdela takmaktan öte değil.
sürü psikolojisidir. herşeye göz yummalarıdır. sivrilmemek için farkında olduğu gerçeklerin üstünü kapatmasıdır. doğru bildiklerini yaşatmak yerine güçlünün arkasına sığınıp, maşaları olmaktır. lanet olsun. biz yaşıyoruz bu ülkede.
z.t. : milletin bu hale gelmesinin nedenleridir bir nevi.
bir tane değildir. tembeldir, cin fikirli olduğunu sanıp hep haylazlık, kötülük için bu zekayı(!) kullanır, umursamazdır, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncıdır, geçmişinden zerre kadar ders almaz, cahildir, saygı ve sevgiyi hakeden adamları ve liderleri itin götüne sokar, haketmeyen ne kadar çapulcu, it kopuk varsa baş tacı eder, kültürüne yabancıdır, başarıya karşı tahammülsüzdür, bir başkası kendisinin beceremediği birşeyi yapabiliyorsa veya hayatta kendisinin hayal dahi edemeyeceği bir yere genç yaşında gelmişse kin duyar, öfkelenir ve işlerini bozmaya kalkışır, ayrıca sözünde ahlaklı, dinine çok bağlıdır ama iki güzel kız görsün dinden, ahlaktan geriye eser kalmaz.
elindekinin kıymetini bilmemektir. horozun eline inci tanesi geçse onun için değersizdir. beyin göçünün yegane sebebi, ekonomik değil alınan eğitimle amelelik yaptırmaya çalışmaktır. hem de her alanda.
ayrıca, millet olarak hazıra konmaya ve sadece tüketmeye alışığız. bir an önce zengin olmak istiyoruz, çünkü televizyon ve internet mutlu olmanın tek yolu olarak zengin olmayı ya da zengin görünmeyi aşılıyor bizlere. bu sebeple ki iddia bayileri ve alışveriş merkezleri tıka basa dolu. ama kimse bir şey üretelim, bizden olsun demiyor, o çileye katlanmak istemiyor.
he, katlananları ne yapıyoruz? devrim arabalarını izleyin de anlayın ne yapmışız zamanında.
kısacası, atatürk'ün dediği o çalışkan milletten eser kalmadığını, idealizmin enayilizm olarak kabul edildiğini gördükçe millet olarak bu tembelliğin en büyük sorun olacağını düşünüyorum.
% 90'ı müslüman olarak belirtilirken, yardımlaşma dayanışmanın fakir kardeşleri daha makul standartlarda yaşatacak seviyede olmaması. her an, her yerde bölünme eğilimleri. her gelen iktidarın adam kayırması, işten anlamayanların işe alınması.
oha anasını satayım. osmanlı'nın yıkılma nedenlerini yazar gibi hissettim kendimi.
baskıcı kapitalist rejimin, gerçek yüzünü görmemesi için gözlerinin önüne çektiği milliyetçilik ve dincilik perdesini yırtamadığı sürece türk halkı sürüden ayrılamayacak.
kendisinden çok başkasının ne yaptığıyla ilgilenmesidir.
herkes kendi işine baksa ülke güllük gülistanlık olacak ama ne mümkün, o ne giymiş bu kimi öpmüş kim kiminle gezmiş derken herkes birbirine ayar vermeye başladı. ilerleyemiyoruz bari yerimizde sayalım diyecem ama o da olmuyor, sürekli geri gidiyoruz.
tembel değiliz ,oblomovlukyapıyoruz. sadece programsız plansız çalışıyoruz . profosyonel değiliz çünkü her işten herşeyden anlıyoruz her işi yapmayı seviyoruz .düşünmeyi sadece tarafını tuttuğumuz olguların,insanların veya sevdiğimiz kişilerin eylemlerini yada söylemlerini olduğu gibi almak ve doğru kabul etmek zannediyoruz buna babalitik düşünce tarzı diyoruz.tembellik varsa düşünce tembelliği konusunda var olduğunu kabul edip bir başkasını bizim yerimize düşünmesini canı gönülden destekleyip evet adam ne güzel düşünüyor diyoruz. bildiğimizi zannediyoruz bilmediğimizi bilmiyoruz. en önemlisi bizden olmayanı bize benzemeyeni kabul etmiyoruz . .ok olsun bana benzesin yeter diyoruz eleştiremiyoruz ve eleştirilemiyoruz her ikisindede saygımızı yitiriyoruz .hala çadır toplumunun en büyük göstergesi olan bir işi 10 defa 100 defa tekrarlama psikolojisinden kurtulamıyoruz çünkü yarın gidecekmiş gibi hareket ediyoruz böylelikle her sene tüm şehirlerin alt ve üst yapılarını yeniliyoruz yollarını tekrar yapıyoruz.arkası yarın.