'biz', 'onlar' gibi kavramları siyasetin içine sokan insan evlatlarının, bilerek veya bilmeden gerçekleştirmeye çalıştıkları olay.
10 yıl önce kimse takmazdı böyle şeyleri. şimdi aynı evde iki kardeş birbirine kinle bakıyor.
1980 de gördük bu oyunu. aynı güçler (abd) içimizdeki piyonlarıyla bunu gerçekleştirmeye çalışıyor.
onların görevi budur. ancak asıl ilginç olan "birbirine kırdırılmak" için fırsat kollayan türk milletidir.
bu millete mensup olmaktan gurur duyuyoruz ama utancımız, başkasının ağzıyla yaşamayı meşru görenlerden...
yoktur öyle bir şey. milletin özgür iradesiyle yaptığı eylemi baltalamaya çalışmaktır bunu söylemek. tüm derdi ailesini geçindirmek olan, verdiği oyda hiç bir suç olmayan, kim kendisinin elinden tutsa yardımda bulunsa ona oy verecek olan halkın derdi demokrasi ya da özgürlük değildir ve para vermeden bu insanı evinden dışarı çıkaramazsın. kimse hikaye okumasın iç savaş diye. akp seçmeninin sadece küçük bir kısmı ideolojiktir. varsa kutuplaştırma vardır onun da kralını tayyip hazretleri yapar zaten, siz elinde tencere tava tutanlara benzemiyorsunuz, evinde zor tuttuğumuz % 50 var gibi söylemlerle.
bu ayaklanmanın bir halk ayaklanması olduğu gerçeğini kabul etmek istemeyip olayı abd'ye ve dış mihraklara atfetmek, komplo teorileri öne sürmek hiçbir şeyi çözmez. çuvaldızı kendine batırmaktan itinayla kaçınan insanlar olduğu sürece sorunlar da devam edecek.
abd deniyor sürekli, abd kırdırmaya çalışıyormuş, abd bölmeye çalışıyormuş. bugün insanlar kürdü alevisi solcusu kemalisti müslümanı ateisti birleşmiş, kenetlenmişken nasıl oluyor da "abd bizi bölmeye çalışıyor yeaa" denilebilir?
hayır arkadaşım, bu tamamen bir halk ayaklanmasıdır, dış mihrakların olayla bir ilgisi yok. 10 senedir islamo-faşist, neo-osmanlıcı bir iktidar var, halkın her şeyine karışıyorlar, kendilerine oy vermeyenleri insandan bile saymıyorlar, ötekileştiriyorlar. polis şiddetinin önüne geçilemiyor, cahil insanlar bakanlıklarda, üst seviylerede görev alıyorlar. kendinden başka bir şeyi düşünmeyen insanlar var devletin başında. insanlar bundan bıktı, bir yerde patlak verecekti elbet, siz ne bekliyordunuz?
21. yüzyıldayız, insanlar artık haklarını, özgürlüklerini eskiden olduğundan çok daha fazla önemsiyorlar. kimse iradesine saygı duymayan, onları yok sayan bir yönetici istemiyor. 15. yüzyıl osmanlısı'nda, avrupasında değiliz. rousseau, diderot, spinoza, voltaire, john locke çapulcuları ekti bu özgürlük fikrini beyinlere, artık atılamaz. ne diyor spinoza: "devletin gerçek amacı bireylerin özgürlüğüdür." yani sen bireylerin ne zaman alkol alacaklarından tut medyada neyi göreceklerine, hangi sitelere girip hangi kitapları okuyacağına karışırsan devletin görevini/amacını yerine getirmemiş olursun. ne diyor john locke: "eğer iktidar despotlaşmaya başlamışsa, halkına zarar veriyorsa düşürülmeli ve özgürlükçü bir iktidar oluşturulmalıdır." bizim halkımız da zaten bu yüzden ayaklandı, altında dış mihraklar yok.
özellikle teknolojinin, haberleşmenin bu kadar geliştiği bir devirde insanların toplanması, birleşmei çok daha kolay. haberleşmenin çok zor olduğu 19. yüzyılda bile insanlar birleşip '79 fransız devrimi'ni gerçekleştirebildi. biz daha çok imkana sahibiz, tabii ki de sesimizi duyurmak için birleşeceğiz.