Doktoralı bir tarihçi olarak bazı yönlerden hem hak verdiğim hem de çok sığ bulduğum açıklama.
Tarihi dizilerden öğrenmeye kalkıp kahvehane muhabbeti çeviren düpedüz aptal bir kesim var. Bize işimizi öğretmeye kalkacak kadar küstah olanlarına laf anlatmaya çalışmıyorum bile. Adam sadece bilgisiz olsa bıkmadan usanmadan anlatırım o ayrı bir konu. Burada cahil cahil konuşup, ideolojik saiklerle rahmetli Atatürk'e dil uzatan bir kitle ile sultan Abdülhamid'e dil uzatan bir kitle var. iki grup da aynı şekilde cahil ve iğrenç. Çünkü körü körüne inandığını söylüyor, bildiğini değil.
Ancaaaaaak... ilber Ortaylı her fırsatta Türk milletini cahillikle suçlayıp aşağılamaya çalışırken atladığı bir şey var: bütün milletler tarih ve coğrafya konusunda pek de bilgili değildir. Çünkü Sosyal bilimler devletlerin ve toplumların inkişafı için çok önemli olduğu halde fen bilimlerine nazaran "angarya" olarak görülürler. Esas cahillik burada başlıyor. Bu ülkenin baykar'a, ASELSAN'a, Roketsan'a ihtiyacı çok büyük. Bu ülkenin tıp doktorlarına da, uzay bilimcilere de çok ihtiyacı var. Fakat bu ülkenin tarihçilere, sosyologlara, halkbilimcilere, antropologlara da aynı şekilde çok ihtiyacı var. Çünkü Türk toplumunun çürümesinin önlenmesi şarttır.
Her şey bozulursa yeniden inşa edilebilir ama insanın ve toplumun bozulmasının telafisi maalesef yoktur.
Aramızda kıbrısı Karadeniz'de zanneden, lozan anlaşmasında hala gizli maddeler olduğunu savunan, osmanlı'yı atatürk yıktı diyen ve maraş dondurmacısı meczupun peşinden giden bir yığın cahil var. ilber ortaylı'nın genel üslubunu pek sevmesem de bu sözünde haksız sayılmaz.